Türkiye`de kıyı alanları yönetimi ve hukuksal rejimi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Yeryüzündeki toplam uzunluğu yaklaşık 312.000 km olan kıyı alanın yaklaşık 8.300 km'sine sahip olan ülkemiz, sahip olduğu toplam deniz ve kıyı değerleri ile uluslararası alanda stratejik bir konuma sahiptir. Kıyı alanları ulusal ve uluslararası kullanıcılar açısından en fazla tercih edilen fiziki alanlardan olup yaklaşık ellinin üzerinde sosyo-ekonomik sektörün kullanım baskısı altındadır. Bu baskılar sonucu kıyı alanlarının doğal ve kültürel değerleri, biyoçeşitliliği olumsuz yönde etkilenirken, sosyo-ekonomik anlamda kıyı kullanımı kısıtlanmakta, sürdürülebilir bir kıyı yönetimi için yeni ve etkin araçlara olan gereksinim daha da artmaktadır. Kıyıların ekonomik olarak sürdürülebilir iktisadi yaşam tarzıyla birlikte gelecek nesillere aktarılması ve ekolojik dengesinin korunması için kullanılacak sistem araçlarının en önemlisi hukuki araçlardır. Bunlar; Anayasa, kanun, tüzük, yönetmelik ve yargı kararlarıdır. Anayasal anlamda ilk defa 1982 Anayasası 43. maddesiyle kıyı alanlarının hukuki statüsü düzenlenirken kıyı kullanımının kamu yaran amaçlı olarak kanunla düzenlenmesinin gerektiği üzerinde durulmuş, buna paralel olarak 3086, 3621 ve 3830 sayılı kanunlar kıyı ile ilgili hukuk sistemimizde yer almıştır. Fakat son 10 yıldır bu kanunlar uygulanmış olmakla birlikte çağdaş hukuk felsefesinin kabul ettiği temel prensibe bağlı olarak kıyı alanları kullanımının sosyal adalete ve eşitlik ilkesine uygun, kamunun çıkarının özel çıkardan üstün tutan, ekolojik dengenin korunarak gelecek nesillere aktarılmasına hizmet eden bir hukuk sistemi oluşturulamamıştır. Tez çalışmasında geçen bu 10 yıllık süreçteki mevcut uygulamalar, ortaya çıkan sorunlar ve çözüm önerileri ve araçları hukuk sistemi içersinde analiz edilmiştir. Türkiye'deki entegre kıyı alanları yönetimine ilişkin temel hukuki normlar ayrıntılı olarak ele alınmış, uygulamalar ve sorunlar yargı kararlan da dikkate alınarak incelenmiştir. Bu gün kıyı alanlan yönetim sürecinin tek boyutlu bir yapılanma olamayacağı düşüncesine ulaşılmıştır. Dolayısıyla, insanlığın ortak mirası olan deniz ve kıyı alanlanrun Avrupa Birliği ilişkiler sürecinde uluslararası ortak hukuk normlan da dikkate alınarak iç hukuktaki diğer yasal düzenlemelerin uluslararası hukuka uyumu konusunda eleştirel bakış ve öneriler getirilmiştir. Turkey, as the country having approximately 8300 km shore line which is considerably long part of the total 312.000 km shore line of the world, has very strategic position in international area with its all very valuable possessions at sea and shore. Shore areas are nationally and internationally most useable and preferable areas, therefore are the subject of use for more then fifty socio-economic sectors. The socio-economic pressure to use shore areas might also effect natural, cultural and biologic structure negatively. It brings new restrictions for utilising shore areas and requirement for new and effective means to organise and maintain coastal management are increasing. The most important one of the systematic means to provide better protection for coastal environment and shore areas to keep them for next generations by economically maintainable life style / civilisation, is the legislation. Legislative means are the National Constitution, laws, regulations, directives and courts judgements. As the constitutive base, first time the 1982 Constitution with its 43. Article organise legislative status of coastal areas and provide legislative system for public use and benefit. Beside the Constitution, the laws 3086, 3621, and 3830 regarding the coastal management became the part of the our legislative system. However, since we practice these laws, they are not enough to build up the perfect legal system to provide better environmental protection and public benefit above the individual one as per the contemporary philosophy of laws. In this thesis this period has been analysed with the existing practises, problems, suggestions and means for solutions within the legal system. Fundamental legal norms regarding the integrated management of coastal areas have been considered and practices, problems and judgements have been analysed. As the result, today, the process and the structure for coastal management are multi dimensional. Therefore, regarding the sea and shore areas which are the common heritage of the world and considering the our relationships with European Union, international and national legal systems have been compared and comments, criticism and suggestions have been produced and developed.
Collections