Epistemolojik açıdan Kierkegaard`da hakikatin öznelliği sorunu

Abstract

Kerkegaard'ın felsefesinin temelinde epistemoloji bulunur. `Hakikat Öznelliktir` düşüncesinden hareket eden Kierkegaard, modern felsefenin, temel özelliği `düşünme` olan `soyut özne` anlayışını eleştirerek kendi epistemolojisini oluşturur. O'nun öznesi somut, yaşayan, duyguları olan ve varoluş içinde bulunan bir insandır. Varoluşu `ben olma`, `birey haline gelme`, `insan olma` ve `kendi bilincine varma` olarak gören Kierkegaard `asıl bilme`yi, ahlaksal-dinsel bilme olarak görür. `İnsan olmanın ne anlama geldiği` ve `nasıl iyi bir Hristiyan olunacağı` sorunlarını araştıran Kierkegaard, bireyin gerçek anlamını `dinsel varoluş` içinde bulacağını düşünür. İnsanın `ben haline gelmesi` sürecinde `umutsuzluk` ve `kaygı`nın da ona eşlik ettiğini düşünen Kierkegaard insanın kurtuluşunu `iman`da bulur. Kişi `tutkulu` bir bağlanma ve tam bir teslimiyetle, içselliğindeki özne olan `Tanrı`ya yönelerek ve O'nun karşısında bir `ben` olur ve mutluluğa kavuşur.Bu tezde öznenin varoluşu ile ilgisi içinde epistemolojik açıdan Kierkegaard''ın hakikatin öznellik olduğuna yönelik görüşünü nasıl temellendirildiğini belirlemek amaçlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Hakikat, öznellik, nesnellik, varoluş, iman, paradoks, umutsuzluk, kaygı.

The philosophy of Kierkegaard is based on epistemology. Kierkegaard, suggesting `Truth is Subjectivity`, forms his own epistemology by criticizing the `abstract subject` that is the corner stone of the modern philosophy. His subject is a concrete human being who lives, feels and exists. Kierkegaard regards the real knowing as an ethical and spiritual knowing and he also regards the existence as `being I`, `becoming an individual`, `being a human`, `self-recognition`.Kierkegaard, searching the answers for the questions: `the meaning of being a human` and `how to become a good Christian`, thinks that an individual can find the real meaning in `religious existence`. According to him `despair` and `anxiety` accompany the individual in the course of `becoming I` and salvation is hidden in `faith`. The individual tends towards the God, the subject in his internality, with a passionate commitment and becomes `I` in the presence of the creator and reaches the happiness.In this thesis, it is aimed to describe how Kierkegaard's opinion which truth is subjective was grounded related to existentialism of subject in terms of epistemological point of view.Keywords: Truth, subjectivity, objectivity, existence, faith, paradox, despair, anxiety.