Prematüre bebeklerde ekstrauterin büyüme geriliği ve besinsel faktörlerin rolü
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş-Amaç: Son yıllarda yenidoğan yoğun bakım ünitelerindeki (YDYBÜ) tıbbi ve teknikolojik gelişmeler sonucunda sağ kalım oranları artmış ve prematüritenin getirdiği morbiditeler de artmıştır. Artık YDYBÜ'lerinin temel hedefi, hayata tutunan bu bebeklerin yaşam kalitesini arttırmak, morbiditeleri en aza indirmek ve zamanında doğan bebeklerle eşit koşullara kavuşturmaktır. Bu hedefin temelinde de yeterli ve uygun beslenmeyi sağlamak yer almaktadır. Prematüre bebekler için en uygun beslenme koşullarının arayışı ve gelişimi sürmekteyken, ekstrauterin büyüme geriliği (EUBG) halen önemli bir sorun olarak varlığını devam ettirmektedir. Ülkemizdeki prematüre bebeklerde EUBG'ne neden olan besinsel faktörleri araştıran bir çalışma henüz literatürde mevcut değildir. Dolayısıyla çalışmamız; kendi ünitemizde takip ettiğimiz prematüre bebeklerdeki EUBG prevelansını ve bu EUBG'ne sebep olan besinsel faktörleri ortaya koymayı amaçlamaktadır.Gereç-Yöntem: İstanbul Medeniyet Üniversitesi, Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi'nde 01 Ocak 2018- 01 Ocak 2019 tarihleri arasında yatarak izlenmiş 137 prematüreden, çalışma kriterlerine uyan 101 bebek ile restrospektif kesitsel bir çalışma planlandı. Bilgiler (bebeklerin antenatal perinatal ve maternal özellikleri, yatış sürecinde gelişen morbiditeler ve klinik uygulamalar, antropometrik ölçüm ve beslenme özellikleri) hastanemizin arşiv dosya kayıtları ve elektronik bilgi işlem sisteminden elde edildi. Bebeklerin düzeltilmiş 36. ve 40. gestasyon haftası ile taburculuk vücut ağırlıklarının 2013 Fenton eğrilerine göre <10. persantilin altında olması; EUBG olarak tanımlandı. EUBG prevalansı, risk faktörleri belirlenerek; besin alımlarıyla olan ilişkisi araştırıldı.Bulgular: Çalışmaya alınan 101 prematüre bebeğin ortalama gestasyon haftası 31,1 (±2,9) ve ortalama doğum ağırlığı 1630,6 (±716,9) saptandı. Bebeklerin %54,5'i kız, %17,8'i aşırı preterm, %35,6'sı çok preterm, %46,5'sı ise orta ve geç pretermdi. Doğum ağırlığına göre bebeklerin %21,8'i 1000 gramın altında, %24,8'i 1000-<1500 gramın arasında idi. Doğumda SGA 17 bebekte saptandı (%16,8). Tüm bebeklerde 36. GH, 40.GH ve taburculuk EUBG oranı sırasıyla %42,4, %33,3, %32,7 olarak bulundu. SGA bebeklerde EUBG oranı anlamlı derecede yüksek görüldü (%94,1) .Besinsel olmayan risk faktörleri arasında SGA doğmak, antenatal durum ve patolojiler (GHT, preeklamsi, eklampsi, HELLP sendromu, hipotiroidik anne bebeği olmak), kültür kanıtlı sepsis ile taburculuk EUBG arasında anlamlı ilişki olduğu saptandı. Besinsel faktörlerin büyüme hızı ile ilişkisi değerlendirildiğinde diğer besin ögeleri ile büyüme hızı arasında pozitif bir ilişki bulunmakla birlikte, en kuvvetli korelasyonun 2. ve 3. haftalardaki protein alımı ile bu haftalardaki büyüme hızı arasında olduğu saptandı. Ayrıca 3. hafta karbonhidrat, protein, enerji alımları arttıkça vücut ağırlığı z skor farkının azaldığı, boy z skoru farkının ise 2. hafta lipid, anne sütü ve enteral alım artışı ile azaldığı saptandı. Karıştırıcı faktörlerin etkisi giderildikten sonra yapılan analizde ise 1. ve 2. hafta protein alımının taburculuk EUBG olanlarda anlamlı derecede yüksek, 1. hafta AS alım miktarının ise anlamlı derecede düşük olduğu görüldü.Sonuç: Yıllar içerisindeki prematüre beslenmesindeki önemli gelişmelerin sayesinde EUBG oranları azalmış olsa da, önemli bir sorun olmaya devam etmektedir. Bu çalışmada büyüme hızı ve büyüme z skor farkının besin alımları arttıkça olumlu yönde etkilendiği, büyüme hızını arttıran en önemli ve sabit faktörün ise protein alımı olduğu gösterilmiştir. Karıştırıcı risk faktörleri dışlandığında ise EUBG olanlarda protein alımının daha yüksek, anne sütü alımının ise daha az olduğu gösterilmiştir. Sonuçların tekrarlanabilirliğini sınamak ve son sonucu irdelemek açısından bu çalışmanın genişletilerek sürdürülmesi planlanmıştır. Introduction: During the last decades, survival of premature babies has increased due to the medical and technical developments in the neonatal intensive care units (NICU). Now, the main goal in NICU care is to increase the quality of life of these babies, to minimize the morbidity and to provide equal health conditions with counterpart term babies. An adequate and appropriate nutrition is the core of