Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Beslenme ve Metabolizma Kliniği`nde takip edilen fenilketonüri ve hiperfenilalalinemi tanılı hastaların klinik ve laboratuvar parametrelerinin retrospektif ve prospektif olarak değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş: Fenilketonüri (FKÜ) veya hiperfenilalalinemi (HFA), fenilalanin hidroksilaz (FAH) enziminin çeşitli düzeylerdeki eksikliği sonucu ortaya çıkan bir aminoasit metabolizması bozukluğudur. Yenidoğan döneminde tarama yöntemiyle erken tanı konulduğunda, tedavi ile önlenebilen bir hastalıktır. Tedavide; fenilalaninden (FA) kısıtlı diyet ve/veya (yanıtlı olanlarda) FAH enziminin kofaktörü olan tetrahidrobiopterin (BH4) kullanılır. Hafif HFA (FA <360µmol/L) hastaları ise tedavisiz takip edilir. Bu çalışmada HFA ve FKÜ hastalarının büyüme ve beslenme durumlarının değerlendirilmesi amaçlandı.Gereç ve Yöntemler: Çalışma, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Beslenme ve Metabolizma Kliniği'nde takipli HFA ve FKÜ tanılı hastalarla yapıldı. Hastalar hem retrospektif, hem prospektif olarak değerlendirildi ve FA'den kısıtlı diyet yapan, BH4 kullanan ve tedavisiz takip edilen hiperfenilalalinemililer olmak üzere 3 gruba ayrıldı. Hastaların antropometrik ölçümleri alındı, laboratuvar testleri yapıldı. Kemik mineral yoğunluğu DXA ile değerlendirildi. Ailelerin sosyoekonomik durumları ile ilgili kısaca bilgi alındı.Bulgular: Retrospektif olarak 155, prospektif olarak 166 hasta değerlendirildi. Hastaların %47'si diyet, %18,5'i BH4, %34,5'i HFA grubundaydı. Boy uzunluğu Z skoru ortanca değeri, diyet grubunda, HFA grubuna göre düşük bulundu. Ortanca FA düzeyi ile yaş arasında pozitif korelasyon vardı. Diyet yapan grupta HFA grubuna göre ortanca Hb, demir, ferritin, transferrin saturasyonu, vitamin B12, folik asit düzeyi daha yüksek, ortalama fosfor ve ALP düzeyi daha düşük bulundu. Yaşa göre değerler referans alındığında ise anemi, demir, vitamin B12 eksikliği görülme sıklığı, HFA grubunda, diyet grubuna göre fazlaydı. Ayrıca prospektif olarak değerlendirilen hastalarda folik asit eksikliği görülme sıklığı BH4 grubunda, diyet grubuna göre daha fazlaydı. Diyet yapan hastalardan, diyete uyumlu hastaların diyete uyumsuz olanlara göre vitamin B12, folik asit, fosfor ve ALP düzeyi daha yüksek, Hb düzeyi daha düşük bulundu. Yaşa göre değerler referans alındığında ise, sadece folik asit yüksekliği diyete uyumlu grupta diyete uyumsuz gruba göre daha fazla görüldü. Diyete uyum durumu ile ailelerin sosyoekonomik durumları arasında ilişki bulunmadı.Sonuç: FA'den kısıtlı diyet yapan hastaların yaşa göre boy uzunluğunun olumsuz etkilendiği görüldü. Hastaların ailesel hedef boylarının ve diyet listelerinin de değerlendirildiği daha ileri çalışmalar yapılması gerektiği sonucuna varıldı. Her ne kadar gruplar arasında anlamlı farklılık bulunmasa da FA'den kısıtlı diyet yapan hastaların %30'unun kemik kütlesinin beklenenden düşük olduğu dikkati çekti. Bunun yanında FA'den kısıtlı diyet yapan hastaların %30-40'ında vitamin D düzeyi düşük bulundu. Hastalar, poliklinik vizitleri sırasında bu parametreler açısından da değerlendirilmelidir. Ayrıca hastaların 2 yaşından sonra da diyete uyum sağlamaları konusunda gerekli önlemler alınmalıdır. Aim: Phenylketonuria or hyperphenylalalinemia is an amino acid metabolism disorder caused by the deficiency of the phenylalanine hydroxylase enzyme at various levels. It is a disease that can be prevented by treatment when it is diagnosed early by newborn screening program. In the treatment, FA-restricted diet and / or BH4 (in responders), the cofactor of the FAH enzyme, are used. Patients with mild HFA (FA <360 µmol / L) are followed up without treatment. The aim of this study was to evaluate the growth and nutritional status of HFA and PKU patients.Materials and Methods: The study was performed on patients who were diagnosed with phenylketonuria or hyperphenylalalinemia and followed-up by The Division of Pediatric Nutrition and Metabolism in Erciyes University Faculty of Medicine. The patients were evaluated both retrospectively and prospectively and were divided into three groups; having FA-restricted diets, treated with BH4 and hyperphenylalalinemia followed without treatment. Anthropometric measurements and laboratory tests of patients were performed. The patients were evaluated with DXA for bone mineral disease. Brief information about the socioeconomic status of families was obtained.Results: 155 patients were evaluated retrospectively and prospectively 166 patients were evaluated. Of the patients, 47% were in the diet, 18,5% in BH4 and 34,5% in the HFA group. The median height Z-score was found to be lower in the diet group compared to the HFA group. There was a positive correlation between median FA level and age. In the diet group, median Hb, iron, ferritin, transferrin saturation, vitamin B12, folic acid levels were higher, mean phosphorus and ALP levels were lower than the HFA group. Anemia and deficiencies of iron and vitamin B12 were more frequent in the HFA group than in the diet group and also, folic acid deficiency was more frequent in BH4 group than in diet group. Median vitamin B12, folic acid levels and mean phosphorus and ALP levels of the compliant to diet group were higher than the non-compliant to diet group, but median Hb level was lower in the compliant to diet group. However, only folic acid elevation was higher in the compliant group than in the non-compliant group when evaluated by age reference value. The relationship was not found between the socioeconomic satus of families and the compliance of the patients to diet.Conclusion: It was observed that the height of the patients with FA restricted diet was affected negatively by age. It was concluded that further studies should be done by considering the familial target height and evaluating the diet lists of the patients. Although there was no significant difference between the groups, 30% of the patients with FA restricted diet had lower bone mass than expected. In addition, 30% - 40% of patients with FA restricted diet had low vitamin D levels. Patients should be evaluated in terms of these parameters during outpatient visits. In addition, the precautions should be taken for patients to continue to compliance of diet after 2 years old.
Collections