Kronik ürtikerlerde besin deri-pencere testi ve besin özgül IgE düzeylerinin, prik deri testleriyle karşılaştırmalı incelenmesi ve tedaviye yanıt
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
- 47 - ÖZET Kronik ürtikerde besin deri testleri ile yalancı pozitif ve negatif reaksiyonlara sık ratlanabildiğinden, daha duyarlı bir test yönteminin saptanmasını amaçlayan bu çalışma, `İnfeksiyon Has talıkları, Klinik İmmünoloji ve Allerji Bilim Dalı` Polikliniğine başvuran ve tüm hastaların dörtte birini oluşturan kronik ürtikerli hasta çocuklar üzerinde yapıldı. Ayrıca kronik ürtiker tedavisi için uygun ilaç seçimi de çalışmanın kapsamı içindeydi. Rutin anamnez, fizik muayene ve laboratuvar tetkiklerinin de yardımıyla belirli hastalıkların ve etkenlerin ayırıcı tanısı yapıldı. Bundan sonra, anamnezinde besin allerjisi olan 30 çocuk ileri tetkik ve tedavi yöntemleri uygulanmak üzere çalışma kapsamına alındı. İncelemeye alman 30 besinsel kronik ürtikerli çocuğa ço cukluk çağı besin allerj ilerinde önemli rolü olduğu düşünülen çeşit li besinsel antijenler kullanılarak, sonuçlar Prik deri testi, Rebuck deri-pencere testi ve spesifik IgE tayini olmak üzere üç ayrı test ile değerlendirildi. Bu üç yöntemin sonuçları değerlendirilecek olursa : 1. En fazla pozitif reaksiyonun domates ve balık antijen leri için olduğu görüldü. Bunlardan sonra ise yumurta akı, inek sü tü, yumurta sarısı ve çikolata gelmekte idi. 2. Besin özgül IgE tayini, en duyarlı yöntem olarak bulundu. Prik deri testi de, Rebuck deri-pencere testine göre daha duyarlı bulundu._48 _ Çalışma kapsamına alınan kronik ürtikerli hasta çocuklar daha sonra 15' er kişilik iki gruba ayrıldı. İki grup arasında yaş ve cinsiyet gibi belirti parametreler yönünden fark olmadığı ista tistiksel olarak gösterildi. İlk gruba, kronik ürtiker tedavisinin ilk önerilecek ilaç larından biri olan klasik H. antihistaminiklerinden olan hydroxyzine hydrochloride, 2mg/kg/gün olarak 3 dozda ve 1 ay süreyle verildi. İkinci gruba ise sedasyon yapmayan EL -reseptör antogonisti olan yeni antihistaminiklerden astemizol, 10 mg/gün olarak tek dozda ve 1 ay süreyle verildi. Bu süre içinde hastaların klinik yönden semptom gösterip göstermediği gözlendi. İlaçların kesiminden 15-18 gün sonra her üç test yöntemi tekrarlandı. Bu sonuçlar değerlendirilecek olursa 1. Her iki tedavi rejiminde de hastalarda klinik yönden an lamlı bir iyileşme sağlandı. 2. İki ilaç arasında klinik olarak iyileştirme yönünden an lamlı bir fark gözlenmedi. 3. Hydroxyzine hydrochloride kullanan grupta iki hastada ilaca bağlı yan etkiler gözlendi. Astemizol kullanan grupta yan etki gözlenmedi. 4. Test sonuçlarına göre de her iki tedavi rejimi ile an lamlı bir iyileşme sağlandı. Fakat hydroxyzine hydrochlorid.e kulla nan grupta yumurta akı'na karşı her üç test yönteminin sonuçlarına göre anlamlı bir iyileşme sağlanamadı. Bu çalışmanın sonucunda, besinsel kronik ürtiker düşünülen olgularda tanı için besin özgün IgE düzeyi tayininin, deri testlerine göre daha duyarlı olduğu; tedavi için, tüm antijenlere karşı iyileş tirme özelliği olması, günde tek doz olarak kullanım kolaylığı olması ve sedasyon yapıcı yan etkisinin olmaması gibi nedenlerden dolayı as- temizolün önerilebileceği söylenebilir.
Collections