Mastektomi geçirmiş kadınların evlilik ilişkisinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
VII - ÖZET Mastektomi sonrası evlilik, cinsel yaşam ve ruhsal durumun incelenmesi amacıyla yürütülen çalışmamız, İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü'ne başvuran en az 4 ay önce mastektomi geçirmiş 30 kadın ile herhangi bir onkolojik ve psikiyatrik rahatsızlık bildirimi olmayan 30 kadın olmak üzere toplam 60 olgu ile gerçekleştirilmiştir. Olguları seçerken göz önünde bulundurduğumuz kriterler; görüşmeye istekli olmak, zihinsel bir sınırlılık göstermemek, 25-55 yaşları arasında ve en az ilkokul mezunu olmaktır. Verilerin toplanmasında hastaların demografik özelliklerini belirleyen bilgi formu; evlilik ilişkisi kalitesini, cinsel yaşamı, iş ve sosyal yaşamı ölçen evlilik ilişkisi ölçeği; hastaların hastalık ve ameliyatlarına karşı gösterdikleri uyumu inceleyen sorularla, evlilik ve cinsel yaşantı ile ilgili soruları içeren mastektomi soru cetveli; hastaların ruhsal özelliklerini saptamak amacıyla da SCL 90 R Ruhsal belirti tarama testi kullanılmıştır. Elde edilen veriler bilgisayar yardımıyla değerlendirilmiş ve değerlendirmede yüzdeleme, student `t` ve `Ki-kare` testi kullanılmıştır. Çalışmamız sonucunda elde ettiğimiz verilere göre; mastektomi sonrası duygusal olarak etkilenmenin ilk 6 ay - 1 yıl içinde yoğun yaşandığı, daha sonraki yıllar içinde mastektomiye uyum sağlandığı saptanmıştır. Evlilik ilişkileri açısından incelendiğinde hastaların, ameliyat öncesine göre daha uyumlu ve mutlu bir beraberlik bildirdikleri belirlenmiştir. Hastaların mastektomi sonrası hem cinsel dürtü ve doyumlarında, bununla birlikte hem de cinsel ilişki sıklıklarında azalma saptanmıştır.-58- Ameliyatlarından sonraki ilk yıl içinde iş konusunda kendilerine olan güvenlerinde azalma olduğu fakat daha sonraki yıllar içinde bu güvensizliğin kalmadığı belirlenmiştir. Ameliyattan sonra kadınlık ve çekicilik duygularında azalma olan hastaların olmayanlara oranla depresyon, kişiler- arası duyarlılık, anksiyete ve fobik anksiyete bulgularının daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak hastalarla, özellikle mastektomiye uyumda zorlandıkları ilk 6 ay - 1 yıl içinde psikoterapötik yaklaşımları sürdürmenin, cinsel yaşamları konusunda onlara yardımcı olmanın yararlı olacağına inanıyoruz. SUMMARY Our study which was carried out with the intention of investigating the marital status, sexual life and emotional condition post - mastectomy, was realized with a total of 60 cases, among whom there were 30 females who had undergone mastectomy at least 4 months previously, who applied to the Oncology Institute of the İstanbul University plus 30 females who had neither any oncological nor psychiatric disorder. The criteria we took into consideration during case selec tion were an inclination to an interview, manifestation of no mental limitation an age between 20 - 55 years, and at least an elementary school education. For the collection of the data, a form of questionaire was used, which indicated the demographic characteristics of the patients, criterium of marital, relationship which mea sured the quality of marital relationship, sexual life and work and social life; a mastectomy question form which involved the question which examined the adaptation the patients showed to their illness and their surgery as well as the questions related with marriage and sexual life; and emotional indicator screening test for the purpose of detecting the emotional characteristics of the patients were employed. All the data obtained were assessed via computers, where 2 `percentage`, student `t`, and X test were utilized. According to the data obtained; it was detected that emotional affection post - mastectomy was densely experienced during the first 6 months - 1 year, but that an adaptation to mastectomy was observed during the years which followed. When evaluated from the marital point of view patients were reported to indicate a more adaptive and happier associa tion compared to that prior to the surgery both the sexual-60- impulses and satisfaction and the frequency in sexual inter course of the patients were observed to decrease. It was concluded that during the first year followed their surgery, they were less confident in respect of business but that this inconfidence was eliminated in the years that followed. It was reported that the finding of depression, interper sonal sensitivity, anxiety and phobic anxiety of those patient who felt themselves less feminine and attractive post-surgery were higher than those who did not. Finally, we believe that maintenance of psychotherapeutic approaches with the patients and aiding them in their sexual lives will be of benefit to them, especially during the first 6 months - 1 year, in which they were confranted with difficulty in the adaptation to mastectomy.
Collections