Görme yetersizliği olan bireyler ve dini başa çıkma
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma görme yetersizliği olan bireylerin hayatları boyunca karşılaştıkları problemlerle başa çıkma sürecinde dini başa çıkma etkinliklerini ne sıklıkla kullandıklarını konu edilmektedir. Görme yetersizliği olan bireylerin hayata bakış açılarını yansıtmak, karşılaştıkları problemleri nasıl ele aldıklarını gözlemlemek, bu problemlerle baş etme sürecinde olumlu ya da olumsuz ne tür dini başa çıkma yöntemlerine başvurduklarını tespit etmek araştırmanın temel amacını oluşturmaktadır. Araştırma kapsamında bireylerin cinsiyet ve yaş gibi demografik özellikleriyle dini başa çıkma eğilimleri arasındaki ilişkiler de incelenmiştir. Araştırma, ilişkisel tarama yöntemine uygun, anket tekniğinin kullanıldığı bir saha araştırması niteliğindedir. Örneklem, görme yetersizliği olan bireylerden oluşmaktadır. Yaşları 18 ile 45 arasında değişen 108 kişiye, Pargement, Koenig ve Perez (2000) tarafından geliştirilen ve Ayten (2010) tarafından Türkçe'ye uyarlanan `Dini Başa Çıkma Ölçeği` uygulanmıştır.Araştırma sonucunda, `görme yetersizliği olan bireylerin Allah'a yönelme, hayra yorma, toplumsal dini yakınlaşma, doğru tevekkül ve yakarış ve dini dönüşüm ve istikamet arayışı gibi olumlu dini başa çıkma etkinliklerine, şerre yorma, dinsel sosyal mesafe, manevi hoşnutsuzluk ve yanlış tevekkül gibi boyutların kapsadığı olumsuz dini başa çıkma etkinliklerine göre daha sık başvurdukları` belirlenmiştir. This study is on how frequently visually impaired individuals use religious coping activities for overcoming the problems they face throughout their lives. The main objective of the study was reflecting the perspectives towards life of visually impaired individuals, observing how they handle the problems they face and determining the positive or negative religious coping methods they use during the period of coping with these problems. In this study the relationships between the demographic properties of individuals such as gender and age with their tendencies for religious coping have also been examined within the scope of the study. The study was carried out in accordance with the relational screening model and as a field study in which the questionnaire method was used. The sample group consists of visually impaired individuals. The `Religious Coping Scale` developed by Pargement, Koenig and Perez (2000) which was finalized by Ayten (2010) was applied to a total of 108 people whose ages vary between 18 and 45.It was determined as a result of the study that 'visually impaired individuals use positive religious coping methods such as inclination towards Allah, benevolent religious appraisal, social religious convergence, proper submission, pleading and religious transformation more frequently in comparison with negative religious coping activities such as malevolent religious appraisal, religious social distancing, spiritual discontent and improper submission.
Collections