Bir egemenlik sorunu olarak insani müdahaleler
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tezin amacı, devletlerin egemenlik hakkı ile insan haklarını birlikte ele almayı zorunlu kılan insani müdahale kavramını uluslararası sistem içindeki anlamını ortaya koymaktır. Klasik egemenlik hakkının iç işlerine dokunulmazlık, bağımsızlık, eşitlik gibi ilkelerini değişime zorlayan ve yükselen bir değer olarak insan haklarının, devletler sistemi içindeki konumunu belirlemeye çalıştık.Klasik egemenlik hakkı kapsamında devletlerin kendi vatandaşlarına olan davranışlarını iç mesele olarak değerlendirilmiştir. İnsan haklarının iç işleri alanına terk edilmesi zaman içinde devletlerin insan hakkı ihlallerini artırmıştır. Bu durum, insan haklarının korunmasında devletlerin verdiği güvencenin yeterli olmadığını ve uluslararası toplumun böyle bir durumda harekete geçmesi ve yaşanan zulmü durdurması gerektiği sonucunu doğurmuştur. Fakat bu sefer de devletlerin egemenlik hakkı kapsamında müdahaleden bağışık olmaları uluslararası toplumun harekete geçmesini kısıtlayan bir norm olarak karşımıza çıkmıştır. Uluslararası hukukun da temel ilkesi olan devletlerin egemenlik hakkı gereği dış müdahaleden bağışık olmaları ve aynı zamanda kendi toprakları üzerindeki vatandaşlarına zulmetmeleri devletlerin egemenlik hakkının insan hakları bağlamında yeniden yorumlanmasını gerekli kılmıştır.Aslında insan hakları, doğal haklar bağlamında eski zamanlardan beri tartışılagelen bir konudur. Fakat insan haklarının devletlerin iç ve dış meşruiyetlerinin bir ölçütü olarak değerlendirilmesi yeni bir konudur. Böyle bir kıstas klasik anlamda egemenlik tanımını değişime zorlayan insan haklarının gelişimi ile alakalıdır. İnsan haklarının devletlerin meşruiyetlerinin bir kıstası olarak değerlendirilmesinin iki önemli sonucu vardır. Bunlardan ilki bu meşruiyete sahip olmayan devlet, devlet olma özelliğini yitirecektir. İkincisi ise, devlet olma özelliğini yitiren siyasal birimin, devlet olmanın sağladığı haklardan artık yararlanamayacağı anlamına gelmektedir. Bu hakların başında ise egemenlik hakkı gelmektedir. İnsan hakkı ihlali yapan devlet, egemenlik hakkını yitirdiğinde, uluslararası toplum bu devlet içinde yaşanan insan hakkı ihlallerini önlemek için güce başvurabilecektir.Uluslararası toplumun bir devletin içinde yaşanan ağır insan hakları ihlalini önlemek için güce başvurması, insani müdahalenin temel mantığını oluşturmaktadır. İnsani müdahale her ne kadar bu mantık çerçevesinde rasyonel bir çıkarsama olarak görülse de insani müdahalenin uluslararası toplumu anarşiye sürükleyeceğini iddia edenler ve uluslararası hukuka aykırı bulanlar tarafından ağır eleştirilere maruz kalmıştır. Uluslararası hukukçuların referans aldığı BM Şartı'nın jus cogens maddesi olan münferiden kuvvet kullanmayı yasaklaması insani müdahalenin hukuksuzluğunun en önemli ispatı olarak görülmektedir. İnsani müdahalenin uluslararası ortamı anarşiye sürükleyeceğini düşünenler ise devletlerin egemenlik hakkının uluslararası düzeni sağlayan temel ilke olduğu görüşünden hareket etmektedirler. Buna göre her bir devlet kendi adalet ve ahlak mantığına aykırı düşen başka bir devletin egemenlik hakkına saygı göstermeyeceği ve dolayısıyla her bir devletin aslında insani müdahale yapmak gibi `haklı` bir nedenin olabileceği sonucunu doğurmaktadır. Böylelikle BM'nin münferiden kuvvet kullanması ve egemenlik hakkının ihlal edilmezliği ilkeleri her bir devlet tarafından kolaylıkla çiğnenebilecektir. Bu durum uluslararası anarşiyi ve son kertede savaşların önünü açarak dünya barışını tehlikeye atacaktır.Uluslararası kamuoyu, bir yerde ağır insan hakları ihlali yaşandığında sessiz kalamayacak kadar gelişmiştir. Bunun yanında insani müdahalenin gerekli olduğunu düşünenler gibi muhtemel zararlarının olacağını düşünenlerin de haklı gerekçeleri vardır. Fakat insan haklarının küresel gelişimi, klasik anlamda egemenlik tanımının geçerliliğini artık mümkün kılmamaktadır. Bu gelişmeler ışığında devletler artık insan hakları konusunda sorumlu tutulmaktadır. Bu sorumluluk yerine getirilmediği zaman uluslararası toplum tarafından devletlerin sorgulanmasını ve son kertede müdahalesini gerekli kılacak mekanizmalar da geliştirilmeye devam etmektedir. Anahtar Kelimeler: