Türk-İngiliz ilişkilerinin kopuş sürecinde son aşama (1911-1914)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
1911-1914 yılları tarihte Osmanlı Devleti ve İngiltere ilişkileri açısından çok önemli gelişmelerin yaşandığı kritik bir dönemdir. 23 Temmuz 1908 tarihinde İkinci Meşrutiyet'in ilanından sonra Osmanlı-İngiliz ilişkileri yeni bir döneme girmişti. İki ülke arasında Kırım Savaşı'ndan beri hiç olmadığı kadar büyük boyutta bir yakınlaşma başlamıştı. Ancak 1911 yılına gelindiğinde Osmanlı Devleti ve İngiltere ilişkilerinde bozulma ve krizler ciddi olarak başlamıştır.Osmanlı Devleti İngiltere ile olan ilişkilerini düzelterek ve onun yardımını alarak çöküş sürecini durdurmayı amaçlamaktaydı. İngiltere ise önemli ticaret yolları ve durakları üzerinde bulunan ve zengin petrol yataklarına sahip olan Osmanlı Devleti'nde nüfuzunu ve hakimiyetini mümkün mertebe artırmak istemekteydi. Dolayısıyla iki ülke ilişkileri beraberinde çeşitli sorunları, tartışmaları ve çatışmaları da beraberinde getirdi. 1911 yılından Birinci Dünya Savaşı'nda iki ülkenin savaş haline kadar (5 Kasım 1914) geçen dört yıllık sürede Osmanlı Devleti ve İngiltere'yi ortaklaşa ilgilendiren çok önemli gelişmeler ve olaylar yaşandı.Bu dönemde iki ülke ilişkilerine damgasını vuran çeşitli mesele ve gelişmeler ağırlıklı olarak dört temel eksen üzerindedir. Bunlardan ilki Ortadoğu ve daha çok Irak, İran, Arabistan Yarımadası ve Basra Körfezi bölgelerinde yoğunlaşmaktadır. İkincisi, özellikle Balkan Savaşları'nın sonuna kadar olan dönemde Osmanlı Devleti'nin Avrupa'daki topraklarını yani kısaca Makedonya veya Üç Vilayet olarak tanımlanan Selanik, Manastır ve Kosova vilayetlerini ilgilendiren hususlardır. Üçüncüsü 1914 Ağustosu'na kadar İstanbul'da faaliyet gösteren İngiliz Bahriye Misyonu ile Osmanlı donanmasının reform çalışmalarında İngilizlerin oynadığı rol üzerinedir. Dördüncü olarak da İngiltere'nin dönem boyunca Ermeni meselesine ilişkin olarak Osmanlı Devleti'yle olan ilişkileri ve siyaseti gelmektedir.Bu devreyi Osmanlı-İngiliz ilişkileri bağlamında ilginç kılan bir başka dikkat çekici husus, iki ülke arasında tam bir anlaşma için görüşmelerin yapıldığı ve belli başlı konularda sözleşmelerin imzalandığı bir süreç sonunda ilişkilerin savaşla tamamen kopmasıdır.Osmanlı arşivlerinde bu dört yıllık döneme (1911-1914) ilişkin olarak hem Türk hem de İngiliz tarihini aydınlatan çok sayıda belge mevcuttur. İlk bakışta sadece Türk-İngiliz ilişkilerini ilgilendiriyor görünen pek çok mesele ve bunlara ilişkin belgeler, aynı zamanda bu iki ülkenin egemenliğinde veya himayesinde bulunan ve bugün bağımsız olan ulusların da tarihlerine ışık tutmaktadır. Altı yılı aşkın süren bir çalışmanın ürünü olan bu tez ağırlıklı olarak Osmanlı arşiv belgelerinin ışığında, Türk-İngiliz ilişkileri tarihinin çok önemli bir evresini birçok yönüyle incelemektedir. The years between 1911 and 1914 constitute a very critical period when quite important developments took place with respect to the relations between the Ottoman Empire and Great Britain. After the proclamation of the Second Constitution, Ottoman-British relations entered into a new period. A close affinity started between the two countries on such a great dimension that had never existed since the Crimean War. However, deterioration and crises in the relations between the Ottoman Empire and Great Britain seriously began in 1911.The Ottoman Empire aimed to stop the process of decline by improving her relations with Great Britain as well as getting her aid. On the other hand, Great Britain wished as far as possible to increase her influence and dominance in the Ottoman Empire that was located on the major trade routes and centres and had rich petrol sources. Consequently, the close relations established between the two countries brought about various issues, arguments and conflicts as well. During the time span of four years from the year 1911 to the state of fight between the two countries in the First World War (5 November 1914), very important incidents and developments jointly related to the Ottoman Empire and Great Britain occurred.Various problems and developments that made their marks on the relationships between the two nations in this period are predominantly on four main axes. The first of these is largely centred on the Middle East, especially the regions of Iraq, Iran, Arabian Peninsula and Persian Gulf. The second one is particularly about the matters up until the end of The Balkan Wars concerning the European territories of the Ottoman Empire, which are also described as ?Macedonia? or ?The Three Provinces?. The third is on the British naval mission who worked in Istanbul until August 1914 and the British role in the reforms of the Ottoman navy. As the fourth, come the relations and policies of Great Britain with the Ottoman Empire with regard to the Armenian question throughout the period.Another striking aspect that makes this period interesting in connection with the Ottoman-British relations is the fact that at the end of a process of time in which negotiations were made for a total agreement and contracts were signed in regard to the main subjects, the relationships between the two countries were completely broken off with the war.Related to this four-year period (1911-1914), there are a great number of documents illuminating both the Turkish and the British histories in the Ottoman archives. Many issues and relevant documents, which at first glance seem only to concern the Turco-British relations, actually shed light on the histories of nations that were under the rule or protection of these two countries and are independent today. This thesis, which is the product of six-year study, examines a very crucial stage of Turco-British relations in many aspects largely by the light of Ottoman archival documents.
Collections