Türk basınının `28 şubat post modern darbesi` ve `15 temmuz darbe girişimi`ne yaklaşımı üzerine karşılaştırmalı bir inceleme
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Askeri darbeler bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de demokratik değerlerin ve hukukun askıya alınmasına sebep olmuş, ülkenin gelişim dinamiklerine zarar vermiştir. Osmanlı Devleti'nden günümüze kadar, Türkiye'de meydana gelen askeri darbeler, askeri vesayetin hâkimiyetini doğurmuş ve bu durum da sivil iradenin yerleşememesini beraberinde getirmiştir. Bu süreçlerde topluma doğruları ve gerçek haberi tarafsız bir şekilde vermesi gereken basının tutumu etkili olmuştur. Özellikle Cumhuriyet sonrası yaşanan 27 Mayıs 1960, 12 Eylül 1980 darbelerinde ve 12 Mart 1971 muhtırası, 28 Şubat 1997 postmodern darbe, 27 Nisan 2007 e-muhtıra süreçlerinde medya siyasetin ve sivil iradenin yanında yer almak yerine, askeri vesayetin tarafını tutmuş, ordunun darbelerini destekleyen bir tutum sergilemiştir. Bu durum, 15 Temmuz 2016 askeri darbe girişimi sürecinde farklılaşmış, basın darbe girişimine tek ses halinde karşı durmuştur. Darbe süreçleri pek çok çalışmanın konusu olmuştur fakat farklı dönemlerde gerçekleşen darbeleri ve darbe girişimlerini kıyaslayan ve bu kıyaslamalarda basının değişkenlik gösteren tutumunu ele alan çalışmalar oldukça azdır. Bu çalışma askeri darbeler karşısında Türk basınının yaklaşımında yaşanan değişkenliğin boyutlarını 28 Şubat 1997 postmodern darbe süreci ve 15 Temmuz 2016 darbe girişimi dönemlerini ele alarak incelemeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda ideolojik yönelimlerindeki farklılıkları sebebiyle seçilen Hürriyet, Yeni Şafak ve Cumhuriyet gazetelerinin bir aylık dönemdeki birinci sayfa haberleri betimsel analiz yöntemi ile incelenmiştir. Araştırma sonucunda 28 Şubat 1997 postmodern darbe döneminde basının darbeyi teşvik edici bir yayın politikası güttüğü; 15 Temmuz darbe girişimi sürecinde ise basının daha önceki askeri darbelerden farklı bir yaklaşım sergileyerek, darbe girişimine karşı çıktığı, sivil iradeyi ve demokrasiyi desteklediği ortaya çıkmıştır. Ayrıca 28 Şubat sürecinde ordunun hiyerarşik düzen içerisinde hareket ettiği ve 15 Temmuz'da darbenin, emir-komuta zinciri dışında yapıldığı düşünüldüğünde, Türk basının kalkışmayı gerçekleştiren grubun yanında yer almak yerine, geleneği sahiplenen askerler, siyaset ve toplumla beraber darbe girişimine karşı direndiği görülmüştür.Anahtar Kelimeler: Askeri Darbeler, Basın, Sivil İrade, 28 Şubat, 15 Temmuz Military coups have caused the suspension of democratic values and the law in our country as well as the rest of the world and have undermined the development dynamics of the country. Since the Ottoman Empire, the military coups that have occurred in Turkey brought the dominance of military tutelage and this has brought together the case of civilian authority not to be settled. In these periods, the attitude of the press, which is required to provide the truths and the true news to society in a neutral manner, was effective. Especially in the coups of 27 May 1960, 12 September 1980 and memorandum of 12 March 1971, postmodern coup of 28 February 1997 and e-memorandum of 27 April 2007 periods experienced after the Republic, the media took the side of military tutelage instead of politics and civilian will, and displayed an attitude supporting the interventions of the military. This was differentiated during the military coup attempt period of 15 July 2016 and the media stood against the coup attempt as one.Coup periods have been the subject of many studies, but there are few studies that compare coups and coup attempts of different periods and address the variability of the media in such comparisons. This study aims to examine the dimensions of the variability in the approach of the Turkish media in the face of military coups by examining the periods of the postmodern coup period of 28 February 1997 and the coup attempt period of 15 July 2016. Accordingly, the first page news of Hürriyet, Yeni Şafak and Cumhuriyet newspapers, which were selected due to their differences in their ideological orientations, were examined with the descriptive analysis method. As a result of the research, it was found that during the postmodern coup of 28 February 1997, the media had a policy of encouraging the coup, but opposed the coup attempt by showing a different approach than the previous military interventions and it supported the civil will and democracy for the 15th July coup attempt. In addition, when it is considered that while the army acted in the hierarchical order for the 28th February, the intervention was conducted outside the chain of command on for the 15th July, it was seen that the Turkish media resisted together with the soldiers, the politicians and the society, who adopted the tradition, instead of taking the side of the group attempting the coup.Key Words: Military Coups, Media, Civil Will, 28th February, 15th July
Collections