Benign uterin hastalıklar nedeni ile yapılan histerektomilerde laparotomi ve laparoskopinin karşılaştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Bu çalışmada amacımız; benign uterin endikasyonlarla histerektomi yapılan kadınlarda laparoskopik ve laparotomik yaklaşımların komplikasyon, hemoglobin değişimi, kan transfüzyon gereksinimi açısından fark gösterip göstermediğini ve bu iki yaklaşıma ovaryan cerrahi eklemenin morbidite üzerine etkisini araştırmaktır.Yöntem: Çalışmamız retrospektif kesitsel olarak planlandı. Sağlık Bakanlığı, İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'nde 01.01.2012 ve 01.01.2017 tarihleri arasında benign uterin endikasyonlarla laparoskopik ve laparotomik yaklaşım ile yalnız histerektomi, histerektomi ve salpenjektomi, histerektomi ve salpingooferektomi operasyonu yapılan hastalar değerlendirildi ve 537 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalar önce laparotomik ve laparoskopik olarak 2 ana gruba ayrıldı, ardından her bir grup 4 gruba ayrıldı. Grup 1'de yalnız L/S histerektomi, Grup 2'de ooferektomi ile birlikte L/S histerektomi, Grup 3'de yalnız L/T histerektomi, Grup 4'de ooferektomi ile birlikte L/T histerektomi olan hastalar tanımlandı. Gruplar operasyon endikasyonları, erken ve geç komplikasyonlar, postoperatif altıncı saat hemoglobin ve postoperatif birinci gün hemoglobin değerleri ve postoperatif hemoglobin değerleri ile giriş hemoglobin değerleri arasındaki fark, peroperatif ve postoperatif kan transfüzyon ihtiyacı, taburculuk günleri açısından karşılaştırıldı. Diabet varlığı, geçirilmiş batın cerrahisi, sigara alışkanlığı ile erken ve geç komplikasyon ilişkisi değerlendirildi. Peroperatif ve postoperatif kan transfüzyonunun taburculuk gününe etkisi ve erken ve geç komplikasyonlara etkisi değerlendirildi.Bulgular: Çalışmamızda, benign uterin endikasyonlarla yapılan histerektomilerde yöntem olarak %22,7 oranında laparoskopi, %77,3 oranında laparotomi tercih edilmiĢtir. Taburculuk günü ortalaması Grup 1'de istatiksel anlamlı olarak fazla bulunmuştur (Grup 1: 2,97±1,65 gün, Grup 4: 2,78±0,94, p: 0,027). Erken (L/S : % 3,3, L/T: % 3,4, p= 0,95)(Grup 1: %3,3, Grup 2: %3,3, Grup 3: %5,6, Grup 4: %2,6, p=0,542) ve geç (L/S : % 3,3, L/T: % 3,4, p= 0,95) (Grup 1: %6,7, Grup 2: %2,2, Grup 3: %6,5, Grup 4: %2,3, p=0,124) komplikasyonlar, Δ1 (L/S:1,15, SD: 0,78, L/T: 1,00, SD:1,09, p=0,14) (Grup 1: 0,940±0,895, Grup 2:1,229±0,734, Grup 3: 1,149±1,456, Grup 4: 0,949±0,939, p=0,074) ve Δ2(L/S:1,27, SD: 0,74, L/T: 1,26, SD:1,14, p=0,93) (Grup 1: 1,160±0,839, Grup 2:1,311±0,717, Grup 3: 1,421±1,502, Grup 4: 1,212±0,993, p=0,324) Hg değişimi, peroperatif kan transfüzyonu (L/S: %1,6, L/T: %2,9, p=0,445) (Grup 1: %6,7, Grup 2: %0, Grup 3: %4,6, Grup 4: %2,3, p=0,099) için laparoskopi ve laparotomi yapılanlar arasında ve gruplar arasında istatiksel anlamlı fark bulunamamıştır. VKİ, DM, sigara alışkanlığı, batın cerrahisi öyküsünün komplikasyon üzerine istatiksel anlamlı ilişkisi saptanamamıştır. Postoperatif kan transfüzyonu laparotomi grubunda anlamlı olarak laparoskopiden fazla saptanmakla birlikte (L/S: %0,8, L/T: %5,8, p=0,022), subgruplar arasında anlamlı iliĢki bulunamamıştır (Grup 1 :%3,3, Grup 2: %0, Grup 3: %6,5, Grup 4: %5,5, p=0,114). Tüm hastaların % 6,7'de komplikasyon gelişmiştir. Tüm hastaların % 3'ünde cerrahi alan enfeksiyonu, %1,6'sında kanama ve hematom, %0,9'unda üriner trakt hasarı olmuştur. Bir tane mortalite gözlenmiştir.Sonuç: Benign nedenlerle yapılan histerektomilerde laparotomi ve laparoskopik yöntemler arasında morbidite ve mortalite oranları açısından anlamlı farklılık olmamakla beraber her iki yaklaşımda da uterin cerrahiye over cerrahisinin de eklenmesi morbiditeye anlamlı katkı sağlamamaktadır.Anahtar Kelimeler: Laparoksopik histerektomi, laparotomik histerektomi, adneksiyel cerrahi, benign uterin hastalıklar, jinekolojik cerrahi komplikasyonları