İstanbul şelfi Kartal-Tuzla arası kara ve deniz alanlarının yapısal özelliklerinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Kocaeli platformu üzerindeki yükselti verileri ve uydu görüntüleri birçok morfolojik çizgisellikler göstermektedir. Çoğunluğa KD-Gfi yönünde uzanan bu çizgiselliklerden Kartal ve Tuzla arasında kalanlar, kara ve denizde toplanan jeofizik veriler yardımıyla incelenmiştir. Karada, yerleşime uygunluk çalışmaları kapsamında toplanan elektrik rezisâvite ve sismik kırılma verileri kollanılarak formasyon ve yapısallık durumu ile ilişkilendirilimiştir. Düşük rezistivite ve sismik kesme dalgası hızlan çizgisellikler boyunca uzanan vadilerde çok daha düşük değerler vermektedirler. Bunun yamada sos yüzyıl içindeki aletsel deprem verileri ile Kocaeli 1999 depreminden sonra. Kartal ve Pendik sahillerinde oluşan depremlerin fay çözümleri bu çizgiselliklerin üzerindeki sismolojik etkinliği göstermektedir. Bu nedenle, Kocaeli platformundaki bu çizgisel unsurların deniz içinde İstanbul şelfi üzerindeki devamlılığının. anlaşılabilmesi için deniz sismiği verileri gerekmiştir. Bu amaçla, İstanbul Üniversitesi, Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü ve Seyir* Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı deniz sismiği verileri yeniden değerlendirilmiştir. Saptanan jeofizik bulguların b irleştirilmesi, çalışma sahasındaki tektonik yapı durumunu daha açık vurgulamak açısından, Doğu Marmara Denizi bölgesinin genel bir yapısal görünümü önerilmiştir. Bu modelde, varlıklarını gözlediğimiz çizgiselliklerin, 230- 600 milyon yıl yaşlı Paleozoik temel içinde çok sayıda var olan faylardan bazdan oldukları önerilmiştir. Marmara Denizi de bu temel üzerinde gelişmiştir. Trakya-Eskişehir fay zonu, muhtemelen bu zon boyunca olan blokların, saatin tersi yönünde denmesinden dolayı, D-B yönünde oluşan bir sıkışmaya bağlı olarak, bu temek' Bk olarak kesen yapısal unsurdur. Dönme harekelinden dolayı oluşan sıkışma!, blokların mevcut faylar üzerinde kaçması ile karşılanmıştır. Daha sonra, Kuzey Anadolu fay zonu okşan yapılan keserek, Marmara Deniz'nin gelişimini gerçekleştirmiş ve gerçekleştirmektedir. Günümüzde ise, Paleozoik temel içindeki eski faylar Kuzey Anadolu fay zonu üzerinde oluşan depremler nedeniyle zaman zaman yemden harekete geçebilmekte ve üzerlerinde yer alan vadiler boyunca ÎV ABSTRACT digital elevation models and satellite images of the Kocaeli Platform reveal many morphological lineaments. Some of these mostly NE-SW striking features, placed between Kartal and Tuzla, have been studied based upon the geophysical data collected on land and at sea. Onland, we used resistivity and seismic refraction data which were applied for settlement investigations of the civilisation areas. These data were interpreted and correlated with geological formations. We observed rather low resistivity and seismic shear wave velocities in the valleys along these morphological lineaments. In addition, instrumental seismological data and focal mechanism solutions of the latest earthquakes occurred offshore Kartal and Fendik (both on the proposed lineaments) support some activities along these lineaments. Therefore, marine geophysical works were needed to understand if these lineaments lying on the Kocaeli Platform cut through the Istanbul shelf area. So, shallow rejection profiles of the Turkish Navy and Istanbul University, which were shot in the seaward extension of the proposed lineaments, were re-interpreted. In order to emphasise the tectonic setting of the study area, â general structural appearance of the Eastern Marmara Sea region was proposed by the integration of all geophysical data. In this model, the morphological lineaments are thought to be some of the old faults existed in the Paleozoic (230 to 600 my) strata. We propose, the evolution of the Marmara Sea region, started on this Paleozoic basement. The Thrace-Eskisebir fault zone is the first active structural element cutting through this basement, possibly due to E- W compression caused by the counterclockwise movement öf the blocks along this zone. The compression caused by the rotational movement was compensated by tectonic escape of the blocks along the pre-existing faults. Later the North Anatolian fault zone became the second açtive structural element and responsible for the evolution of the Marmara Sea. At present, the old faults in the Paleozoik basement can be reactivated by the earthquakes occurring along the North Anatolian fault zone, and cause damage along the morphological lineament zones above them.
Collections