Türk kamuoyu ve Ermeni meselesi (1908-1923)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Osmanlı Devleti'nin son elli yılma damgasını vuran en önemli sorunlardan birisi olan Ermeni sorunu, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşından sonra Avrupa diplomasisinin gündemine yerleşmiştir. II. AbdUlhamid döneminde ıslahat istekleri ve isyanlarla bir Avrupa müdahalesi sağlamaya çalışan Ermeniler bunda başarılı olamamışlardır. II. Meşrutiyet dönemi Ermeni meselesinin en önemli devresidir. Bu dönemde Türk-Ermeni ilişkileri inişli çıkışlı bir seyir takip etmiştir. II. Meşrutiyet'in ilanını yeni bir başlangıç kabul eden her iki taraf başlangıçta samimi ve dostça bir ilişkiye girmişler, fakat bu ilişki her iki tarafın amaçlanndaki farklılıktan dolayı zamanla bozulmuştur. Bunda 1909 Adana olaylarının rolü çok büyüktür. Ermenilerin rutin ıslahat istekleriyle geçen yıllardan sonra çıkan I. Dünya Savaşı Türk-Ermeni ilişkilerinde büyük bir kopmaya yol açmıştır. Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşma girmesi ve Rusya ile savaşa tutuşması üzerine Ermeniler Türklere ihanet etmişler, Ruslarla işbirliğine girmişler, cephe gerisinde sabotajlar yapmışlar, ayaklanmalar çıkarmışlardır. Bunun üzerine bir çok cephede üstün düşman kuvvetleriyle mücadele eden Osmanlı Devleti zor duruma düşmüş ve bazı tedbirler almak zorunda kalmıştır. Savaş bölgelerine yakın yerlerde oturan Ermeniler buralardan uzaklaştırılarak güney bölgelerine sevkedilmişlerdir. Yer değiştirme işleminin güvenlik içinde yapılabilmesi için devlet gereken tedbirleri almış, buna rağmen istenmeyen bazı olaylar da olmuş, fakat bu olayların failleri derhal yakalanarak haklarında kanuni işlemler yapılmıştır. Birinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru Türk-Ermeni ilişkilerinde tekrar geçici bir yumuşama olmuş, bu arada tehcire tabi tutulan Ermenilerin memleketlerine dönmelerine izin verilmiştir. Ayrıca İttihat ve Terakki ileri gelenlerinin yurt dışına kaçmalarından sonra, yeni kurulan hükümetler tehcirde sorumlulukları bulunduklarını iddia ettikleri kimseleri tutuklayıp yargılamaya başlamışlardır. xnOsmanlı Devleti'nin Mondros Mütarekesi'ni imzalamasından sonra işgalci devletlerin tutumundan cesaret alan Ermeniler bağımsız bir Ermenistan kurulması için yeniden faaliyete geçmişler, Avrupa'da siyasi girişimlerde bulunmuşlardır. Ayrıca Doğu Anadolu'da ateşkes anlaşmasıyla birlikte eski sınırlarına çekilmek zorunda kalan Osmanlı Devleti'nin terkettiği yerlere de taarruzlarda bulunmuşlardır. Bunun üzerine yeniden harekete geçen Türk birlikleri Ermenileri yenilgiye uğratarak, Sarıkamış, Kars ve Gümrü'yü ele geçirmiş ve Ermenilerle Gümrü Antlaşması'nı imzalayarak Doğu'daki problemi kesin olarak çözümlemişlerdir. Güney'de de Fransız işgal kuvvetleri içinde yer alan Ermeniler bölge halkına büyük zulümler yapmışlardır. Fransızlar, halkın teşkilatlanarak karşı koyması sonucu bu bölgede de amaçlarına ulaşamayacaklarını anlayarak banş istemek zorunda kalmışlardır. Nihayet Kurtuluş Savaşı sonrasında imzalanan Lozan Antlaşması'yla Ermeni meselesi Türkiye açısından bir problem olmaktan çıkmıştır. XHI ABSTRACT The Armenian question, one of the most important problem which put its sign on the last fifty years of the Ottoman State, settled on the agenda of Europe diplomacy after the 1877-1878 Ottoman-Rus War. At the reign of Abdülhamit n the Armenians wanted obtaining the intervention of Europe through the rebellions and the demands of reform, but they could not became successfull. The second Ottoman Constitutional period is the most important period of time of the Armenian question. In this period of time the Turco- Armenian relations followed an undulating progress. At the beginning both sides, which accepted the announcement of the second Ottoman Constitutional period as a new beginning, established a sincere and friendly correlation, but in the course of time this correlation was disconcerted because of the differentiation of both sides intents. The events of Adana in 1909 played a very important role about this disagreement. After the years which passed with the routin demands of the reformation of the Armenians, the first World War caused a huge breaking in the Turco-Armenian relations. When the Ottoman State attended to the first World War and battled with Russia, the Armenians betrayed the Ottomans by making a cooperation with Russia and sabotaged at the back of the fronts through rebellions. Therefor the Ottoman State, which was struggling with superior enemy forces, had gone into difficulty and had to take some precautions. The Armenians who were living near the fronts were removed from these regions and impelledto the south of the state. The Ottoman State had the necessary precautions about executing the operation of migration securely. In spite of these precautions some undesirable events occured but the state caught immediately the doers of these events and applied the legal process for them. XIVTo the end of the first World War a temporary softening occured in the Turco- Armenian relations. In meantime the Armenians who had been deportated, took a permission to return their countries. Moreover the new governments which were established after the flight of the notables of the CPU (Committee of Progress and Union), had the people arrested and judged, because of the rumors that those people were responsible from the deportation of the Armenians. Following the Mondros Cease-fire was signed, the Armenians, taking a courage from the support of the occupant forces, spent efforts and political enter prises to establish new independent Armenia. In addition the Armenians attacked to the areas that the Ottoman State had to withdraw and leaved as a result of the ceasefire agreement in East Anatolia. For this reason the Turkish troops got into motion and defeated the Armenians. Re-obtaining Sarıkamış, Kars and Gümrü the Turks signed Gümrü agreement and solved the problem in the East decisiuely. In South, too, the Armenians who took place in the French occupation forces, made big cruelty to the people who were living in this region. French occupation forces, understanding that they would not reach their aims, had to make peace because of the resistance of the people. At last, with the Lausanne Agreement, signed after the Turks War for Indepence, the Armenian question had an ended. XV
Collections