Büllöz Pemfigoid hastalarında tedavi öncesi ve tedavi sırasında yeni oluşan bül sıvısı içeriğinde ve serumda sitokinlerin değerlendirilmesi ve tedavi yanıtı ile korelasyonu
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Büllöz Pemfigoid (BP); kronik, kaşıntılı, ürtikeryal ve ekzematöz plakların eşlik ettiği, BP180(BPAG2) ve BP230(BPAG1) antijenlerinin hedef alındığı, oto-immün, subepidermal vezikülobüllöz bir hastalıktır. Sitokinlerin bül sıvısında hem hasta serumuna hem de kontrol grubunda oluşturulan emme bül sıvılarına göre yüksek olduğu yapılan çalışmalarda gösterilmiştir. Bu çalışmada tedavi öncesi ve tedavi altında ortaya çıkan bül sıvılarında ve serumda tümör nekrozis faktör-α (TNF-α), eozinofilik katyonik protein (EKP) ve BP180-NC16A antikor seviyelerinin analizi amaçlandı.Yöntem: Klinik, histopatolojik, immunofloresan bulgularıyla BP tanısı konulan ve ELISA ile doğrulanan hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastalardan tedavi öncesinde ve sonrasındaki ilk hafta ve ikinci hafta içinde kan serumu ve bül sıvısı örnekleri alındı. Serum ve bül sıvılarında EKP, TNF-α ve BP180-NC16A IgG antikorları ölçüldü. BP olguları BPDAI, VYA ve günlük lezyon çıkışına göre klinik olarak hafif, orta, çok şiddetli olarak sınıflandırıldı. Ayrıca tedaviye yanıt verip vermediğine ve relaps durumuna göre de ayrıldı. Bulgular: Çalışmaya alınan 21 BP olgusunun 7'si erkek 14'ü kadın, yaş ortalaması 78 idi. Klinik olarak olguların 6'sı hafif, 6'sı orta ve 9'u çok şiddetli olarak belirlendi. On dokuz olgu tam remisyon ve bir olgu da tedaviye yanıtsız olarak değerlendirildi, 1 olgu sistemik hastalıklardan dolayı hastanede yaşamını kaybetti. Bir aydan uzun takibi yapılabilen 13 olgudan 6 sında relaps gelişti. Çok şiddetli olgularda hafif olanlara göre serumda BP180-NC16A antikoru seviyelerinde anlamlı yükseklik saptandı (p=0,028; post-hoc test p=0,08). Ayrıca tüm olgularda tedaviden önce bül sıvısı ile serum BP180-NC16A antikoru düzeylerinde anlamlı ve güçlü korelasyon saptandı(r=0,964; p=0,01). Hastalık şiddetleri ile EKP ve TNF-α arasında anlamlı fark görülmedi. Tedavi yanıtı veya relaps görülmesine göre bül sıvısı ve serum örnekleri arasında anlamlı farklılık bulunmadı. Tedavi öncesi ve tedavi altında alınan bül sıvısı ve serumda ölçülen TNF-α, EKP, BP180-NC16A antikor düzeyleri arasında anlamlı farklılık saptanmadı.Sonuç: Çok şiddetli BP olgularında klinik olarak daha hafif şiddetli olanlara göre serum BP180-NC16A antikor seviyelerinde anlamlı yükseklik saptanması, antikor seviyelerinin hastalık şiddetini yansıtabileceğini düşündürebilir. Tedavi yanıtına göre ve relaps görülmesine göre gruplar arasında tedavi öncesi alınan bül sıvısı ve serum örneklerinde TNF-α, EKP ve BP180-NC16A antikor seviyeleri ile anlamlı bir ilişki ortaya konulamadı, bu nedenle bu parametrelerin tedavi etkinliğini öngörmek bakımından yetersiz kalacağı söylenebilir. Aim: Bullous Pemphigoid (BP) is a chronic, auto-immune, subepidermal, vesiculobullous disorder characterized with pruritus, urticarial and eczematous plaques in which BP180(BPAG2) and BP230(BPAG1) are main antigenic targets. It is shown that many cytokines increased in blister fluids, compared to patient serum and suction blister fluids of control group. In this study we aimed to investigate and compare levels of TNF-α, Eosinophil Cationic Protein (ECP), BP180-NC16A antibodies in serum and blister fluids that obtained before and under therapy.Methods: We included BP Patients whose diagnosis were confirmed by clinical, histopathological and immunoflorescent findings and supported by serological tests. We obtained samples of blister fluids and blood serum at initiation, first week, second week of treatment. We studied ECP, TNF-α, BP180-NC16A antibodies in blister fluids and serum. We grouped our patients as mild, moderate, severe according to BPDAI, Body Surface Area, number of appearance of lesions in a day. Also patients were grouped according to occurrence of relapse. Results: 21 Bullous Pemphigoid patients were included to study. Seven of them were male, 14 of them were female and their mean age was 78,4. According to severity 6 patients were mild, 9 were moderate and 9 were severe. Fifteen were in complete remission, 4 were in partial remission, 1 was non-responder and 1 patient couldn't been followed because he died in hospital due to systemic conditions. Thirteen patients were followed-up more than 1 month, 6 were relapsed. We observed statistically significant higher levels of serum BP180-NC16A in severe patients compared to mild patients (p=0,028; post-hoc test p=0,08). Also we observed significant and strong correlation among blister fluid and serum BP180-NC16A levels (r=0,964; p=0,01). We didn't observe significant different ECP and TNF-α levels among severity groups. No significant difference were observed in TNF-α, ECP, BP180-NC16A levels according to treatment respond and occurrence of relapse. We couldn't find significant difference among blister fluids and serum samples that were obtained before and under therapy.Conclusion: Higher serum BP180 antibody levels in severe patients suggest serum BP180-NC16 may reflect disease severity. No significant changes in pre-treatment blister fluids and serum according to remission respond and relapse suggest these samples aren't useful in treatment follow-up and predicting relapse at initiation. Also we didn't observe significant changes in samples obtained before and under treatment. It seems that these parameters aren't useful in treatment follow-up and predicting respond to treatment.
Collections