2009-2016 yılları arası İnönü Üniversitesi ortopedi ve travmatoloji kliniğinde kemiğin tümör benzeri kistleri nedeniyle küretaj ve grefonaj uygulanan olgularda klinik sonuçların değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: Kemiğin Tümör benzeri kistleri (basit kemik kisti, anevrizmal kemik kisti,nonossifiye fibrom, fibröz displazi) çocukluk çağında sık görülen, tanıları genellikleinsidental konulan, patolojik kırık ve deformitelere neden olabilen benign lezyonlardır.Klinik başvuruları ve radyolojik görüntüleri birbirlerine benzer ve kesin tanılarıpatolojik olarak konulur. Tedavileri sonrası rekürrens sık görülür. Literatürde farklıtedavi yöntemleri üzerinde çalışmalar devam etse de kemiğin tümör benzeri kistlerinintedavisinde küretaj ve grefonaj hala güncelliğini korumaktadır.Amaç: Kemiğin tümör benzeri kistlerinde küretaj ve grefonaj tedavisi sonrasıkomplikasyonların, nüks oranlarının ve klinik sonuçlarının değerlendirilmesiGereç ve Yöntem: Kemiğin tümör benzeri kisti (basit kemik kisti, anevrizmal kemikkisti, nonossifiye fibrom, fibröz displazi) tanısı alan 93 olgu (57 erkek, 36 kadın, yaşaralığı 3-67) değerlendirildi. Hepsine küretaj ve grefonaj tedavisi uygulandı. Tanıöncesi kliniğe başvuru nedenleri değerlendirildi. Postoperatif 1.yıl sonrası çekilen direkgrafilerinde Neer/Cole kalsifikasyonuna göre tedavilerinin etkinliği değerlendirilereknüks oranları belirlendi. Klinik, radyolojik ve patolojik tanı uyumu karşılaştırıldı.Sonuçlar: Olguların başvuru nedenleri basit kemik kistlerinde daha çok semptomatik,anevrizmal kemik kistlerinde daha çok semptomatik ve patolojik kırık, nonossifiyefibromlarda daha çok insidental ve semptomatik, fibröz displazilerde ise daha çoksemptomatik olduğu görüldü. Klinik ön tanıları ile patolojik kesin tanılarıkarşılaştırıldığında basit kemik kistlerinde %90,5, anevrizmal kemik kistlerinde %72,7,nonossifiye fibromlarda %88,6 ve fibröz displazilerde %40,1 uyumluluk saptandı.Küretaj ve grefonaj tedavisi sonrası nüks oranının %7,5 olduğu görüldü. Basit kemikkistlerinde %15, anevrizmal kemik kistlerinde %14 ve nonossifiye fibromlarda %3oranında nüks olduğu görüldü. Fibröz displazi olgularında ise nükse rastlanılmadı. Nüksoranlarının literatüre göre düşük olduğu görüldü.Çıkarımlar: 93 olgunun kliniğe daha çok semptomatik olduktan sonra başvurduğubelirlendi. Fibröz displazi olgularında klinik ve patolojik tanı uyumunun yetersiz olduğugörüldü. Küretaj ve grefonaj yapılan 93 olguda postoperatif nüks oranlarının literatüregöre düşük olduğu tespit edildi. Basit kemik kistlerinde, anevrizmal kemik kistlerinde ve nonossifiye fibromlarda postoperatif nüks oranlarının literatüre göre düşük olduğugörülürken fibröz displazi olgularında ise hiç nükse rastlanılmadı Summary: The tumor-like cysts of bone (simple bone cysts, aneurysmal bone cysts,nonossifying fibromas, fibrous dysplasia) are common in childhood. Diagnosis isusually made incidentally. These are benign lesions that can cause pathologicalfractures and some deformities. Fore ever, their clinical applications and radiologicalimages are usually similar. For that reasons, the definitive diagnosis is made aspathological. On the other side recurrence is common after treatment. Intheliterature,studies on different treatment methods have been continued. Curettage and grafting arestil maintained at the treatment of tumor-like cysts of bone.Purpose: Assesment of complications, relapse rates and clinical results after curettageand grafting treatment of the tumor-like cysts of bone.Material and Method: 93 cases (57 males, 36 females, age range 3-67) with thediagnosis of tumor-like cysts of bone (simple bone cyst, aneurysmal bone cyst,nonossifying fibrom, fibrous dysplasia) were evaluated. All of them were treated withcurettage and grafting. The reasons for referral to the clinic were evaluated beforediagnosis. According to Neer / Cole clacification in post-operative radiographs takenafter 1 year, rate of relapse has been determined by evaluating the effectiveness oftreatments. Clinical, radiological and pathological diagnosis was compared.Results: Reasons for application of cases were found mostly symptomatic in simplebone cysts, mostly symptomatic or with pathological fractures in aneurysmal bonecysts, non-ossifying fibromas are mostly incidental or symptomatic, also, mostlysymptomatic in fibrous dysplasia. When clinical previous diagnoses and pathologicdefinite diagnoses are compared; 90.5% in simple bone cysts, 72.7% in aneurysmalbone cysts and 40.1% in fibrous dysplasia compatibility was detected. Recurrence rateswere seen %7,5 after curettage and grafting treatment. Recurrence rates were seen 15%in simple bone cysts, 14% in aneurysmal bone cysts and 3% in nonossifying fibroms.On the other side, recurrence was not found in the case of fibrous dysplasia. Recurrencerates were seen lower according to the literature.Conclusions: Most of patients were referred to the clinic after begining the symptoms.Similarities in the clinical and pathological diagnosis of fibrous dysplasia cases wasseen insufficient. In 93 cases, all operated with curettage and grafting, post operativerecurrence rates were found low according to the literature. Recurrencerates in simplebone cysts, aneurysmal bone cysts and nonossifying fibromas was seen lower accordingto the literature, whereas there is not found any recurrence in fibrous dysplasia cases.
Collections