İnsani Müdahaleler, Egemenlik, İnsan Hakları, Uluslararası Hukuk, İngiliz Okulu. The goal of this thesis is stating the place for the concept of humanitarian intervention in international system which necessitates a holistic approach for both right of sovereignty and human rights. We tried to determine the place of human rights as a rising value and forcing power behind the change in principles of classic sovereignty right like no-interfere to the internal affairs, independency and equality in nation state system. Classic sovereignty right approach sees a state's all behaviors to their own citizens as an internal affair. Acceptance of human rights as internal affairs have caused increase in human rights violation in time. This situation displayed the inadequacy of assurance provided by nation states for protection of human rights and necessity for international community to take action in violation cases for preventing persecutions. In this case, international community faced with sovereignty rights of nation states as a norm which makes them immune against international intervention and limits the required actions. Nation states are immune from foreign intervention because of sovereignty right as a basic principle of international law but action of persecution on their citizens and on their sovereign lands requires a rethinking and new interpretation of sovereignty right in context of human rights. In fact, human rights are a subject of debate since ancient times in the context of natural rights. However, human rights as a criterion of legitimacy of states internally and externally is a new subject. This new situation is a result of developments in human rights approach which caused change in definition of classic sovereignty. There are two important result of consideration of human rights as criterion for legitimacy of states. The first one is that, if a state does not have legitimacy it will lose its statehood. The second one is that if a political unit loses its statehood it also will lose the rights which are directly related to statehood. Among these rights, sovereignty right is the first comer. If a state lost its sovereignty right and do some violation of human rights, international community can resort force to prevent human right violation in the sovereign land of this state. The intervention of international community to the internal affairs of a state for prevention of serious human rights violation is the main logic of humanitarian intervention. Even tough, humanitarian intervention seems very rational in the framework of this logic, many claim that, humanitarian interventions can drug international community into anarchy and it is not in the framework of agreed international law. The jus cognes article of UN Charter which used as a reference by international lawyers, prohibits the individual power use and this is the main evidence of being unlawful of humanitarian intervention. Who believe the humanitarian intervention will drug international community into anarchy act based on the idea of sovereignty right being main principle behind international order. Both of these approaches show that no state can act on its own to intervene another state's internal affairs based on its understanding of humanitarian intervention. Otherwise, states will act individually and caused international anarchy without considering the related UN Charter, prohibition of individual power use.International community is mature enough to rise its voice when there are serious human rights violations. In addition to this, both sides who believe the necessity of humanitarian intervention and possible harm caused by humanitarian intervention have rightful reasons. However, global developments in understanding of human rights make validity of definition for classic sovereignty almost impossible. States are being hold responsible for their actions in human rights area as a result of mentioned developments. Mechanisms to question and if it is required intervene states in case of they do not fulfill responsibility properly are continuing to developed by international community. Key Words: Humanitarian Interventions, Sovereignty, Human Rights, International Law, British School.
Collections