Türk siyasetinde statükonun değişim ve dönüşüm dönemleri: Söylemsel siyasetten eylemsel siyasete Özal-Erbakan-Erdoğan dönemi politikaları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Doktora tezi çalışması olan bu çalışmaya göre, Cumhuriyetin tek parti döneminde kurulan, kurumsallaşan ve statükoya dönüşen Kemalist düşüncenin politik uygulamalarında, gerçek anlamda değişim ve dönüşüm, Özal-Erbakan-Erdoğan dönemleriyle söz konusu olmuştur. Değişim politikalarının hayata geçmesinde, liderlerin yanında, uluslararası gelişmelerin de elverişli ortamı hazırladığı aşikârdır. Özellikle 1970'li yılların ikinci yarısında yükselen `neo-liberal` veya `yeni sağ` siyaset anlayışı, 1980'li yıllarda yükselişe geçen postmodernite, globalleşme gibi söylemler ve yaygınlaşan demokrasi, insan hakları ve kimlik siyaseti gibi düşüncelerin etkisi göz ardı edilemez. Özal-Erbakan-Erdoğan dönemlerindeki değişim, toplumun gelenek ve muhafazakâr değerleri temelinde mümkün olmuştur. Ancak değişim politikalarının, `süreklilik-dinamiklik` niteliğinden yoksun olması, etkilerinin de sınırlı kalmasına yol açmıştır. Değişim politikalarının, kalıcı olması ve siyasal sistemin liberal çoğulcu demokrasiye dönüşmesinde, toplumsal değerlere uyumluluğu kadar, toplumsal kesimler tarafından da talep edilmesi önemlidir. Toplumsal tabana dayanmayan, sadece dış dinamikler, konjonktür, lider odaklılık ve zihniyet yapısına dayalı değişim politikaları, kısa süreli veya kesintili olmakta, demokratik kazanımları da geriye götürebilmektedir. Türk siyaseti değişimi, zihinsel ve kurumsal anlamda içselleştirip hayata geçiremediği müddetçe, `değişim-statüko` açmazına dayalı kısırdöngü devam edecektir.Anahtar Kelimeler: Statüko, Değişim, Zihni Göçebelik. According to this doctoral dissertation, the real change and transformation was realized in the political practices of the Kemalist thinking established, institutionalized and became a status quo in the single party period of the Republic, in Özal, Erbakan and Erdoğan periods. It is obvious that international developments besides political figures have paved the way for change politics. Especially the rise of `neo-liberal` or `new right` politics in the second half of 1970s, rise of post modernity and globalization in 1980s and the widespread thoughts of democracy, human rights and identity politics have prepared a suitable environment for this change. The changes in the periods of Özal-Erbakan-Erdoğan have been possible on the basis of societal traditions and conservative values. However, the lack of `continuity-dynamism` in change policies has led to limited effects. The permanence of change policies and transformation of the political system into liberal pluralistic democracy depend on demands of social segments as well as its compatibility with the social values. Change politics based on external dynamics, conjuncture, leader-orientation and mentality, which are not based on social grounds, can be short-lived or intermittent or lose democratic gains. As long as the change of Turkish politics is not internalized in the mental and institutional sense, the vicious circle based on the dilemma of `change-status quo` will continue.Key Words: Status quo, Change, Mind Nomadism.
Collections