Objective: Our aim in this study is to investigate whether laparoscopic and laparotomic approaches differ in terms of complication, hemoglobin exchange, blood transfusion requirement in women who underwent hysterectomy with benign uterine indications, and the impact of additional ovarian surgery on morbidity.Method: Our study is planned retrospectifically as a sectional study. At the Ministry of Health Medeniyet University Göztepe Research and Training Hospital, between 01.01.2012 and 01.01.2017, patients with hysterectomy, hysterectomy and salpingectomy, hysterectomy and salpingooferectomy operations with laparoscopic and laparotomic approach with benign uterine indications were evaluated; and 537 of them were included to the study. Patients were divided into two groups, laparotomic and laparoscopic, and then each group was divided into 4 groups. In the first group, the patients undergone L/S hysterectomy without oophorectomy; in the second group, L/S hysterectomy with oophorectomy, in the third group, L/T hysterectomy without oophorectomy, in the fourth group, L/T hysterectomy with oophorectomy were defined. The groups were compared in terms of operation indications, early and late complications, hemoglobin values in the postoperative sixth hour and postoperative first day, the differences between preoperative and postoperative hemoglobin values, preoperative and postoperative blood transfusion need, the day of discharge. The relation between diabetes presence, abdominal surgery, smoking habit and the early and late complications were evaluated. The effect of perioperative and postoperative blood transfusion on the discharge day and the effect on early and late complications were also investigated.Findings: In our study, the preferred methods for the hysterectomies performed with benign uterine indications were laparoscopy with 22,7% and laparotomy with 77,3%. The mean day of discharge were statistically significantly higher in Group 1 (Group 1: 2,97±1,65 days, Group 4: 2,78±0,94, p: 0,027). There was no statistically significant difference between early (L/S :3,3%, L/T: 3,4%, p= 0,95) (Group 1: 3,3%, Grup 2: 3,3%, Grup 3: 5,6%, Grup 4: 2,6%, p=0,542) and late (L/S : 3,3%, L/T: 3,4%, p= 0,95) (Group 1: 6,7%, Group 2: 2,2%, Group 3: 6,5%, Grup 4: 2,3%, p=0,124) complications, Δ1 (L/S:1,15, SD: 0,78, L/T: 1,00, SD:1,09, p=0,14) (Group 1: 0,940±0,895, Group 2:1,229±0,734, Group 3: 1,149±1,456, Group 4: 0,949±0,939, p=0,074) and Δ2 (L/S:1,27, SD: 0,74, L/T: 1,26, SD:1,14, p=0,93) (Group 1: 1,160±0,839, Group 2:1,311±0,717, Group 3: 1,421±1,502, Group 4: 1,212±0,993, p=0,324) Hg changes, peroperative blood transfusion (L/S: 1,6%, L/T: 2,9%, p=0,445) (Group 1: 6,7%, Group 2: 0%, Grup 3: 4,6%, Grup 4: 2,3%, p=0,099) among the patients undergone laparoscopy and laparotomy for, and among the groups. There was no statistically significant impact of BMI, DM, smoking habit, previous abdominal surgery on the complication. Even though the postoperative blood transfusion rate was found significantly higher in the laparotomy group than in the laparoscopy group (L/S: 0,8%, L/T: 5,8%, p=0,022), no significant relationship was prevalent between the groups (Group 1: 3,3%, Group 2: 0%, Group 3: 6,5%, Group 4: 5,5%, p=0,114). Complications occurred in 6,7% of all patients. Surgical field infection occurred in 3% of all patients, bleeding and hematoma in 1,6%, and urinary tract injury in 0,9%. One mortality was observed.Conclusion: Although there is no significant difference between laparotomy and laparoscopic methods in terms of morbidity and mortality rates in hysterectomies performed with benign reasons, addition of uterine surgical surgeon in both approaches does not contribute to morbidity.Keywords: Laparoscopic hysterectomy, laparotomic hysterectomy, adnexial surgery, benign uterine diseases, complications of gynecological surgery
Collections