Alkol dışı karaciğer yağlanması tespit edilen hastalarda etiyolojik faktörlerin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
NAYKH giderek artan oranda, ciddiyet potansiyeli olan ve sık görülen; obezite, tip 2 DM ve hiperlipidemi ile ilişkili bir durum olarak tanınmaya başlanmıştır (96). NASH, NAYKH'nin ciddi seyirli olabilen formudur; karaciğer yetmezliği, siroz ve hepatoselüler karsinom ile sonuçlanabilmektedir. Etiyolojideki birçok faktör arasında en önemlisi insülin direncidirBiz çalışmamızda bölgemizde nonalkolik yağlı karaciğer hastalarında etiyolojik faktörlerin araştırılmasını amaçladık. Çalışmaya yaşları 20?73 arasında olan, Abdomen USG'de yağlı karaciğer saptanan, bilinen diyabetes mellitusu olmayan ve diğer karaciğer hastalıkları ekarte edilmiş hastalar alındı. Laboratuvar tetkiklerinde karaciğer enzimleri normal sınırlarda olanlar hepatosteatoz, yüksek saptananlar stetatohepatit grubu olarak alındı. Çalışmamızda 112 hastanın yaş ortalaması 43,8 olarak bulundu. Erkeklerin yaş ortalaması 41,8 ve kadınların yaş ortalaması 45,4 olarak hesaplandı. Çalışmamızdaki 112 hepatosteatozlu hasta, etiyolojik açıdan incelendiğinde 53'ünde (% 47,3) obezite, 97'sinde (% 86,6) hiperlipidemi, 47'sinde (% 42) insülin direnci, 11 (% 9,8) hastada yeni tanı konulan Tip 2 diyabetes mellitus tespit edildi. Bu yüksek yeni tanı diyabet oranı (% 9,8) hepatosteatozlu hastaların bozulmuş glukoz toleransı veya latent diyabet açısından değerlendirilmesi gerekliliğini desteklemektedir. USG'de hepatosteatoz dereceleri ile HOMA-IR değerleri arasında pozitif iyi derecede korelasyon saptandı. Hepatosteatoz ciddiyeti arttıkça korelasyonun güçlendigi görüldü. Hastalar VKİ ile insülin direnci açısından ilişkilendirildiğinde oldukça anlamlı istatistiksel korelasyon tespit edildi. Hastaların ortalama AST değeri 34,2±21,6 U/L, ALT değeri 54,3±40,1 U/L, ALP değeri 81,2±27,7 U/L, GGT değeri 49,11±39,05 U/L olarak hesaplandı. Tüm hastaların AST/ALT oranı 1'den küçüktü. Çalışmaya alınan toplam 112 hastanın 30'unda (% 26,7) AST-ALT değerleri normalin 2 katından daha yüksek, 14'ünde (% 12,5) normalin 3 katından daha yüksek tespit edildi. Çalışmadaki hastaların % 13,3'ünde GGT, % 10,7'sinde ALP düzeyi normalin 2 katından daha yüksek tespit edildi. Hepatosteatozlu ve steatohepatitli gruplar arasında AST, ALT, ALP, GGT, total bilirubin, indirekt bilirubin, direkt bilirubin, albumin ve boy karşılaştırılmasında iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki vardı (p<0,05). Diğer parametrelerin karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki yoktu (p>0,05). Karaciğer biyopsisi yapılan hasta sayısı sadece 1'di ve biyopsi sonucu stetatohepatite sekonder siroz olarak rapor edilmişti. Çalışmamızda hepatosteatoz kadınlarda, stetatohepatit erkeklerde daha sık görülmektedir.NAYKH'da etkili tedavi yöntemi olmadığı göz önünde bulundurulacak olursa, insülin direnci ve tip 2 diyabet gibi klinik durumların erken tanınması, obezite, dislipidemi, diyet ve fiziksel inaktivite gibi düzeltilebilir risk faktörlerinin tespit edilmesi ve erken tedavisi önem taşımaktadır. Non-alcoholic fatty liver disease (NAFLD) is a common, potentially serious disease with an increasing incidence. NAFLD is associated with obesity, Diabetes Mellitus type 2, and hyperlipidemia (96). Non-alcoholic steatohepatitis (NASH) is a serious form of NAFLD, and it may progress to hepatic failure, cirrhosis, and hepatocelluler carcinoma. Insulin resistance is the most important etiologıc factor among many other factorsİn our study we aimed to investigate the etiologıc factors of NAFLD in our region. The age of total 112 patients ranged between 20-73 (mean age 43.8, mean age of male and female patients were 41.8 and 45.4, respectively). Patients diagnosed as fatty liver by abdominal ultrasonography and without any other liver disease and known diabetes mellitus were included the study. Patients with normal liver enzymes were intended as hepatosteatosis group and with disturbed liver enzymes were intended as steatohepatitis group. The etiologıc factors in our patients were detected as following; in 53 patients (47.3 %) obesity, 97 patients (86.6 %) hyperlipidemia, 47 patients (42 %) insulin resistance, 11 patients (9,8 %) newly diagnosed diabetes mellitus. Because of hıgh frequency of newly diagnosed diabetes mellitus (9,8 %), it should be reminded that patients with hepatosteatosis may also have impaired oral glucose tolerance test ( OGTT) or latent diabetes mellitus. There was a positive correlation between degree of hepatosteatosis and HOMA-IR values, and correlation got stronger as degree of hepatosteatosis increased. There was significant statistical correlation between Body Mass Index (BMI) and Insulin resistance. Mean values of AST, ALT, ALP, and GGT were 34.2+/-21.6, 54.3+/-40.1, 81.2+/-27.7, 49.1+/-39.05 respectively. Ratio of AST/ALT was <1 in all patients. Of the 112 patients, 30 patients (26.7 %) had more than two times greater levels of normal AST and ALT levels, and 14 patients (12.5) had more than three times greater levels of normal AST and ALT levels. In 13.3% of patients GGT level and in 10.7 % of patients ALP level were more than two times greater than normal. Comparement of AST, ALT, GGT, total bilirubine, direct bilirubine, indirect bilirubine, albumin and heıght between two groups were statistically significant (p< 0.05). There wasn't significant correlation in the comparement of other parameters (p<0.05). Hepatic biopsy was performed in only 1 patient and result of biyopsy was reported as cirrhosis secondery to steatohepatitis. In our study hepatosteatosis was more common in female, steatohepatitis was more common in male patientsThere is no effective treatment of NAFLD. Therefore early diagnosis of insülin resistance and diabetes mellitus type 2 and other reversible- treatable risk factors such as obesity, dislipidemia, physical inactivity is still important.
Collections