Tarihi çevrelerde sürdürülebilir turizm planlaması: Diyarbakır tarihi Sur İçi bölgesi örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Dünya üzerinde yaşanan nüfus artışı, tüketim değerlerinin de bu doğrultuda yükseliş göstermesine neden olmaktadır. Bu durum, çevremizin sürekli zarar görmesine ya da yok olma sürecine girmesine yol açmaktadır. Uzun zamanlardan beri devam eden bu yok etme kültürü, yakın zamandan itibaren teknolojik gelişmelerin artması ve sanayileşmenin de dev bir sektör haline gelmesi ile ciddi boyutlara ulaşmıştır. Bu yıkım sadece doğal çevreye zarar vermekle yetinmeyip, tarihi çevreleri de etkilemiş, ekonomik ve sosyo-kültürel değerler gibi pek çok mirası da kapsamıştır. Meydana gelen bu yıkımı tetikleyen güçlerden biri de turizm olmuştur. Turizm, günümüzde büyük bir sektör haline gelerek önemli bir ekonomik güç durumundadır. Ancak izlenen yanlış turizm politikaları ve bu durumun meydana getirdiği kullanım hataları, hem doğal hem de tarihi çevrelerin yıpranma sürecinde etkili olmuştur.Oluşan yıkım doğrultusunda sahip olunan değerlerin korunmasının gerekliliği zamanla daha iyi anlaşılmış ve bu yöndeki bilinçlenme gün geçtikçe artmıştır. Koruma hakkındaki bilinçlenmenin artması bir süre sonra; sahip olunan değerlerin zarar görmeden kuşaklar boyunca sürekliliğinin sağlanabilmesi esasına dayalı `sürdürülebilirlik` kavramının doğmasını da beraberinde getirmiştir. Günümüzde bu kavram birçok sektörde uygulanabilme fırsatı yakalayarak kullanım alanını sürekli arttırmaktadır. Ancak bu yöndeki bilinçlenmenin hız kesmeden daha da artması gerekmektedir. Bu bilinçlenmenin oluşmasının önem taşıdığı sektörlerden biri de turizmdir. Turizm planlama çalışmalarının uygulama alanlarından biri sürdürülebilirlik olmalıdır. Turizmin sebep olduğu yıkımın, ancak sürdürülebilir bir anlayış içerisinde düzenlenen planlanma çalışmalarıyla engellenebileceği pek çok çevrede kabul görmeye başlayan bir anlayış olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle, tarihi çevrelerdeki yanlış turizm politikalarıyla turizmin zararlı etkisi yoğun bir şekilde yaşanmaktadır. Bu bölgeler için yapılacak sürdürülebilir turizm planlaması ile hem bu çevrelerin zarar görmeden kuşaktan kuşağa aktarılabilmesi için korunması sağlanacak hem de tarihi çevrelerin turizm aracılığıyla daha iyi değerlendirilmesiyle ekonomik anlamda önemli bir girdiye sahip olması sağlanabilecektir. Çalışmanın ilk bölümünde, çalışmanın amacı ile kapsamı ve yönteminin neler olduğu açıklanmıştır. Genel olarak sürdürülebilirlik kavramının yön verdiği çalışmanın bir sonraki bölümünde; sürdürülebilirlik, turizm ve sürdürülebilir turizm konuları araştırılmış, daha sonra da tarihi çevrelerde sürdürülebilir turizm planlaması bölümü incelenmiştir. Çalışmanın alan çalışmasının da yer aldığı bir sonraki bölümünde de Diyarbakır Sur içi bölgesi incelenerek, bu bölge için sürdürülebilir turizm planlaması çalışmasına esas olabilecek öneriler belirlenmeye çalışılmıştır. Köklü bir tarihi geçmişe sahip olan Sur içi bölgesi, günümüzde hak ettiği turistik ilgiden yoksun bir durumdadır. Ayrıca bölge uzun zamanlar, yoğun olarak aldığı göçün de büyük etkisiyle önemli derecede kaçak ve çarpık yapılaşmaya maruz kalmıştır. İzlenen yanlış turizm ve koruma politikaları, bölgede yaşanan ekonomik ve siyasi sorunlar gibi birçok sebep, tarihi Sur içi bölgesinin kent ve bölge için büyük bir ekonomik ve kültürel güç olmasını engellemiş, buranın turizm pazarından yeteri kadar faydalanamamasına yol açmıştır. Bu durum çalışma alanı olarak bu bölgenin seçilmesinde etkili olmuştur. Bu kapsamda ilk olarak Diyarbakır kenti ve tarihi Sur içi bölgesi incelenmiştir. Bölgenin öncelikle hakkındaki genel bilgileri, sonrasında da turizm bilgileri araştırılmıştır. Bölgenin tanımlanmasının ardından da, uygulanabilecek eylemler oluşturulmaya çalışılmıştır.Bu çalışma ile Diyarbakır Sur içi bölgesi için sürdürülebilir turizm planlamalarının yapılmasının gerekliliği vurgulanmıştır. Aynı zamanda da tarihi çevrelerde doğru turizm politikaları üretilmesine yönelik çalışmalara yardımcı olması