Kriyoablasyon yapılan hastalarda pulmoner ven kapatılması esnasında ölçülen parsiyel oksijen basıncının işlem başarısını göstermedeki değeri ve kapatılan venin boyutu ile ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: Atriyal fibrilasyon (AF) en sık kardiyak aritmidir. AF; inme, konjestif kalp yetmezliği (KKY) insidansında artış ve yüksek mortalite ile ilişkilidir.Amaç: Paroksismal AF'li hastalarda, pulmoner venler (PV) atriyal taşiaritmileri başlatmak için güçlü bir potansiyele sahiptir. Bu nedenle PV'ler ve sol atriyum (LA) arasındaki geçiş bölgesinin ablasyonu (kriyoablasyon) paroksismal AF'si olan hastalarda tetikleyici odakları ortadan kaldırmak suretiyle sinüs ritmine (SR) yol açabilmektedir. Kriyoablasyon yapılan hastalarda işlem esnasında LA'da ölçülen parsiyel oksijen basıncı (PO2) değişimi kriyoablasyon başarısını göstermede kullanılabilecek bir parametre olabilir ve kapatılan PV boyutu ile ilişkili olabilir. Bu çalışmadaki amaç kriyoablasyon yapılan hastalarda geçici PV kapatılması esnasında LA'da ölçülen PO2 değişiminin işlem başarısını göstermedeki değerini ve saptanan bu değişimin kapatılan pulmoner ven boyutları ile ilişkisini araştırmaktır.Materyal Ve Metot: Çalışma Nisan-Ağustos 2018 tarihlerinde, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Yılmaz- Mehmet ÖZTAŞKIN Kalp Hastanesi Kardiyoloji Kliniği'nde; 7'si erkek, 12'si kadın olmak üzere toplam 19 olgu ile gerçekleştirilmiştir. Ablasyon sonrası elektrokardiyografik olarak PV izolasyonunun (PVI) gösterilmesi ve ısıda en az -36oC dereceye kadar düşüş sağlanması kriyoablasyon başarı ölçütü olarak kabul edildi. PV'lerin gruplandırması, ayrı ayrı sol üst, sol alt, (var ise) sol ''commen'', sağ üst, sağ alt, (var ise) sağ ''commen'' PV olarak ve bütün değerleri içeren total PV şeklinde yapıldı. PV'lerin çapları anjiografik görüntülerden ölçüldü. LA'dan septostomi sonrası, PV'lerin kapatılmasından önce alınan kan gazındaki PO2 değeri ile her bir PV'nin geçici olarak kapatılması esnasında alınan kan gazlarındaki PO2 değerleri arasındaki fark PO2 değişimi olarak adlandırıldı. Her bir PV'nin kapatılması esnasında ulaşılan en düşük ısı değeri ile -36oC derece arasındaki fark ısı farkı olarak adlandırıldı. PO2 değişimi ile ısı farkı ve PV çapı arasındaki ilişki araştırıldı.İstatistiksel analizler için NCSS (NumberCruncher Statistical System) 2007 programı kullanıldı.Bulgular: Çalışmanın sonucunda tüm hastalarda işlem sonrası elektrokardiyografik olarak PV izolasyonunun sağlandığı ve -36oC derecenin altında farklı ısı düzeylerine ulaşıldığı görüldü. Sol üst, sol alt, sol ''commen'', sağ üst, sağ alt, sağ ''commen'' ve total PV çapı ölçümleri ile PO2 değişimleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmadı (p>0,05). Sol üst (r:0,618; p=0,043; p<0,05), sağ üst (r:0,535; p=0,049; p<0,05), sağ ''commen'' (r:0,900; p=0,037; p<0,05) ve total (r:0,552; p=0,001; p<0,01) PV ısı farkları ile PO2 değişimleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanırken, sol alt, sol ''commen'' ve sağ alt PV ısı farkları ile PO2 değişimleri arasında anlamlı ilişki saptanmadı (p>0,05). Ayrıca her bir hasta ayrı ayrı değerlendirildiğinde ısı farkı ile PO2 değişimi arasında anlamlı ve pozitif bir korelasyon saptanırken, PV çapı ile PO2 değişimi arasında anlamlı bir korelasyon saptanmadı.Sonuç: PO2 değişimi, kapatılan pulmoner venin çapı ile ilişkisiz fakat ısı farkı ile anlamlı olarak ilişkili bulundu; soğutma anında PO2'deki düşme miktarının ısıda elde edilen düşme miktarı ile doğru orantılı olduğu saptandı. Elde ettiğimiz bu veriler ışığında PO2 değişimi işlem başarısını gösterebilecek bir parametre olarak görülmüştür, çünkü yüksek soğutma dereceleri işlem başarısını göstermektedir. Fakat bunu daha net söyleyebilmek için geniş çaplı çalışmalara ihtiyaç vardır. Background: