Meningokoksik infeksiyonlarda pro inflamatuar ve anti inflamatuar sitokinlerin rolü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
63 ÖZET Meningokoksik infeksiyonlar yüksek mortalite oranı ve tüm dünyada epidemilere yol açması nedeniyle halen önemli bir halk sağlığı problemidir. Tüm çabalara rağmen mortalite oram son 20 yılda pek değişmemiştir (% 7-20). Meningokoksik hastalıkların klinik spektrumu asemptomatik infeksyondan septik şoka kadar çok geniş bir yelpazede kendini gösterir. Hızlı seyir gösteren olgular ilk 12 saat içinde kaybedilebilir. Bu nedenle bilimsel araştırmalarda ve uygulamalarda peteşi, purpura ile sepsis bulguları olan hastalar aksi ispat edilene kadar SMH olarak kabul edilir ve hastaneye yatırılarak tedavi edilir. Bu durum bir yandan bazı hastaların gereksiz yatırılmasına yol açarken diğer yandan daha ciddi ağır septik şok gelişecek hastalar önceden bilinemediği için yoğun bakım tedavilerinin gecikmesine yol açabilir. Bu çalışmada peteşi, purpura ve sepsis bulguları ile hastaneye başvuran hastalarda IL-6 ve İL- 10 düzeylerinin değerlendirilmesiyle hastaların prognozlanm önceden tahmin etmeye ve tedavilerini hızlandırmaya yardımcı olacak yeni kriterler bulunması amaçlandı. Çalışma kapsamına Haziran 1998 - Haziran 2000 tarihleri arasında İ.Ü. Çocuk Sağlığı Enstitüsü Acil Pediatri bilim dalma başvuran ve sistemik meningokoksik hastalık ön tanısı ile acil servis ve çocuk yoğun bakım ünitelerine yatırılan 25 hasta alındı. Herhangi bir sağlık sorunu olmayan benzer yaş grubundaki 25 çocuk kontrol grubu olarak alındı. Hastalar kliniğimizdeki izlemleri sırasında hastalıkların seyrine göre akut meningokoksik septik şok (1. Grup ), sistemik meningokoksik hastalık (2. Grup ) ve şüpheli meningokoksemi/ purpurik sepsis (3. Grup ) olarak üç grupta incelendi. AMSŞ tanımı için gerekli kriterler SIRS bulguları ile birlikte peteşi ve/ veya purpuranın olması, kan hacminin % 50'sinden fazla sıvı tedavisi ve/ veya inotropik destek gerektiren hemodinamik düzensizliğin olması kabul edildi. Klinik izlemleri süresince şok gelişmeyen, mikrobiyolojik olarak meningokoklarm gösterilemediği, infeksiyon göstergelerinin normal veya normale yakın olduğu ya da aseptik menenjit bulguları saptanan hastalar 3. gruba alındı.64 Hastalarda ve kontrol grubunda immunometrik yöntemle İL- 6 ve ELÎSA yöntemiyle İL- 10 bakıldı. Tüm hastalarda GKS, GMSPS ve organ yetersizliği parametreleri değerlendirildi. Ayrıca hastalarda lökosit, trombosit, kalsiyum, glikoz, elektrolitler, fibrinojen, CRP, sedimentasyon, pH, HC03, SGOT, SGPT, üre ve kreatinin değerleri de incelendi. Akut meningokoksik septik şok grubunda İL- 6 ve İL- 10 değerleri diğer gruplara göre anlamlı olarak yüksek saptandı. Klinik bulgulardan döküntünün başlangıcı ve hastaneye başvuru arasındaki sürenin kısa olması; laboratuar bulgularından trombositopeni, hipokalsemi, asidoz ve organ yetersizliğinin göstergeleri olan SGOT, SGPT, üre ve Jo-eatinin yüksekliği kötü prognostik faktörler olarak değerlendirildi. Sonuç olarak bu çalışmada peteşi, purpura ve sepsis bulgularıyla başvuran hastalarda erken dönemde değerlendirilen İL- 6 ve İL- 10 ölçümlerinin klinik takip ve prognozu belirlemede iyi bir gösterge olabilecekleri gösterildi.
Collections