Assessment of real estate ownership issues in urban regeneration projects in turkey
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İllegal yerleşimler, çarpık kentleşmeler veya zaman içerisinde eskiyen kent bölümleri, kentsel dönüşüm projeleriyle yaşanabilir alanlar haline getirilebilmektedir. Özellikle deprem tehdidi ve mevcut konut stokundaki sorunları nedeniyle, Türkiye kentsel dönüşüm projelerine en çok ihtiyaç duyulan ülkelerden biri durumundadır. Ancak, gerçekleştirilmeye çalışılan dönüşüm projelerinin daha başlangıcında mülkiyet kaynaklı sorunlarla karşılaşılmakta ve bu sorunlar projelerin hayata geçirilmesini engelleyebilmektedir. Bu sebeple, mülkiyetle ilgili sorunların tespiti ve bu sorunların çözümüne yönelik yaklaşımların geliştirilmesi, projelerin başarıya ulaşabilmesi açısından büyük önem taşımaktadır.Bu çalışmada, İzmir'de beş farklı kentsel dönüşüm proje alanında, çok sayıda hak sahibiyle, gerek mülkiyet kaynaklı sorunların tespiti gerekse hak sahiplerinin beklentilerinin belirlenmesi için mülakatlar yapılmıştır. Daha sonra, İzmir Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Altındağ Belediyesi, Mamak Belediyesi, Gaziosmanpaşa Belediyesi, Esenler Belediyesi ve Toplu Konut İdaresi ve Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü gibi Türkiye'de kentsel dönüşüm çalışmaları yürüten kamu kurumlarıyla teknik içerikli mülakatlar yapılmıştır. Bu mülakatlarla kentsel dönüşüm projelerinde yaşanan mülkiyet sorunları tespit edilmiştir.Tez kapsamında gerçekleştirilen mülakatlar ve literatür taraması sonucunda; kentsel dönüşüm türleri sınıflandırması oluşturulmuş, muhtemel hak sahipleri tanımlanmış ve bu hak sahiplerine verilebilecek haklar için bazı matematiksel modeller önerilmiştir. `Emsal artırımı` veya `yerinden etme` paradoksunun finansal modelden kaynaklandığı ortaya konulmuştur. Hak sahipleri arasında paylaşım ve arsa payının belirlenmesi konusunda yaşanan sorunlar dile getirilmiştir. Özellikle kamulaştırma, mülkiyet transferi ve kentsel dönüşüm alanlarının belirlenmesi süreçlerinde, gerekçelendirme ve hak sahipleriyle iletişimin önemi vurgulanmıştır. Kentsel dönüşümle ilgili yasal mevzuatın yetersiz ve çelişkili olduğu, bu nedenle kentsel dönüşüm projelerini yürüten kamu kurumlarının, özellikle hak sahiplerini ve bu kişilere verilmesi gereken hakları belirlemede sıkıntı yaşadıkları ifade edilmiştir. Bu durumun ise, dönüşüm uygulamalarının mahkemeler tarafından iptaline sebep olduğu belirtilmiştir. Kentsel dönüşüm projelerinin, gerek hak sahipleriyle daha iyi iletişim kurulabilmesi gerekse yerel sorunlara daha iyi hakim olunabilmesi için, yerel yönetimler tarafından gerçekleştirilmesi, merkezi idarenin de finansal ve teknik destek sağlamasının önemi üzerinde durulmuştur.Bu tez çalışmasıyla, Türkiye'deki kentsel dönüşüm projelerinde yaşanan mülkiyet sorunları ile ilgili Türkçe ve İngilizce literatürdeki eksikliğin giderilmesi ve bu sorunların çözümüne yönelik önerilerin geliştirilmesi hedeflenmiştir. Illegal settlements, urban sprawl and old urban areas can be transformed into livable spaces with urban regeneration projects. Especially because of the earthquake risk and its low quality building stock, Turkey is one of the countries where implementation of those projects is vital. However, real estate ownership problems experienced at the beginning of the urban regeneration projects hinder implementations of the projects. Therefore, identifying and eliminating those problems can help carry out the projects successfully. In this study, the interviews with a number of stakeholders in five different regeneration project areas in Izmir were carried out in order to understand the problems and their expectations. Then, interviews were carried out with experts and personnel of some of the authorities carrying out regeneration projects in Turkey, namely Izmir Metropolitan Municipality in Izmir; Altındağ Municipality, Mamak Municipality, Housing Development Administration and General Directorate of Infrastructure and Urban Regeneration Services in Ankara; Esenler Municipality, Gaziosmanpaşa Municipality and Istanbul Metropolitan Municipality in Istanbul. Real estate problems in the regeneration projects were discussed and identified in those interviews.By means of those interviews and literature review, a typology of urban transformation initiatives was described, potential stakeholders were listed, and some mathematical models for determining property rights of stakeholders were developed. It was stated that the cause of the paradox of `increasing building density` or `displacement` is the financing model. Negotiation issues among stakeholders and technical problems on determining land-share proportions in condominiums were shown. The importance of documentation and public relations especially when carrying out expropriation, property transfer and determining regeneration area boundaries was explained. Inefficiency of the Turkish urban regeneration legislation and the issues originated from this inefficiency was discussed. For example, it was stated that lack of definitions in the legislation about who the right holders are and what are the rights that should be given them leads to problems in different projects and makes the projects subject to court cancellations. Importance of realization of urban regeneration projects by local authorities because of their better ties with stakeholders and knowledge about local issues and support of central authorities to local authorities in terms of expertise and finance were discussed.This study intends to fill the gap in the Turkish and English literature about real estate ownership issues experienced in the Turkish urban regeneration projects and tries to develop some solutions for those issues.
Collections