İnaktif hepatit B taşıyıcılarında D vitamini düzeyi ve vitamin D reseptör(VDR) gen polimorfizminin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: Son yıllarda yapılan çalışmalarda otoimmün ve kronik hastalıkların, malignitelerin oluşmasında D vitamini eksikliğinin önemli rolü olduğu gösterilmiştir. Hepatit B virüsü (HBV) ile enfekte hastalar üzerinde yapılan çalışmalarda ise D vitamini eksikliğinin HBV enfekte hastalarda olumsuz klinik sonuçlara yol açtığı, tedavi edilmesinin HBV ilişkili kronik karaciğer hastalıklarında destekleyici olacağı düşünülmüştür. Çalışmamızda inaktif Hepatit B taşıyıcılarında D vitamini düzeyi ve vitamin D reseptör (VDR) gen polimorfizmlerinin incelenmesi amaçlanmıştır.Gereç-Yöntem: Çalışma Mart-Eylül 2017 tarihleri arasında İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Aile Hekimliği Polikliniklerinde gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya 18-85 yaş aralığında olan ve katılmayı kabul eden bireyler dahil edildi. Katılımcılar inaktif hepatit B taşıyıcıları olarak 6 ay aralıklarla enfeksiyon hastalıkları polikliniğinde takip edilenler ve sağlıklı bireyler olarak iki gruba ayrıldı. D vitamini düzeyini etkileyen herhangi bir hastalığı (malignite, otoimmün hst. vb) ya da ilaç kullanımı (d vitamini, kalsiyum vb.) olan kişiler çalışma dışı bırakıldı. Katılımcılardan HBsAg, Anti HBs, Anti HBc IgG, 25(OH)D, PTH, TSH, BUN, kreatinin, ürik asit, Ca, Mg, Fosfat, total protein, albumin, ALP, AST, ALT ve VDR gen polimorfizmi bakılması için kan örnekleri alındı. Serum D vitamini konsantrasyonu >30 ng/ml yeterli, 20-30 ng/ml aralığı yetersizlik, <20 ng/ml eksiklik, <10 ng/ml ciddi eksiklik olarak değerlendirildi. VDR geni Bsm I, Fok I, Apa I ve Taq I polimorfizmleri, polimeraz zincir reaksiyonu-parça uzunluk polimorfizmi (PCR-RFLP) yöntemi ile tanımlandı.Bulgular: Çalışmaya 86 inaktif HBV taşıyıcısı ve 86 sağlıklı kişi olmak üzere toplam 172 kişi dahil edildi. Yaş ortalaması 41,5 ±13,6 yıldı. 86 taşıyıcının %47,7'si (n=41) bayan, %52,3'ü (n=45) erkek; 86 sağlıklı bireyin de %59,3'ü (n=51) bayan, %40,7'si (n=35) erkekti. En sık rastlanan kronik hastalık iki grupta da 13 er kişi ile hipertansiyondu. D vitamini düzeyleri incelendiğinde taşıyıcıların %52,3'sinde (n=45) ciddi eksiklik, %38,4'ünde (n=33) eksiklik, %7'sinde (n=6) yetersizlik; kontrol grubunun %45,3'ünde (n=39) ciddi eksiklik, %43'ünde (n=37) eksiklik ve %7'sinde (n=6) yetersizlik saptandı. İnaktif hepatit B taşıyıcılarında VDR geni Bsm54I, Fok I, Apa I, Taq I polimorfizmleri ve vitamin D düzeyi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmadı.Sonuç: Çalışmamızda D vitamin düzeyi düşüklüğü prevalansı %96,5 olarak saptandı. Taşıyıcıların % 97,7'sinde (n=84), kontrol grubunun da % 95,3'ünde (n=82) D vitamini düşüklüğü (≤30 ng/ml) izlendi. Ülkemizde D vitamini eksikliği ile ilgili yapılan çalışmalarda prevalansının yüksek olduğu ancak Türkiye'yi temsil eden bir prevalans çalışmasının olmadığı dikkat çekmektedir. Türkiye için D vitamin düzeyi prevalans çalışmasının yapılması ve ülkemiz için D vitamini cut-off değerlerinin belirlenmesi, D vitamin düzeyinin ölçümü ile ilgili yapılacak çalışmalarda bias oluşturmaması açısından çalışmalarda farklı ölçme yöntemlerinin birlikte kullanılması önerilir. Yapılan çalışmalarda kronik hepatit B hastalarında D vitamini düzeyi sağlıklı popülasyona göre daha düşük saptansa da inaktif HBV taşıyıcılarında rutin D vitamini bakılmasını önermemekteyiz. İnaktif taşıyıcılık ve D vitamini eksikliği ilişkisi düşünüldüğünde hangisinin neden, hangisinin sonuç olduğu konusunda daha geniş ve kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır.Anahtar