Dış ilişkiler ve güvenlik çerçevesinde soğuk savaş sonrası dönemde AB-ABD ilişkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Soğuk Savaş süresince Sovyetler Birliği güvenlik açısından Batı dünyası için ortak tehdit unsuru olarak algılanmıştır Sovyetler Birliği'nin dağılması dış politika ve güvenlik gündemini önemli bir biçimde etkilemiştir. Bu etki Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ilişkilerinde de görülmektedir. Savaş süresince, AB ve ABD Sovyet tehdidi sebebiyle işbirliğine dayalı ilişkiler geliştirmiştir. Ancak savaş sonrası dönemde dış politika ve güvenlik konularında farklı öncelikler belirlemişlerdir. Bu çalışmanın amacı Soğuk Savaş sonrasında AB ve ABD'nin dış politika ve güvenlik ilişkilerindeki ayrışmayı incelemektir. Savaş sonrasında uluslararası sistemin yapısına ilişkin tek kutupluluk-çok kutupluluk tartışmaları Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'nün (NATO) rolüne ilişkin tutumları AB ve ABD ilişkilerindeki ayrışmayı gösteren örneklerden biri olarak kabul edilmektedir. Bir yandan uluslararası sistemin yapısı ABD'nin baskın konumu sebebiyle tek kutuplu olarak tanımlanmıştır. Diğer yandan çok kutupluluk destekçileri ise AB ve diğer aktörlerin de sistem içerisinde önemli bir yere sahip olduğunu savunmuşlardır. Özellikle AB'nin artan bütünleşmesinin çok kutupluluğa katkı sağladığı düşünülmektedir. Sisteme ilişkin tartışmaların yanında AB ve ABD'nin NATO algısı da güvenlik ilişkilerindeki farklılaşmayı göstermiştir. ABD, Savaş sonrasında NATO'nun temel uluslararası güvenlik örgütü olması gerektiğini ileri sürmüştür. AB ise ABD liderliğindeki NATO'dan bağımsız olarak özerk bir dış ve güvenlik politikası geliştirmeyi amaçlamıştır. AB ve ABD'nin dış politika ve güvenlik konularındaki ayrışması bazı örnek dış politika olayları incelendiğinde de görülmektedir. Çalışmada AB ve ABD arasındaki temel ayrışmalar ve çatışma alanları 2003 Irak Savaşı, İsrail-Filistin meselesi, İran nükleer krizi, Bosna Savaşı, Ukrayna Krizi olayları üzerinden ele alınmıştır. Throughout the Cold War, Soviet Union was perceived as a common threat for the Western world in terms of security. Dissolution of Soviet Union had great impact on foreign policy and security agenda. This impact can also be observed in the European Union (EU)- United States (US) relations. Due to the Soviet threat, EU and US developed cooperative relations during the war. However, they determined different foreign policy and security priorities in the post war period. The aim of this study is to analyze the divergence of US and EU's foreign policy and security relations in the post Cold War era. After the war, the attitudes of EU and US towards unipolarity-multipolarity debate regarding the structure of the international system and the role of North Atlantic Treaty Organization (NATO) can be seen as an example of this divergence. On the one hand the structure of the system was defined as unipolar because of the dominant position of the US. On the other hand, the supporters of multipolarity advocated that the EU and other actors has also crucial place in the system. Particularly increasing integration of the EU was thought as a contributor to the multipolarity. Along with the debates about system, the US and EU's perceptions of NATO indicate the diversification in the security relations. USA claimed that NATO should be the main international security organization. However the EU aimed at creating autonomous foreign and security policy. The diversification of EU and US's foreign and security policy can also be seen by analyzing some foreign policy cases. In this study, the main divergences between EU and US were examined on the basis of 2003 Iraq War, Israel-Palestine question, Iran nuclear crisis and Ukrainiane crisis cases.
Collections