Farklı yağlarla beslenen ratlardan elde edilen torasik lenf intestinal VLDL`lerinin hidrofobik özelliklerinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Torasik lenf, şilomikronlara ek olarak önemli miktarda daha yoğun, triaçilgliserolden zengin bir fraksiyon olan intestinal VLDL'i (ya da küçük şilomikron) içerir. İntestinal VLDL, şilomikronlardan metabolizmasının yanısıra flotasyon, lipid ve apolipoprotein kompozisyonları açısından da farklıdır. Açlık durumunda ve lipid absorbsiyonu sırasında enterositler tarafından sentez edilirler. Absorbe edilmiş besinsel yağ asitleri, ?-gliserofosfat yolu üzerinden triaçilgliserol oluşturmak için kullanılırlar ve daha sonra pre-VLDL içerisinde paketlenir ve Golgi'de daha ileri işleme tabi tutulurlar. Oluşan partiküller, torasik lenf içerisine sekrete edilirler.Tipik bir lipoprotein yapısı örneğin intestinal VLDL, triaçilgliserol ve kolesteril esteri gibi temelde apolar lipidler içeren bir lipid çekirdekten oluşur ve serbest kolesterol, fosfolipid ve apolipoprotein içeren amfipatik lipidler tarafından çevrilir. Amfipatik lipidlerin polar grupları akuöz faza maruz kalır, oysaki apolar grupları hidrofobik lipid çekirdeğine doğru yerleşirler. Lipoprotein yapısı bu konuda misel organizasyonunu taklit eder.Bir lipoproteinin hidrofobik özellikleri, lipoprotein agregasyonuna yol açar. Lipoproteinlerin agregasyonu, aterosklerozisin altında yatan nedenlerden biri olarak rapor edilmiştir. Bu amaçla intestinal VLDL, ayçiçek yağı, zeytin yağı, palm yağı, tereyağı, margarin ve balık yağı verilen ratlardan ultrasantrifügasyon ile izole edildi ve hidrofobik özellikleri, vorteksle indüklenmiş agregasyon ve hidrofobik interaksiyon kromatografisi ile karşılaştırıldı. Aynı zamanda pH, tuz eklenmesi veya dilüsyon gibi misel yapısı üzerine etkisi olduğu bilinen farklı koşullar altında, farklı besinsel yağlardan elde edilen intestinal VLDL'in vorteksle indüklenmiş agregasyona karşı cevabı karşılaştırıldı. İstatistiksel olarak önemsiz olmasına rağmen, doymuş yağlardan elde edilen intestinal VLDL, doymamış yağlardan elde edilenlerden daha fazla agrege oldu. Bunun tersine, doymuş yağlardan elde edilen intestinal VLDL, hidrofobik sabit fazla (bütil sefaroz) diğerlerinden daha az etkileşime girdi. Oysaki balık yağı intestinal VLDL'i, diğer besinsel lipidlerden elde edilen lipoproteinler ile karşılaştırıldığında hidrofobik medyumla daha güçlü bir şekilde etkileşime girdi. Balık yağından elde edilen intestinal VLDL, misel yapısını etkileyen faktörlere karşı daha fazla duyarlılık gösterdi.Sonuç olarak lipoproteinlerin doymuşluk dereceleri, hidrofobik özelliklerini belirlemede tek faktör olmayabilir. Yağların minör bileşenleri de lipoproteinlerin hidrofobik özelliklerinde rol alabilirler. Aterosklerozu önlemede balık yağının yararlı etkileri dikkate alındığında, misel yapısını etkileyen faktörlere karşı bir lipoproteinin duyarlılığı, bir lipoprotein partikülünün aterojenitesini belirleyen ilave bir faktör olabilir, fakat bu gelecekteki çalışmalarla daha net anlaşılabilecektir. Throacic lymph contains, in addition to chylomicrons, a significant amount of another more dense, triacylglycerol rich fraction, the intestinal VLDL (or small chylomicrons). Intestinal VLDL differ from chylomicrons in terms of flotation, lipid and apolipoprotein composition as well as metabolism. They are synthesized by enterocytes during fasting state and lipid absorption. Absorbed dietary fatty acids are used to from triacylglycerol via the ?-glycerophosphate pathway which is then packed into preVLDL particles and further processed in Golgi. The resulting particles are then secreted into thoracic lymph.A typical lipoprotein structure e.g. intestinal VLDL, comprises a lipid core containing mainly apolar lipids e.g. triacylglycerols and cholesterol esters, which is surrounded by amphipathic lipids including free cholesterol, phopholipids and apolipoproteins. Polar groups of amphipathic lipids expose to aqueous phase whereas their apolar groups are located towards hydrophobic lipid core. Lipoprotein structure mimics micellar organization in this respect.Hydrophobic properties of a lipoprotein give rise to lipoprotein aggregation. Aggregation of lipoproteins have been reported to be one of the underlying causes of atherosclerosis. To this end, intestinal VLDL were isolated by ultracentrifugation from rats given, sunflower, olive oil, palm oil, butter, margarine and fish oil and their hydrophobic properties were compared by vortex induced aggregation and hydrophobic interaction chromatography. Reponses of intestinal VLDL from different dietary fats to vortex induced aggregation under different conditions known to have a effect on the miscellar structure e.g. pH, salt addition and dilution, were also compared. Although statistically insignificant, intestinal VLDL from satrured fats aggregated more than that from unsatured fats.On the contrary, intestinal VLDL from satured fats interacted with hydrophobic stationary phase (butyl-sepharose) less than the others whereas fish oil intestinal VLDL interacted more strongly compared to the lipoproteins from other dietary fats. Intestinal VLDL from fish oil exhibited more susceptibility to factors affecting miscellar structure.As a result saturation degree of a lipoproteins may not be a unique factor determining the hydrophobic properties. Minor components of lipids may also take part in lipoproteins? hydrophobic properties. Considering the beneficial effect of fish oil for the prevention of atherosclerosis, susceptibility of a lipoprotein to the factors effecting miscellar structure might be an additional factor determining the atherogenecity of a lipoprotein particle but this can be understood more clearly with the future investigations.
Collections