II. Dünya Savaşı Döneminde Türk basının İngiltere`ye bakışı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Türkiye, Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanmasını ardından miras aldığı Anadolu topraklarında üç yanı sorun yumağı olan Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkaslar arasında, savaş sonrası ekonomisini rayına oturtmaya çalışırken, ufukta beliren savaş bulutlarını endişe ile takip etmiştir. Savaş patlak verdiğinde her iki taraf da stratejik öneme sahip Türkiye'yi yanına çekmeye çalışmıştır.Başta İngiltere olmak üzere müttefikler, Türk ordusunu zengin bir asker kaynağı olarak görmüş ve bu kaynağı en iyi şekilde değerlendirmeyi düşünmüştür. İngiltere'nin planlarına göre Türkiye, çarpışmaya doğrudan doğruya katılacaktır. Ancak 1943'te bu düşünce Amerikan ve Rus görüşleri doğrultusunda değişmiş ve İngiltere iki müttefikinin ısrarı üzerine vurguyu hava üslerinin kullanıma açılması ve lojistik desteğin ulaşımında bir köprü vazifesi görülmesine dönüştürmüş ve baskılarını bu doğrultuda yoğunlaştırmıştır.Türkiye, II. Dünya Savaşı'nın son yılına kadar tüm zorlamalara direnerek savaş dışı kalmayı başarmıştır. Türkiye, savaş süresince tarafsız kalmış değildir, çünkü savaşan gruplardan biriyle, yani İngiltere ve Fransa ile ittifak antlaşması imzalamış olduğundan, savaşa fiilen katılmamış olmakla birlikte müttefik devletler saflarında yer almıştır.Türkiye'nin savaş dışı durumunu sürdürmesi kolay olmamıştır. Savaşın genel gidişi ve stratejisindeki değişikliklere uygun olarak, gerek Mihver devletleri gerekse Müttefikler zaman zaman Türkiye'nin savaşa girmesi konusunda ağır baskıda bulunmuşlardır. Türkiye'yi yönetenler tüm bu baskılara rağmen denge politikası ve oyalama taktikleri kullanmak suretiyle, bu sıkıntılı yılları Türkiye açısından en az kayıpla geçirmenin çabasını harcamışlardır.Savaş döneminde muhalefetin olmadığı tek partili bir yönetim iktidarda bulunurken yazılı basın da bu yönetimin sözcülüğünü yerine getirmiştir. Politikalar değiştikçe basının yabancı ülkelere bakışı ve yayın üslubu da farklılık arz etmiş ama siyasi rejimimizin bakış açısından uzaklaşmamıştır. While putting right its economy after war in the inherited Anatolian territory after the break-up of the Ottaman Empire between the Balkans, Middle East and Caucasians where three sides are problematic, Turkey followed the war pending with concern. When the war erupted both sides tried Turkey that had a strategic importance to be on its side.The Allies particularly England saw the Turkish army as a rich source of soldier and thought to utilize this source ideally. According to the plans of England, Turkey would join the battle directly. But in 1943 this thought changed in the direction of opinions of the Americans, Russians and England transformed the emphasis into the opening of the airforce bases to usage and to see them as a bridge in the transport of logistic support and concantrated its pressure in this direction.Turkey had succeded in staying out of the war by standing out against all forces until last year of the Second World War because it was Allied with one of the warning groups namely England and France although it wasn?t joined the war actually it was on the side of Allied Powers.It was not easy to continue the condition of being out of the war for Turkey. In acordance with the general course and the changes in the strategy of the war, either Axis Powers or Allies occasionally pressured Turkey heavily to goto the war. Despite these pressures the governers of Turkey endeavoured to pass these annoying years with minimal loss by using balance policy and deleying tactics.During the war period,when singleparty government without oppostion was in power the press performed the spokemanship of this government. As long as the policies has changed, the aspect of the press to foreign countries and publishing style differed but was not deviated from the aspect of our political regime.
Collections