Mondros Mütarekesi sonrasında İstanbul hükümetleri ve Ermeniler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Mondros Mütarekesi imzalandıktan sonra, Osmanlı siyasi yaşamı açısından yeni bir dönem başlamıştır. Bu süreç istikrarsız bir süreçtir. Dört yıllık bir süre içerisinde on bir tane hükümet kurulmuştur. Bu hükümetlerin beş tanesi Damat Ferit Paşa, üç tanesi de Ahmet Tevfik Paşa tarafından kurulmuştur. Bunların dışında Ahmet İzzet Paşa, Ali Rıza Paşa, Salih Paşa Sadrazamlık görevinde bulunmuşlardır.Mondros Mütarekesi'nden sonra kurulan Osmanlı Hükümetlerinin gündemini en çok meşgul eden olay, savaş döneminde Ermeni isyanlarına ve saldırılarına karşı alınan önlemler ve bu olayda görev yapmış olan kişilerin cezalandırılması idi.Ermeniler bütün kurumları ile ?Ermenilere mezalim yapıldığı? iddiasını dile getirerek devletten çeşitli taleplerde bulunmuşlardır. İtilaf Devletleri ise Osmanlı hükümetlerine müdahale etmek için Ermenilerin iddialarını desteklemiş ve Osmanlı hükümetlerine bu bağlamda ciddi bir baskı uygulamışlardır.Osmanlı Hükümetleri İtilaf Devletleri'nin baskısını azaltmak, aynı zamanda Ermenilerin isteklerini bir bahane olarak kullanmalarına müsaade etmemek için, tehcirde görevlerini suiistimal ettikleri öne sürülen kişileri yargılama ve cezalandırma, tehcir edien Ermenilerin yerlerine dönmesi, taşınır ve taşınmaz mallarının kendilerine iadesi, yer değiştirme esnasında uğranıldığı iddia edilen zararların tazmini gibi çeşitli politikalar uygulamışlardır.Aslında tehcirin bu kadar gündeme gelmesinde en etkin unsurlardan birisi de bu meselenin özellikle Damat Ferit Paşa tarafından bir iç politika malzemesi olarak kullanılması idi. Damat Ferit Paşa Hükümetlerinin İttihat ve Terakki düşmanlığı,?Sevk ve İskân? tedbirinin Ermenileri yok etme eylemi olduğu yönündeki, Ermeni algısını desteklemiştir.Bu bağlamda, tehcir olayı bir yandan politik bir malzeme unsuru, diğer yandan bir milleti mahkûm ve yok etme aracı olarak kullanılmıştır. Mütareke ortamı da bunun için en uygun bir zemin olmuştur.Bu tezde Mondros Mütarekesi'nden sonra kurulan İstanbul Hükümetlerinin Ermeni politikaları ve Ermenilerin bu Hükümetler dönemindeki faaliyetler incelenmiştir. After the signing of Moudros Armistice, a new era had begun for the Ottoman political life. This new process was a turbulent one. A total of eleven governments were established in a period of four years. Five of these governments were established by Damat Ferit Paşa while Ahmet Tevfik Paşa set up three governments. Additionally, Ahmet İzzet Paşa, Ali Rıza Paşa and Salih Paşa were the others who presided over their governments.The most important issue that preoccupied the post-Moudros Ottoman governments were the precautions that were taken against the Armenian uprisings and the punishment of those who were responsible during the events.The Armenians with their all institutions had various demands from the State claiming they were exposed to atrocities. However, the Allies in order to intervene the Ottoman State supported the Armenian claims and thus applied serious pressure on the governments.To reduce the pressure of the Allies and prevent the Armenians demands, the Ottomans followed a number of policies such as punishment of those who abused their duties during the migration of the Armenians, permission of the migrated Armenians to return back to their dwellings and reparations for the so-called damage.As a matter of fact the main reason why the migration was on the agenda was because it was used especially by Damat Ferit Paşa as a tool for domestic politics. The adversary of the Damat Ferit Paşa governments against the Committee of Union and Progres consolidated the perception that the measures of ?Resettlement? were aimed at eradication of the Armenians.Within this context, one the one hand the migration of the Armenians was used as a political means one the other hand it was used as a device to sentence and destruct a nation. The circumstances of the Ceasefire were good background for such aims. Therefore, the politics of Istanbul governments concerning the Armenians and the activities of the Armenians in this period constitute the subject of this dissertation.
Collections