Üre döngüsü bozukluğu tanılı hastalarda retrospektif değerlendirme
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
GİRİŞ: Üre döngüsü bozuklukları (UCD) nadir görülen doğumsal metabolizma hastalıklarındandır. Yaşamın ilk günlerinden ilerleyen dönemine kadar her yaşta ve çok çeşitli klinik tablolarla karşımıza çıkabilir. Erken tanı, hızlı ve uygun tedavi morbidite ve mortaliteyi azaltmaktadır.AMAÇ: Üre döngüsü bozukluğu tanısı almış hastaların demografik verilerini, klinik ve laboratuvar bulgularını incelemek, morbidite ve mortalitelerini etkileyen prognostik faktörlerini, doğal ve tedavi altındaki seyrini belirleyerek hastalığın erken tanı ve doğru tedavisine katkıda bulunmak amaçlandı.YÖNTEM: İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Beslenme ve Metabolizma Bilim Dalı'na 1988 – 2016 yılları arasında başvuran ve başvuru sırasında UCD ön tanısı ile değerlendirilen 0-65 yaş arası 116 vakanın poliklinik dosyaları, epikrizleri ve laboratuvar kayıtları retrospektif olarak incelendi. On vakada UCD tanısı dışlandı. 106 vaka UCD tanısı aldı. Bu 106 vakanın 57' si UCD tanısı aldığı halde bazı verilerin yetersizliğinden dolayı çalışmaya dahil edilmedi. Çalışma grubunu klinik ve laboratuvar bulguları ile UCD tanısı kesinleştirilmiş ve verileri yeterli olan 49 vaka oluşturdu. Vakaların prenatal, natal ve postnatal dönemlerine ait bilgiler, hastanemiz bilgisayar veri tabanından, vakaların epikrizlerinden ve poliklinik dosyalarından elde edildi. Elde edilen veriler istatistiksel yöntemlerle değerlendirildi.BULGULAR: Çalışmaya %61,2'si (n=30) kız ve %38,8'i (n=19) erkek olmak üzere toplam 49 vaka dahil edildi. Çalışmaya katılan vakaların yaşları 6 gün ile 65 yaş arasında değişmekte olup, ortalama 14,4±12,1 yıl olarak saptandı. Vakaların %55,1'i (n=27) ilk bir yaş içinde tanı almıştı; kesin tanıları belirlenirken %71,4'ünde (n=35) moleküler, %12,2'sinde (n=6) enzimatik tanı yöntemi, üç vakada her ikisi, %22,4'ünde (n=11) klinik tanı yöntemi kullanılmıştı. Vakaların %32,7'si (n=16) ornitin transkarbamoilaz eksikliği (OTCD), %32,7'si (n=16) arjininosüksinat sentetaz eksikliği (ASSD), %12,2'si (n=6) arjininosüksinat liyaz eksikliği (ASLD), %10,2'si (n=5) karbamoilfosfat sentetaz eksikliği (CPSD), %6,1'i (n=3) arjinaz eksikliği (ARGD) ve %6,1'i (n=3) N-asetil glutamat sentetaz eksikliği (NAGSD) tanısı ile izlenmekteydi. En sık başvuru bulguları %44,9 (n=22) oranı ile nöromotor gelişme geriliği ve kusmaydı. Vakaların yıllık atak sayıları ortalama 0.71±1.21 atak/yıl, medyan 0.28 atak/yıl, dağılım: (0.01- 6) atak olarak saptanmıştır. Çalışma grubumuzdaki vakaların %81,6'sı (n=40) sağ iken %18,4'ü (n=9) tanı ve izlem sürecinde ölmüştü. Ortalama plazma amonyak ve glutamin düzeyleri ile vakaların mortalite oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı (p<0,05); düzeyleri yüksek olan vakaların mortalite oranları yüksek bulundu.SONUÇ: Akraba evliliği oranının yüksek olduğu ülkemizde, X' e bağlı kalıtılan OTCD hariç otozomal resesif geçiş gösteren UCD'lerde, hastalığın önlenmesi ve erken tanı açısından bu konudaki farkındalığın artması önemlidir. Hiperamonyemi atakları ile seyreden UCD'lerin morbidite ve mortalitesi, erken tanı, hızlı ve uygun tedavi yöntemleri ile azaltılabilmektedir.Anahtar kelimeler: Üre döngüsü bozuklukları, hiperamonyemi. BACKGROUND: Urea cycle disorders (UCD) are inborn errors of metabolism that can present with a wide variety of clinics at any age from the immediate newborn to later in life. Early diagnosis, rapid and appropriate treatment are key to improving outcomes.OBJECTIVES: The aim of this study was to evaluate demographic datas, clinical and laboratory findings and determine prognostic factors affecting morbidity and mortality.METHODS: The demographic and clinical data of patients with UCD, diagnosed and treated in Istanbul Faculty of Medicine, Department of Pediatric Nutrition and Metabolism between 1988-2016 were acquired from hospital records. The outpatient clinics, epicrisis and laboratory records of 116 patients aged 0-65 years evaluated with UCD prediagnosis were retrospectively reviewed. In ten patients, UCD was excluded. 106 patients definited the UCD diagnosis. 57 patient were not included in the study because of the insufficiency of the data even though they received the UCD diagnosis. 49 patients were enrolled in the study. The information about the patient's prenatal, natal and postnatal periods was obtained from the computer database of our hospital, the epicrisis and the polyclinic files. The obtained data were evaluated by statistical methods. RESULTS: Study group consisted of 61.2% (n = 30) women and 38.8% (n = 19) men. Mean age was 14.4 ± 12.1 years (6 day-65 years). Twenty-seven patients (55.1%) were diagnosed within the first year of life. The definite diagnosis was made by molecular method in 35 patient (71.4%), enzymatic diagnostic method in 6 (12.2%), both methods in three patients and in 11 (22.4%) clinical diagnosis was definitively diagnosed. Data of 49 patients were collected: 16 (32.7%) patients with ornithine transcarbamoylase deficiency (OTCD), 16 (32.7%) patients with Argininosuccinate synthetase deficiency (ASSD), 6 (12,2%) patients with argininosuccinate lyase (ASLD), 5 (10,2%) patients with carbamoylphosphate synthetase deficiency (CPSD), 3 (6,1%) patients with arginase deficiency (ARGD), 3( 6,1%) patients with N-acetyl glutamate synthetase deficiency (NAGSD). The most frequent findings were neuromotor retardation and vomiting in 22 (44.9%) patients. The number of attacks was 0.71 ± 1.21 (0.01-6) attacks/year. İn our study group, 81.6% (n = 40) were alive and 18.4% (n = 9) died in the diagnosis and follow-up period. There was a statistically significant difference between the mean plasma ammonia, glutamine levels and the mortality rates of the cases (p <0,05); mortality rates were high in cases with high levels.CONCLUSION: In our country where the rate of consanguineous marriages is high, it is important that the awareness of this disease and early diagnosis increase in terms of prevention of the disease in autosomal recessive UCDs, exception of the X-linked OTCD. The morbidity and mortality of UCDs with hyperammonemic episodes can be reduced by early diagnosis, rapid and appropriate treatment methods. Key words: Urea cycle disorders, hyperammonemia
Collections