this goal. Although the research to develop of the optimal nutritional conditions for premature babies continues, the extrauterine growth retardation (EUGR) continues to be an important problem. To our knowledge there isn't a published study addressing relationship between nutritional factors and EUGR in Turkish NICUs . Therefore, our study aims to find out the prevalence of EUGR among the premature babies in our NICU and related nutritional and non-nutritional factors. Material and Methods: A restrospective cross-sectional study was planned with 101 out of 137 infants who were hospitalized in the Istanbul Medeniyet University Göztepe Training and Research Hospital NICU between 01 January 2018 and 01 January 2019, and meeting the criteria of the study. The data (antenatal, perinatal and maternal features of babies, clinical management and morbidities developed during hospitalization, anthropometric measurements and nutritional features) was obtained from our archive files and electronic data information processing system. EUGR was defined a body weight <10.percentile according to 2013 Fenton curves at corrected 36th and 40th gestational weeks and at discharge EUGR prevalence and risk factors were determined, and the relationship of EUGR, growth rates, z score differences with nutritional intake was investigated.Results: The average gestational week of 101 premature babies included in the study was 31.1 (± 2.9) and the average birth weight was 1630.6g (± 716.9). Females made up 54.5% of the babies; 17.8% were extremely preterm, 35.6% were very preterm, 46.5% were medium and late preterm. According to birth weight, 21.8% were ELBW and 24.8% between 1000- <1500 grams. At birth 17 babies were found to be SGA (16.8%). EUGR ratios at 36th, 40th gestational weeks and at the discharge were 42.4%, 33.3%, 32.7% respectively, in all babies. EUGR ratio was significantly higher in SGA babies (%94,1). There was a relationship between culture-proven sepsis and EUGR (p:0,028), but no significant relationship was found between discharge EUGR and gender, IVH, ROP, NEC, BPD, H-PDA, invasive or non-invasive respiratory support duration, antibiotic use, surgical operations, and postnatal steroid therapy.Among the non-nutritional risk factors SGA at birth, antenatal patologies and culture-proven sepsis were found to be associated with EUGR at discharge. When the association of nutritional factors with the growth rates were evaluated, although almost all nutritional intakes were correlated with an improved growth; the strongest positive correlations were between the protein intakes in the 2nd and 3rd weeks of life and respective growth rates. Furthermore it was shown that the higher carbohydrate, protein, and energy intakes in the 3rd week were correlated with a decrease in body weight z score differences. A similar correlation was found between the length z score difference and lipid, enteral, and human milk intakes in the second week. Following the adjustment of confounding factors, it was shown that 1st and 2nd week protein intakes were higher, and 1st week human milk intakes were lower in the group with EUGR at discharge. : Although EUGR is decreasing due to the improvements in preterm infant feeding, it scontinues to be a problem. In this study it was shown that growth rate and the growth z scores were affected positively with higher nutritional intakes. The most constant and stronger nutritional intake improving the growth rate was the protein intake. When the non-nutritional factors were adjusted, it was show that infants with EUGR had higher protein and lower amount of human milk. This study is planned to be enlarged and continued to ensure the replicability of the results and analyze further the latter finding. Conclusion: Although EUGR is decreasing due to the improvements in preterm infant feeding, it continues to be a problem. In this study it was shown that growth rate and the growth z scores were affected positively with higher nutritional intakes. The most constant and stronger nutritional intake improving the growth rate was the protein intake. When the non-nutritional factors were adjusted, it was show that infants with EUGR had higher protein and lower amount of human milk. This study is planned to be enlarged and continued to ensure the replicability of the results and analyze further the latter finding.
Collections