Atrial fibrillation (AF) is the most common cardiac arrhythmia. Atrial fibrillation is associated with increased incidence of stroke, congestive heart failure and high mortality.Aim: In patients with paroxysmal AF, pulmonary veins (PV) have a strong potential to initiate atrial tachyarrhythmias. Therefore, the ablation of the transition region between the PVs and the left atrium (LA) can lead to sinus rhythm (SR) by eliminating trigger foci in patients with paroxysmal AF. In patients undergoing cryoablation, the change in partial oxygen pressure (PO2) measured from LA during the procedure may be a parameter that can be used to demonstrate the success of the cryoablation and may be related to the diameter of the closed PV. The aim of this study was to investigate the value of PO2 changes measured in LA during transient PV closure in patients who underwent cryoablation and to determine the relationship between these changes and the diameter of closed pulmonary vein.Material and Method: The study was carried out in April-August 2018 in Erciyes University Hospital, Cardiology Department of Yılmaz-Mehmet ÖZTAŞKIN Heart Hospital with a total of 19 cases, 7 of which were male and 12 were female. After ablation, the electrocardiographic determination of PV isolation (PVI) and a reduction in temperature of at least -36oC degrees were accepted as the criterion of cryoablation success. The grouping of PVs was made separately as the left superior, left inferior, (if present) left ''common'', right superior, right inferior, (if present) right ''common'' PV and total PV as all PV. The diameters of PVs were measured from angiographic images. After septostomy, from LA, the difference between the PO2 value in the blood gas taken before the closure of PVs and the PO2 values in the blood gases taken during the temporary closure of each PV was called PO2 change. The difference between the lowest temperature reached during the closing of each PV and -36oC degrees was called the heat difference. The relationship between change in PO2 and temperature difference and PV diameter was investigated. NCSS (NumberCruncher Statistical System) 2007 program was used for statistical analysis.Results: At the end of the study, it was seen that all patients had electrocardiographic PV isolation and different temperature levels below -36oC degrees were achieved. There was no statistically significant relationship between left superior, left inferior, left ''common'', right superior, right inferior, right ''common'', and total PV diameter measurements and PO2 changes (p>0.05). There was a statistically significant relationship between temperature differences and PO2 changes in left superior (r:0.618; p=0.043; p<0.05), right superior (r:0.535; p=0.049; p<0.05), right ''common'' (r:0.900; p=0.037; p<0,05) and total PV (r:0,552; p=0,001; p<0,01), but there was no significant relationship between temperature differences and PO2 changesin left inferior, left ''common'' and right inferior PV (p>0.05). Furthermore, there was a significant and positive correlation between the temperature difference and PO2 change when each patient was evaluated separately, whereas there was no significant correlation between PV diameter and PO2 change.Conclusion: PO2 change was not associated with the diameter of the closed pulmonary vein but was significantly associated with the temperature difference. At the time of freezing, the amount of drop in PO2 was found to be directly proportional to the drop in temperature. In the light of these data, PO2 change is seen as a parameter that can demonstrate the success of the cryoablation, because the high degree of cooling indicates the success of the cryoablation. However, there is a need for extensive studies to be able to say this more clearly.
Collections