Çocukluk çağı yaralanmalarında epidemiyolojik ve davranışsal belirleyiciler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Günümüzde, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaralanmalar çocukluk çağı morbidite ve mortalitesinin önemli nedenlerinden olup, önlenebilir halk sağlığı sorunlarının başında gelmektedir. Kazalar/yaralanmaların rastgele, şans eseri olmadığı ve önlenebileceği bilincinin geliştirilmesi yaralanma kontrolünün esasını oluşturmaktadır. Bu çalışmanın amacı çocukluk çağı kaza ve yaralanmalarında epidemiyolojik ve davranışsal etkenleri belirlemek, araştırma sırasında risk azaltıcı eğitimi verebilmektir. Haziran-Eylül 2002 'yi kapsayan dört aylık dönemde İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Travma ve Acil Cerrahi Birimi'ne yaralanma nedeni ile başvuran 0-14 yaş gurubundaki 100 çocuk ve ailesine bir anket çalışması uygulanmıştır. Aynı anket İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Genel Pediatri Bilim Dalı Polikliniği 'nde ayaktan izlenen, daha önce kaza ve yaralanma nedeniyle herhangi bir sağlık kuruluşuna başvurmamış, vaka grubu ile aynı yaş ve cinste 100 çocuk ve ailesinden oluşan kontrol grubuna da uygulanmıştır. Yaralanan çocukların yaşı, cinsiyeti, yaralanma tipleri, önceki yaralanma durumları ile her iki grubun ailelerine ait bilgiler 71(anne-baba yaşı, öğrenim durumu, meslekleri, sosyal güvence durumu, evde yaşayan kişi sayısı, çocuk sayısı, aile bireylerinin önceki yaralanma durumu) ve ailelerin yaralanmalar konusunda bilgi durumları incelenmiştir. Her iki grupta da çocukların yaş ortalaması 54.25 ± 36.36 ay (2 ay- 168 ay) olup 69'u erkek, 31 'i kız idi. Yaralanmaların % 61 'i 13-60 ay grubunda, % 32'si 61 aydan büyük, % 7'si ise bir yaşından küçük çocuklarda görülmekteydi. Araştırmamızda düşme en sık rastlanılan yaralanma nedeni iken, trafik kazaları ikinci sırada, yanık üçüncü sırada yer almıştır. Erkek çocuklarda ve beş yaş üzerinde tüm çocuklarda trafik kazaları ilk sıradadır. Anne-baba yaşı, eğitim düzeyleri, evde yaşayan birey sayısı, yaralanan vakanın kaçıncı çocuk olduğu ve ailelerin sağlık güvencesinin olmaması yaralanmaya yol açan risk etkenleri olarak saptandı. Ebeveynlerin çalışma durumu ve ailedeki çocuk sayısı anlamlı bir risk oluşturmamaktadır. Kontrol grubunda daha fazla sayıda aile yaralanmaların önlenmesi konusunda bilgilenmişti. Yaralanmalara yol açan epidemiyolojik ve davranışsal belirleyiciler temel alınarak toplumlara özgü ve geniş kitlelere ulaşabilecek programlar oluşturulması ve uygulanması hedeflenmelidir. Bu programların hedef kitlesi öncelikle aileler olmalıdır. Bireysel güvenlik danışmanlığına yeterli zaman ayrılmalıdır. 72
Collections