Søren Aabye Kierkegaard ve Jean-Paul Sartre`da varoluşçuluk ve inanç
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tez çalışmasında varoluş ve inanç kapsamında, varoluşçu felsefenin önemli isimlerinden olan Søren Aabye Kierkegaard ve Jean-Paul Sartre incelenmektedir. Bu amaçla iki filozofun felsefelerindeki benzer ve farklı yönler karşılaştırılmakta; bu kapsamda `varlık`, `varoluş`, `kaygı`, `özgürlük`, `bulantı`, `saçma` gibi kavramları nasıl ele aldıkları irdelenmektedir. İncelemenin ilk kısmında varoluşçu felsefenin başlıca temsilcileri ve felsefeleri açıklandıktan sonra, sonraki kısımlarda Kierkegaard ve Sartre'ın felsefi görüşleri ele alınmakta, devamında ise her iki filozofun karşılaştırmalı bir analizi yapılmaktadır. Tez çalışması, her iki filozofun varoluşçu felsefenin temel savı olan `varoluş özden önce gelir` düşüncesini benimsemekle beraber Sartre'ın varoluş ve öz ilişkisini `özgür istence`; Kierkegaard'ın ise `karar verme` üzerinden çerçevelendirdiği iddia edilmektedir. Her iki filozof da `kaygı`, `özgürlük`, `bulantı` ve `saçma` kavramları için bireyin biricikliğini ve felsefenin öznel yönünü düşüncelerinin merkezine almış olmakla beraber Sartre, felsefesini Tanrı'nın yokluğu; Kierkegaard ise Tanrı'nın varlığı üzerine temellendirmektedir. Kierkegaard'e göre, insanı kısır döngüden kurtaracak tek bir yol vardır o da Tanrı'ya yönelmektir. Filozof için birey, varoluş alanlarından en üstün olan dinsel alana yönelerek varoluşunu gerçekleştirebilir. Bu nedenle Tanrı'ya tam teslimiyet filozof için bir gerekliliktir. Buna karşın insanı varoluşun merkezine oturtan Sartre, bireysel özün oluşmasını, kişinin kendi seçimleri üzerinden açıkladıktan sonra; birey özgürlüğünü kısıtladığı iddiasıyla Tanrı inancını reddetmektedir. This dissertation examines the leading figures of the existential philosophy, Søren Aabye Kierkegaard and Jean-Paul Sartre, within the scope of existence and belief. For this purpose, the differences and similarities of their philosophy are compared in relation with the examination of their approaches to such concepts as being, existence, anxiety, freedom, nausea and the absurd. After explaining the philosophies of the key representatives of existentialism in the first part of the dissertation, the following sections discuss the philosophical views of Kierkegaard and Sartre by a comparative perspective. It is argued that both philosophers adopt the idea `existence comes before essence`, which is the basic premise of existential philosophy. Nevertheless, Sartre frames existence and essence relationship through `free will` while Kierkegaard analyses the same relationship through `decision-making.` Both philosophers have placed the individual's uniqueness and the subjective aspect of philosophy at the centre of their thoughts for the concepts of anxiety, freedom, nausea and nonsense. However, Sartre's philosophy is originated from the absence of God while Kierkegaard's philosophy is based on the existence of God. Sartre, who places individual at the centre of existence, explains the formation of individual essence through one's own choices with the claim that belief in God restricts his/her freedom. Contrary to that, according to Kierkegaard there is only one way to save individual from the vicious circle, that is to turn to God. For the philosopher, the individual can realize his/her existence by turning to the religious field which is superior than the field of existence. Therefore, from Kierkegaard's perspective, full surrender to God is a necessity to realize the individual existence.
Collections