amacıyla çeşitli önerilerin sunulması hedeflenmiştir. Population growth across the world leads to growth in consumption values accordingly. This situation causes continuous damage to the environment or puts the environment in a process of destruction. This culture of destruction which has continued for a long period of time has recently reached serious levels due to the increasing advancements in technology and industrialization becoming a gigantic sector.Such destruction not only damages the environment, but also affects historical environments and includes numerous inheritances such as economic and socio-cultural values. Today, tourism is one of the powers triggering such destruction. Tourism currently becomes an enormous industry and a significant economic power. However, wrong tourism policies and related errors of usage caused by this situation have had effects on destruction process of both natural and historical environments.As a consequence of the destruction experienced, the necessity for preservation of existing values has been much better understood in the course of time and there has been a gradually growing awareness in this respect. Increasing awareness related to the preservation subsequently brought about the concept of `sustainability` based on ensuring sustainability of such values without any harm throughout generations.This concept can apply to numerous sectors and constantly extend its area of usage at the present time. However; awareness in this direction needs to increase without interruption. One of the sectors in which such awareness bears importance is tourism. One of the practice areas of tourism planning studies should be sustainability. It is widely acknowledged in many environments that the destruction caused by tourism may only be prevented through planning studies arranged within a sustainable understanding. Due to the wrong tourism policies pursued, harmful effects of tourism can be intensively experienced particularly in the historical environments. Sustainable tourism planning to be made for these environments will ensure preservation of such environments for handing them down to next generations without any harm and provide a significant economic income by evaluating historical environments better with the help of tourism.In the first section of the study; the purpose, scope and method of the study are explained. The following section of the study which generally focuses on the concept of sustainability examines subjects of sustainability, tourism, and sustainable tourism; and then sustainable tourism planning in the historical environments is reviewed. In the next section of the study which contains the field survey, Diyarbakır – Suriçi region is examined and it is attempted to make recommendations that may constitute a basis for a sustainable tourism planning for this region.Suriçi region having a deep-rooted history currently lacks the touristic attraction that it deserves. Moreover, the region has been exposed to illegal and unplanned housing at significant levels due to the dense immigration to the region for a long time. Various reasons such as wrong tourism and preservation policies pursued and economic and political issues of the region prevented the historical Suriçi region from becoming a significant economic and cultural power both for the city and the region and benefiting from tourism sufficiently. This situation led to select this region as the field of study. Within this scope; the city of Diyarbakır and historical Suriçi region was examined initially. The general information and touristic information about the region were reviewed primarily. After the region was defined; it was attempted to form actions that may be implemented.It is emphasized in this study that it is required to make sustainable tourism plannings for Diyarbakır – Suriçi region. It is also aimed to offer provide various recommendations for the purpose of providing assistance to the studies regarding production of right tourism policies in the historical environments.
Collections