Türkiye`de kabotaj tekeli hakkının tesisi ve geleceği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Devletler çeşitli dönemlerde denizciliklerini geliştirmek için pek çok kanun, karar vb. düzenlemeler yapmışlardır. Bu mevzuatların en önemlileri arasında; Kabotaj düzenlemeleri gelmektedir. Kabotaj tekeli hakkı; ülkenin en başta denizcilik sektörünü geliştirmesinin yanı sıra ekonomik, siyasal, stratejik vb. unsurları da barındırır. Bugünlere kadar ülkeler kabotaj haklarını kullanma biçimlerinde farklılık gösterseler de, dünyada ortaya çıkan yeni süreçle Kabotaj mevzuatı çerçevesinde; kabotaj tekeli haklarında korumacılık siyaseti uygulamak yerine, serbest ve haklı bir rekabet oluşturmaya başlamışlardır. Türkiye'de, ise denizciliğimizde milli siyaset olarak gördüğümüz Kabotaj Kanunu zor şartlar altında 29/4/1926 tarihinde kabul edilmiş ve bugünlere kadar değişmeden aynen gelmiştir. Bu tez, Türk kabotaj tekeli hakkını üç değişik dönem üzerinde incelemektedir. İlk dönem olarak; Osmanlı İmparatorluğu' nun son dönemi araştırılmıştır. Bu kısımdaki amaç, kabotaj hakkının Cumhuriyet öncesindeki durumunu ön bilgi olarak sunmaktır. Ticari denizcilik faaliyetlerinde yabancılara verilen imtiyazlar neticesinde denizcilikle başlayan kapitülasyonların; ekonomi ve siyasette ulaştığı zararlı boyutlar ile Osmanlı Devleti'nin ekonomik bağımsızlığını kaybetme süreci değerlendirilmiştir. Bu dönemde Devlet kabotaj tekeli hakkını uygulamaktan çok uzaktı. İkinci dönem olarak ise; Türkiye Cumhuriyeti tarafından Lozan Antlaşması ile kapitülasyonların kaldırılmasındaki süreç araştırılmıştır. Bu dönemin önemi, yeni Cumhuriyetle birlikte ilk kez kabotaj tekeli hakkı tesis edilmiş olmasıdır. Türk sermayesi ile Türk vatandaşının denizlerle iç içe olması sağlanmıştır. Bu dönemdeki kabotaj tekeli hakkının kurulmasındaki evreler araştırılmış ve TBMM'nin 1926 yılında çıkarmış olduğu 815 sayılı Kabotaj Kanununun gerekçeleri ortaya konmuştur. Daha sonra ise; Kabotaj Kanununun ilgili diğer kanunlarla yasal çerçeve içinde hangi gemilere ve kişilere ne gibi haklar tanıdığı araştırılmıştır. Son dönem olarak da; denizcilik sektöründe günümüzdeki değişen ihtiyaçları ve şartlan çerçevesinde, dünyada şekillenen yeni denizcilik siyasetleri gereği Türk Kabotaj Kanunu'nun geleceği araştırılmıştır. Kabotaj Kanununun çıkarıldığı 1926 yılından günümüze kadar pek çok şartlar ve ihtiyaçlar değişmiş olmasından dolayı, Kabotaj Kanununun uygulanması çerçevesinde günümüzdeki deniz ticaretinin önündeki sorunlara dikkat çekilmeye çalışılmıştır. Küresel ve bölgesel olarak dünyada şekillenen yeni kabotaj hakkının serbest ve haklı rekabete açılması gelecekte Türkiye'yi kabotaj tekeli hakkı uygulama konusunda etkileyecektir. Avrupa Birliği 3577/92 sayılı Konsey Tüzüğü ile üye ülkeler arasında kabotaj taşımacılığını serbest ve haklı rekabete açmıştır. Olası bir Avrupa Birliği tam üyeliği ile Türkiye 815 sayılı Kabotaj Kanunu'nda düzenlemeye gitmek durumunda kalacaktır. Bu yüzden 815 sayılı Kabotaj Kanunu ile beraber ilgili pek çok mevzuatta da Avrupa Birliği mevzuatlarına uyum sağlamak için çalışmalar yapması gereklidir. Ulusal çıkarlar için kabul edilmiş olan Kabotaj Kanunu gelecekte değiştirilmesi gerekirse bunu hangi şartlar dahilinde yapmamız gerektiğinin bugünden araştırılması önem taşımaktadır. States have made several laws, regulations and statues in order to develop their maritime procedures throughout ages. Among the most important of such laws are the maritime arrangement. The right of maritime monopoly involves in economical, political and strategic elements along with the development of the maritime sector. Although countries have enjoyed various forms of maritime practices so far, they started to form a free and a justifiable rivalry instead of maintaining a policy of maritime monopoly within the framework of relevant maritime laws and regulations. As for practices in Turkey the maritime laws have been seen as a national policy were accepted on April 29, 1 926 and have been in force ever since. This dissertation studies the Turkish maritime procedures in three different periods. In the first section, the last period of the Ottoman Empire is scrutinized as preliminary information. The capitulations started with maritime activities as a result of privileges allowed to strangers in their maritime activities and the period when the Ottoman State started losing its economic independence with economic and political losses. At that stage the state was far from practicing its maritime monopoly. In section two of the dissertation, the period when the capitulations were lifted through the Lausanne Treaty is studied. The importance of this period is that the maritime monopoly is formed the first time ever with the Republic. This the Turkish citizens have acquired the right of travelling in Turkish waters. Te periods when maritime monopoly rights have been studied and the justifications for the 1926 maritime law passed at the Turkish Parliament are put forward. Later on research is done on what kinds of rights have been granted to which vessels and persons. At the final pried, the future of Turkish Maritime law is studied as outcome of new Turkish Maritime Policy formed in the world within the framework of daily changing needs and conditions. Because many conditions and requirements have evolved throughout decades ever since 1926 when the maritime law passed, attention has been drawn to problems faced by the Maritime trade of today. The opening up of the new Maritime right to a free and justified competition will affe3ct Turkey in the future on its Maritime monopoly practices. The European Union has opened the Maritime transport to free and justified competition through The European Union's Council Regulations No: 3 5 77/92. In a possible entry of Turkey into the European Union as a full member Turkey will have to make arrangements in its Maritime Law No. 815. Therefore it is important to carry on with many laws and regulations in order to conform to those of European Union along with the Maritime Law No. 815. The Maritime Law was accepted for the national interests and if it is necessary to change it in the future we need to know under which conditions this could be accomplished. Ill
Collections