Türkiye Cumhuriyeti Devleti`nin Atatürk dönemindeki Balkan politikası (1923-1938)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZ ET 1789 Fransız ihtilali sonrası başlayan `uluslaşma süreci` 19. yüzyıl boyunca ve 20. yüzyılın başlarında Balkanlar'ı da etkisi altında bulundurmuştur. Bölünme, küçük parçalara ayrılma ve birbirlerine düşman devletlerin ortaya çıkmasına sebep olan bu süreç, Birinci Dünya Savaşı sonrası yeni bir döneme geçişi sağlamıştır. Balkanlar'daki nüfuz mücadelesinde bir birine rakip olan üç imparatorluğun (Osmanlı İmparatorluğu, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Rus Çarlığı), Birinci Dünya Savaşı iie birlikte dağılması üzerine Balkanlar yeniden yapılanmıştır. Bu yeniden yapılanma dönemine bağlı olarak Balkanlar'da ortaya çıkan uius-devletler, iki savaş arası dönemde (1919-1939) bir taraftan iç organ ve sınır sorunları Türk millet zasyon problemleriyle uğraşırken, diğer taraftan azınlık le karşı karşıya kalmışlardır., Birinci Dünya Savaşı sonrası ortaya çıkan tabloya ve yapılan haksız uygulamalara karşı Misak-ı Miîli ile formüle ederek uygulama alanına koymuş olduğu onurlu mücadelesini 24 Temmuz 1923 Lozan Barış Antlaşması ile tescil ettirmiştir. Bu Türk tarihinde yeni bir dönemin başlangıcıydı. Bu yeni dönemde Lozan'dan arda kalan sorunların çözülmesi ve Balkan ülkeleri ile kurulan diplomatik ilişkilere bağlı olarak Türkiye Cumhuriyeti devleti Balkanlar'a yönelik mevcut durumun korunmasını esas alan `barışçıl politikasını` başlatmıştır. 1930'lu yılların başından itibaren dünyada yeniden esmeye başlayan savaş rüzgarları, bu konuda dayanma gücünün az olduğu Balkanlar'ı kısa sürede etkisi altına almıştır. O tarihe kadar çok taraflı organizasyonlara girmeyen Türkiye Cumhuriyeti devleti, bölgesel ittifak sisteminin genel barış ve ülke çıkarları açısından yararlı ve gerekli olacağı düşüncesiyle Balkan Pakîı'nın kurulması yönünde çok büyük mücadeleVI vermiştir. Revizyonist bir politika takip eden Bulgaristan'ın katılmadığı 9 Şubat 1934 tarihli Balkan Paktı, bu devletin yayılmacı emellerine set çekmeyi başarmıştır. Ancak kapsamının dar olması, Pakt'a konulan çekinceler ve Almanya ile İtalya'nın Balkan devletleri üzerinde ağırlıklarını hissettirmelerine bağlı olarak, kuruluşundan itibaren geçen 7 yıllık zaman zarfında Pakt ortadan kalkmıştır. Esmekte olan savaş rüzgarları demokrasiden uzaklaşan ve diktatörlüklerle yönetilen Balkan ülkelerini İkinci Dünya Savaşı'nın içine çekerken; Türkiye Cumhuriyeti, İkinci Dünya Savaşı'na girmeyerek savaşın tahripkar sonuçlarından kendisini korumuştur. Balkanlar'da sınır sorunu olmayan ve barışın sürekliliğini arzulayan Türkiye Cumhuriyeti devleti, oralarda kalan Türk-Müslüman toplulukların antlaşmalardan doğan haklarını korumayı ve savunmayı ulusal çıkarları açısından gerekli görmüş ve görev bilmiştir. Atatürk'ün temeîlendirdiği Türkiye'nin Balkan Politikası ve Balkan Türkleri'ne bakış açısı zamanın koşullarına uyarlanarak günümüze kadar devam edegelmiştir. VI! SUMMARY lî is generally accepted that Nationalist movements began after the 1789 French Revolution and its effects continued to spread over the Balkans throughout the 19th and the the beginning of 20th cencury. In this process big Empires, like Ottoman and Austrian, first divided and that gave birth to enemy countries. After that, The First World War started and the political appearence of the World and Europe in particular, changed dramatically. Before The First World War three empires, the Ottoman Empire, Austrian-Hungarian Empire and the Russian Empire were dominant in the Balkans. This Empires collapsed after the war. The new states which emerged in the region met the problems of organising their institutions, border and minorities between the two major world war (1919-1939). After The First World War Turkish Nation faced unjustifiable obligations which were suggested by the Entente Powers. However, Turkish Nation fougth and declared that they would not give any concession from the National Pact of 1920 `Misak-ı Milli`. At the end Turkish War of Inthependence (1919-1922} was won. There after Turkey's right of existence-war accepted by the Entente Powers. Military achievments were supported by July, 24th 1923 Lozan Peace Agreements in which new Turkish Republic's rights were officially secured. Turkish Republic established diplomatic relations with new Balkan Countries, and to have a safe Balkan region, Turkey attempted to establish a-continuing peace policy among them. By the begining of 1930's tension began to rise among the European Powers. Turkey recognised the new developments and wantedvm to organise a Balkan Pact by which she aimed to protect the peace in Balkans. Turkey's efforts resulted in establishing a Balkan Pact in 1934. Although Bulgaria did not enter the pact, her spreading policy to the Balkans was stopped. The Balkan Pact, however, had limited powers and not all the members supported it to the end. Europe's big powers Germany and Italy gradually effected the Balkan Countiries and seven years later the pact was abolished. In this decision Balkan Countiries' regimes had big shares. Turkish republic did not take part in The Second World War and protected herself from its distructive results. As mentioned above, Turkish Republic did not have problems with Balkan Countiries after 1 923, however, she did want the protect and defend the rights of Turkish minorities which left there after the first World War. Turkey's Balkan Policy was established by Atatürk. Since then basic foundations of the `Peace in land and Abroad` continued to be Turkey's foreign policy.
Collections