Göğüs cerrahisinde ameliyat öncesi ve sonrası hormon düzeylerinin morbidite ve mortalite üzerindeki etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Göğüs cerrahi ameliyatları sonrası gelişen yan etki (komplikasyon) ve ölümlerin, gerilim (stres) hormonları olarak belirlenen ACTH,TSH, büyüme hormonu, prolaktin, kortizol, serbest ve toplam (total) T3, serbest ve toplam T4 ile olan ilişkisi, tüm bu değişkenlerde meydana gelen değişimlerin gruplar ve alt gruplar arası karşılaştırılarak veri (istatistiksel) yönünden anlamlı bir fark olup olmadığı araştırıldı. Çalışma için Şubat 2006 ? Ağustos 2008 tarihleri arasında Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahi kliniğine başvuran seçmeli (elektif) torakotomi veya mediansternotomi planlanan 18-80 yaş grubunda, ASA I-III sınıfında, 59'u erkek,41'i kadın toplam 100 hasta seçildi.Hastalardan ameliyat öncesi (preoperatif), ameliyat sonrası (postoperatif) 1.saat ve ameliyat sonrası 15.gün olmak üzere kan örnekleri alındı ve serumları ayrılıp ? 80 derecede saklandı. Hastalar tanılarına göre kanserli olanlar ve olmayanlar, ameliyat tipine göre doku kaybı olanlar ve olmayanlar, hasta olma oranı (morbidite) ve ölüm oranına (mortalite) göre de yan etki gelişenler ve gelişmeyenler şeklinde gruplandırıldı.Tüm bu değişkenlerin hasta olma oranı ve ölüm oranı üzerine etkisi tartışıldı.Çalışmamızda doku kaybı olan ve olmayan gruplar arasında ve kanser olan ve olmayan gruplar arasında yapılan karşılaştırmada anlamlı fark saptanamazken hem doku kaybı hem de kanser olan grubunda yan etki oranının tüm yan etkiler içerisinde en büyük grubu teşkil ettiğini, kortizol ve büyüme hormonunun yan etki gelişenlerde anlamlı yüksek olduğunu saptadık. Tüm vakalarda, yan etki gelişen ve gelişmeyen hastalardaki hormon değerleri karşılaştırıldığında yan etki gelişen grupta toplam T3 ve toplam T4 de anlamlı düşme izlendi. Yaşayan ve ölen hastaların ameliyat sonrası 15.gün serbest T3, serbest T4, kortizol, prolaktin değerlerinde anlamlı farklılık olduğunu saptadık.Yan etki ve ölüm ile gerilim hormonları arasında ilişki olduğunu saptamamıza rağmen hormon seviyelerinde meydana gelen değişimin, yan etki yada ölüm durumuna bağlı olarak mı gerçekleştiği yoksa hormon seviyelerindeki değişimlerin mi bu yan etki ya da ölüme katkısı olduğu konusunda kesin bir kanaat belirtemiyoruz. Sebep-sonuç ilişkisi ne olursa olsun hormon düzeylerinde meydana gelecek değişimlerin saptanması ve bunların cerrahi sonrası durumu ile ilişkilendirilmesi, hastanın mevcut durumunun daha ayrıntılı ve doğru değerlendirilmesini temin edecek, tedavisine yön verecek ve hastanın öngörümü (prognoz) yönünden de daha geniş bir öngörü sağlayacak, belki de ileride hastalarda hormon yerine koyma (replasman) tedavisini veya hormon baskılayıcı tedaviyi gündeme getirebileceği inancındayız. The relation between complications, mortality and hormone levels that is known as stress hormones such as ACTH, TSH, growth hormone, prolactin, cortisol, free and total T3-T4 were investigated. Also the changes in groups and relation between these subgroups were investigated. One hundred patients (59 male, 41 female) who underwent elective thoracotomy and were in ASA 1-lll, 18-80 ages were included.Blood samples for hormone levels were collected from patients before surgery, in postoperative 1st hour and postoperative 15th day. Samples were centrifuged and protected in -80 degrees Celsius. Patients were classified according to their diagnosis, operation and morbidity-mortality. The effect of all these parameters on morbidity and mortality was investigated.We found that there was no significance difference between tissue lose and tissue protected groups. Also we revealed that there was no difference between cancer and non-cancer groups. However, we established the high levels of cortisole and growth hormones in group has complications. There was significance decrease in levels of total T3 and T4 in complications group when complication and non-complication groups were compared to each other. We assigned that free T3, T4, cortisole and prolactin levels were significantly different when alive and dead patients were compared.We can not conclude whether changes of hormone levels depend on death or cause death, even we can state a significance relation between levels and complications or death. Whatever means on conclusion, changes in hormone levels and these were associated with postoperative condition of patients provides better and detailed evaluation of patients. Perhaps, with more detailed and large studies, hormone replacement or suppressive therapy will become a current issue.
Collections