Fyodor Dostoyevski`nin Suç ve Ceza isimli eserindeki Raskolnikov karakteri üzerine Nietzsche felsefesi açısından etik bir inceleme
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
F.M. Dostoyevski (1821 – 1881) ve Friedrich Nietzsche (1844 -1900) 19. Yüzyıl düşünce ve edebiyat yaşamına damga vurmuş iki önemli entelektüeldir. Her ne kadar farklı entelektüel ortamlarda yetişmiş olsalar da yaşamları boyunca insana dair benzer problemlere kafa yormuşlar ve bu problemlere çözüm arama girişimleri ile hem kendi entelektüel kariyerlerini hem de içinde yaşadıkları çağın kültürel, toplumsal, felsefi ve edebi karakterinin belirlenmesinde önemli rol oynamışlardır. Her iki düşünür de temelde `insan yaşamının anlamı ve değeri` problemi ekseninden insanın kendinde bulunan olanakları nasıl en üst seviyeye çıkaracaklarına ilişkin teoriler üretmişlerdir. Nietzsche için bunun yolu, insanın kendisine toplum tarafından empoze edilmiş ve sorgulamadan kabul ettiği ahlaki ve dini tüm değerlerin değersizliğini tam ve verimli bir nihilist tavırla keşfetmesi ve bu değerlerden kurtularak kendi içinde bulunan güce dönmek suretiyle yaşamı kendi ürettiği değerler temelinde yeniden kurmaktır. Dostoyevski için ise insanın kendi potansiyelini gerçekleştirme yolu, kendinden üstün olan biricik nihai güç olan Tanrı'ya ve Hıristiyanlık imanına saf ve temiz bir kalple bağlanmaktır. Her ne kadar sonunda farklı yollara yönelseler de her iki entelektüelin temel amacının insanın kendini gerçekleştirmesi olduğu söylenebilir. Üstelik hem Nietzsche hem de Dostoyevski bu kendini gerçekleştirme sürecinin zor ve çetin bir süreç olduğunu iddia etmektedirler. Onlara göre insanın kendi yaşamını kendi eline alması zor ancak bu zorluğu değecek kadar önemli bir uğraştır.Tespit edilen bu paralellikler çerçevesinde bu yüksek lisans tezinde Dostoyevski'nin en önemli eserlerinden biri olan `Suç ve Ceza`nın temel karakteri olan Raskolnikov'un Nietzsche felsefesi açısından bir analizi yapılmaya çalışılmıştır. Test edilmesi amaçlanan varsayım Raskolnikov'un tam da Nietzsche'nin sözünü ettiği kendini gerçekleştirme süreci içinde bocalayan bir karakter olarak değerlendirilebileceği ve bu bulgu sayesinde Dostoyevski'nin bu romanından yola çıkarak Nietzsche felsefesine ilişkin yeni bir perspektif kazanılabileceği şeklinde özetlenebilir.Gerçekten de tezin sonunda Raskolnikov karakterinin bir çok açıdan Nietzsche felsefesi açısından yorumlanmaya oldukça müsait bir takım özellikler sergilediği ve bu yorumlama sonunda Nietzsche'nin insanın kendini gerçekleştirme sürecinde tespit ettiği iki önemli aşama (sürü insanı – özgür insan) arasında gidip geldiği sonucuna varılmıştır. Bu sonucu değerlendirdiğimizde Dostoyevski'nin Raskolnikov'unun Nietzsche felsefesini anlama ve yorumlama açısından oldukça kullanışlı olduğuna kanaat getirilmiştir. They are two important intellectuals who left their mark on 19th century thought and literature. Although they grew up in different intellectual settings, they have faced similar human problems throughout their lives and they have played an important role in determining their own intellectual careers as well as the cultural, social, philosophical and literary character of the era they live in. Both thinkers have basically produced some theories on how to maximize the possibilities of human beings from the axis of `the meaning and value of human life` problem. For Nietzsche, this is the way in which man discovers the worthlessness of all moral and religious values imposed on him by society without question, in a complete and fruitful nihilist manner and re-establishing life on the basis of the values it produces by getting rid of these values and returning to the power within itself. For Dostoevsky, man's way of realizing his own potential is to be connected with a pure heart to God, who is the only ultimate power superior to himself, and the faith of Christianity. Although it may eventually lead to different paths, it can be said that the main goal of both intellectuals is self-realization. Moreover, both Nietzsche and Dostoevsky argue that this process of self-realization is a difficult and arduous process. According to them, it is difficult for a person to take his own life into his own hands, but it is an important effort and this difficulty is worth facing. Within the framework of these parallels, in this master's thesis, Raskolnikov, who is the main character of `Crime and Punishment` which is one of the most significant works of Dostoevsky, is tried to be analysed in terms of Nietzsche's philosophy. Assumption intended to be tested could be summarized that Raskolnikov can be considered as a faltering character in the process of self-realization that Nietzsche mentioned and thanks to this finding, a new perspective on Nietzsche's philosophy can be gained from this novel of Dostoevsky.Indeed, at the end of this thesis, it was concluded that the character of Raskolnikov exhibits a number of features that are quite suitable for interpretation in terms of Nietzsche's philosophy. At the end of this interpretation, it was identified that Raskolnikov alternates between two important stages -the herd and the free man- that Nietzsche determined in the process of self-realization. When this result has been evaluated, it is concluded that Raskolnikov is very helpful in understanding and interpreting Nietzsche's philosophy.
Collections