Kelimeler: İnaktif hepatit B, Polimorfizm, D vitamini, Vitamin D reseptörü (VDR) Introduction: In recent years studies have shown that vitamin D deficiency plays an important role in the development of autoimmune and chronic diseases and malignancies. Studies on hepatitis B virus (HBV) -infected patients suggest that lack of vitamin D leads to adverse clinical outcomes in HBV-infected patients, and treatment of vitamin D deficiency is thought to be supportive in HBV-associated chronic liver disease. In our study, it was aimed to investigate vitamin D levels and vitamin D receptor (VDR) gene polymorphisms in inactive hepatitis B carriers. Materials and Methods: The study was performed between March-September 2017 in İzmir Katip Çelebi University Atatürk Training and Research Hospital Infectious Diseases and Family Medicine Polyclinics. Individuals who were in the age range of 18-85 years and accepted to participate were included in the study. Participants were divided into two groups as inactive hepatitis B carriers followed by 6 months intervals in infectious diseases policlinics and healthy individuals. Persons with any disease (malignancy, autoimmune diseases, etc.) or drug use (vitamin D, calcium, etc.) affecting vitamin D levels were excluded from the study. Blood for HBsAg, Anti HBs, Anti HBc IgG, 25 (OH) D, PTH, TSH, BUN, creatinine, uric acid, Ca, Mg, Phosphate, total protein, albumin, ALP, AST, ALT and VDR gene polymorphism samples were taken. Serum vitamin D concentration was > 30 ng / mL, 20-30 ng / mL of insufficiency, <20 ng / mL of insufficiency, <10 ng / mL of severe deficiency. Bsm I, Fok I, Apa I and Taq I polymorphisms of the VDR gene were identified by the polymerase chain reaction-fragment length polymorphism (PCR-RFLP) method. Results: A total of 172 patients were included in the study, 86 inactive HBV carriers and 86 healthy individuals. The average age was 41.5 ± 13.6 years. 47.7% (n = 41) female and 52.3% (n = 45) male of 86 carriers, respectively; Of the 86 healthy subjects, 59.3% (n = 51) were female and 40.7% (n = 35) were male. The most common chronic disease was hypertension with 13 patients in both groups. When D vitamine levels were examined, 52.3% (n = 45) of the carriers had severe deficiency, 38.4% (n = 33) deficiency, 7% (n = 6) deficiency; 45.3% (n = 39) of the control group had severe deficiency, 43% (n = 37) deficiency, and 7% (n = 6) deficiency.56There was no statistically significant correlation between Bsm I, Fok I, Apa I and Taq I polymorphisms of the VDR gene polymorphisms and vitamin D levels in inactive hepatitis B carriers. Conclusion: The prevalence of vitamin D deficiency was 96.5% in our study. Vitamin D (≤ 30 ng / ml) was observed in 97.7% (n = 84) of the carriers and 95.3% (n = 82) of the control group. It is noteworthy that the prevalence of D vitamin deficiency in our country is high, but there is no prevalence study that represents Turkey. It is recommended to use different measurement methods in studies to determine the vitamin D prevalence study for Turkey and to determine vitamin D cut-off values for our country and to avoid bias in the study of vitamin D levels. Although studies have shown that vitamin D levels in chronic hepatitis B patients are lower than healthy populations, we do not recommend routine vitamin D testing in inactive HBV carriers. Considering the relationship between inactive carriage and vitamin D deficiency, a wider and more comprehensive study is needed to determine which is the cause and which is the outcome. Key words: Inactive hepatitis B, Polymorphism, Vitamin D, Vitamin D receptor (VDR)
Collections