XVI. yüzyılda Şeyhlü kazâsında yerleşme ve nüfus
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Günümüzde Işıklı olarak bilinen Şeyhlü, XVI. yüzyılda Kütahya Sancağı'na bağlı bir kazâ merkeziydi. XVI. asırda Şeyhlü Kazâsı ise günümüzde Denizli İline bağlı Çivril, Çal, Bekilli ve Baklan ilçelerini kapsamaktaydı. Milattan önceki yıllardan itibaren yerleşime sahne olan Şeyhlü'nün, kökeni ilkçağa kadar inmektedir. Bergama Krallığı döneminde II. Eumenes tarafından veya kardeşi II. Attalos tarafından kurulduğu tahmin edilen şehir, Eumenes'in anısını yaşatmak için Eumenes Yurdu anlamına gelen Eumenia diye adlandırılmıştı. Eumenia isminin kullanımı bölgedeki Roma ve Bizans hâkimiyeti sırasında da devam etmiştir. XVI. yüzyılda Şeyhlü olarak anılan kazâ merkezi günümüzde Işıklı adıyla anılmaktadır. Kazâ coğrafyası, Miryokefalon Savaşı sonrasında kesin olarak Türk hâkimiyetine girmiştir. 1429'da Germiyanoğulları topraklarının nihai olarak Osmanlı egemenliğine girmesiyle de Osmanlı idari yapılanmasında Kütahya Sancağı'na bağlı bir kazâ olmuştur. Kazanın merkezini oluşturan nefs-i Şeyhlü II. Bayezid devrinde 7, 1520'den itibaren ise XVI. asır boyunca 6 mahalle yerleşimine sahipti. Kaza merkezi, II. Bayezid devrinde tahmini 660 kişinin, 1571 tarihinde ise tahmini 1135 kişinin yaşadığı küçük bir kasaba konumundaydı. Önemli yol ağlarının uzağında kalan XVI. yüzyılda Şeyhlü kasabası, çevresinde yer alan kazâ merkezleri içerisinde en az nüfusa sahip merkezdi. XVI. asırda Şeyhlü Kazâsı ise günümüzdeki Çivril, Çal, Bekilli ve Baklan ilçelerini kapsayan geniş bir coğrafyayı kapsamaktaydı. Kır iskân birimlerinin büyük çoğunluğu, bu geniş coğrafya içerisindeki ovalarda ve su kaynaklarının çevresinde yer almaktaydı. II. Bayezid döneminde 123 köy ile 66 köy altı iskân birimi bulunmaktaydı. XVI. asır sonlarına doğru köy sayısı 154'e yükselirken köy altı iskân birimlerinin sayısı da 91 olmuştu. Şeyhlü kazâsı merkezi ve kırlarında söz konusu asır boyunca zaviye sayısı 30'un üzerindeydi. Şeyh unvanı taşıyan birçok kişiye ait vakıf çiftlikleri bulunmaktaydı. Bu durum sadece kaza merkeznin değil kazâ dairesinin her köşesinin ismiyle müsemma olduğunu göstermektedir.Kazâ genelinde buğday, arpa yulaf, burçak, darı, mercimek, nohud, pirinç, pamuk ve susam gibi ürünlerin ziraati yapılmaktaydı. Bağcılık önemli bir yere sahipti ve buna bağlı olarak ciddi miktarda kuru üzüm ve pekmez üretiliyordu.XVI. yüzyılda Şeyhlü Kazâsı verimli fakat önemli yol ağlarından uzak topraklarda bulunmasından dolayı şehirleşmeden uzak küçük ve orta ölçekli kırsal yerleşmelerin bulunduğu bir idari birimdi. Şeyhlü, known as the modern Işıklı, was a district centrum attached to the County (Sancak) of Kütahya in the XVI. Century. The county back then comprised the modern settlements of Çivril, Çal, Bekilli and Baklan, all within the administration zone of today's Denizli province. The origins of Şeyhlü, which had housed settlements even before the Christ, can be traced back to the antiquity. The city was assumedly built for the first time by Eumenes II or his brother Attalos II during the period of the Kingdom of Pergamon; and it was hence called Eumenia (meaning the Land of Eumenes) in order to perpetuate the memory of Eumenes. The usage of the toponym Eumenia also prevailed during the Roman and Byzantine hegemony over the region. However, it was called Şeyhlü as the district center in the XVI Century, which is presently known as Işıklı. The geographical location of the district became under complete Turkish control following the Battle of Myriokephalon. After the eventual incorporation of the Germiyanoğlu territory to the Ottoman State in 1429, the settlement became a district of the Kütahya County within the Ottoman administrative system. The district center, nefs-i Şeyhlü, housed seven quarters (mahalle) during the reign of Sultan Bayezid II, and six quarters after 1520 and throughout the whole XVI. Century. The district center was a small town populated by approximately 660 people during Bayezid II's reign, and by around 1135 people in 1571. As it was located far away from the busy networks of transportation in the XVI. Century, the Şeyhlü town was the least populated settlement among the surrounding district centres. The District of Şeyhlü was situated on a spacious geography which stretched over the modern sub provinces (ilçe) of Çivril, Çal, Bekilli and Baklan in the XVI. Century. Most of the country settlements were located on the plains and around the water masses within this large geography. During the reign of Sultan Bayezid II, there were 123 villages and 66 hamlets; whereas the number of villages rose to 154 and that of the hamlets to 91 towards the end of the sixteenth century. The number of the zaviyes within the Şeyhlü District (inside the town and in the country) were all together over thirty. There were also farms of pious foundations (vakıf çiftlikleri) which belonged to numerous personalities bearing the title sheikh. This suggests that not only the district center, but also each and every corner of the district's geography were true to the name of the district. The prevalent articles of cultivation within the district were wheat, barley, oat, vetch, maize, lentil, chickpeas, rice, cotton and sesame. Viticulture also played an important part of agricultural activity, as a result of which a considerable amount of raisins and molasses were produced.In short, the Şeyhlü District of the XVI. Century was an administrative unit housing agriculturally productive small and middle-sized country settlements, which fell short of urbanisation due to their location far away from the important road networks.
Collections