Kamu yönetiminde sivil toplumun etkisi ve rolü: Ordu ili örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kamu yönetiminde sivil toplumun etkisi ve rolü: Ordu ili örneği adlı araştırmamızın teori bölümünde kamu yönetiminin ve sivil toplumun batıda nasıl değerlendirildiği üzerinde durulacaktır. Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinde sivil toplumun gelişiminin ele alınmasından sonra kamuda katılıma yönelik mevzuat ve uygulama örnekleri anlatılacaktır. Son bölümde yer alan Ordu ili alan araştırması ile sivil toplum örgütlerinin kamuda etkileri ve rolleri ölçülerek bu konuda geldikleri seviye tespit edilmeye çalışılmıştır.İnsana has özelliği ile yönetim bir insanın diğer insanlar ve şeyler üzerinde oluşturduğu hâkimiyettir. Çok farklı tanımlara sahip olan yönetimi sevk ve idare etme, çekip çevirme şeklinde ifade edebiliriz. Modern çağda teferruatlı bir görünüm arz eden yönetimin unsurları ise planlama, örgütlenme, bütçeleme, yönlendirme, koordinasyon ve kontrol şeklindedir. (Eryılmaz, 2012, s. 3)Max Weber'in teferruatlı ve katı otoriteye dayalı anlayışı ve Wilson'un bürokrasiyi ve siyasetçiyi ayıran tavrı ilk zamanlarda öne çıkmaktadır. Taylor'un derin iş analizleri ise bilim dünyasında bir izmolarak anılmasını sağlamıştır. Simon çalışanların davranışlarına ağırlık vererek psikoloji ve sosyoloji verilerini kullanmıştır. (Eryılmaz, 2012, s. 37)Kamu yönetiminde en önemli yeniliklerden biri de son yıllarda kendinden sık sık söz ettiren yönetişim kavramıdır. Şeffaflık, hesap sorma, katılım, yönetimde uyum, yerindelik ve hukukun üstünlüğü olarak ifade edebileceğimiz yönetişim ülkenin ekonomik ve sosyal her türlü kaynağı kapsamaktadır.Medeni, kibar, nazik anlamlarına gelen sivil kelimesi asker olmayan, resmi olmayan manalarına da gelmektedir. Sivil toplum ise devletten ari, gönüllü, bağımsız belli bir fayda niyetiyle hareket eden sosyal yapılanmalardır. (Doğan İ. , 2007, s. 20)Dünyada sanayileşme ile başlayıp hızlı bir gelişme gösteren sivil toplumun Osmanlı devleti zamanında başlayan fakat farklılıkları gidererek benzer kültürel özelliklere sahip insan yetiştirmeyi hedefleyen ulus devlet düşüncesinin hakim olduğu Cumhuriyet döneminde de maalesef istenilen gelişmeyi gösterememiştir. Çok partili dönemle başlayan sivil toplumun tekrar ortaya çıkışı darbelerle duraksasa da özellikle sivil inisiyatifin hız kazandığı 80'li yıllarda çok yol almıştır. 90'lı yıllarda yaşanan terör vb. olaylardan dolayı yaşanan duraklamadan sonra son on yılda batıdaki konumuna yaklaşmaya başlamıştır. (Çaha Ö. , 2012) Alan araştırmasında ele alınan Ordu ili örneğinde ise şu sonuçlara ulaşılmıştır: Ordu ilinde her yaştan ve her kesimden aynı oranlarda STK'lara üye olunmadığını, sivil toplum örgütlerinin gerçekten de tahmin edildiği gibi bir çok alanda faaliyette bulunduğunu göstermektedir. Ayrıca bu araştırma ilimizdeki STK'ların en önemli sorunlarının maddi kaynak sıkıntısı ve mevzuatla ilgili sıkıntıları olduğunu, kamu yönetiminde yönetişimi talep eden STK'ların kendi yönetimlerinde bu hususa yeterince yer vermediklerini ve katılım uygulamalarında kendi içlerinde yetersiz kaldıklarını ortaya koymaktadır. Kamuda görevli STK temsilcilerinin sadece kendi menfaatleri için katılım sağladıklarını düşünenlerin oranının hiç de azımsanmayacak kadar olduğunu, kamuda etkisi daha da artması istenen STK'ların mevcut performanslarının ise takdir edildiği görülmektedir. STK'ların kendi aralarında yeterince işbirliğine gidemedikleri ve ortak hareket edemedikleri görülmektedir.Ordu ilinde STK'ların etkin olduklarını kamu yönetimlerince verilmiş bir çok kararı da değiştirttiklerini ancak bu etkinliklerini geliştirmeye muhtaç oldukları dile getirilmektedir. Kamudaki etkinlik bağlamında siyasi partilere nazaran STK'lara daha sempatik bakıldığı araştırmanın diğer bir çıktısıdır. Sivil toplum örgütlerini diğer baskı grupları ile kıyasladığımızda gerçekten de eskisi gibi olmadıklarını, artık toplum nazarında ön sıralarda hatta ilk üç içerisinde yer aldıklarını görmekteyiz. In the theory part of my research, The role and impact of civil society in public administration: an example from Ordu, the problem of how public administration and civil society are regarded in the west will be addressed. After reviewing the development of civil society in the Ottoman and Turkish Republic era, the legal regulations and practiceson theparticipation in public administration will be discussed. In the last part, the roles and impacts of NGOs in public administration were measured by the means of field research conducted in the Ordu province. Administration, by its human aspects, is the hegemony of a human over other people and things. Although it has many different definitions, we can explain it as the process of execution and conduction. Inthe modern era, though, administration has many components such as planning, organization, budgeting, directing, coordination and control. (Eryılmaz, 2012, s. 3) In the field of administration theory, initial important contributions were MaxWeber's views that center sophisticated and solid authority, and Wilson's approach that distinguished bureaucracy and politics. Also, Taylor's detailed business analysis made popular his name as Taylorism in management field. Simon used psychological and sociological data by observing worker's behaviors. (Eryılmaz, 2012, s. 37) One of the latest innovations in public administration is governance concept that has frequently been discussed lately. Governance refers to all economic and social resources of one country that can be also explained as transparency, accountability, participation, andrule of law. The word of 'civil' meansnon-militaryandnon-official. Civil society refers non-governmental, voluntary social move ments that seek an independent social objective. Although they have shown a steady growth from the industry revolution times in the west, NGOs could not flourish during Ottoman and early Turkish Republic era due to restrictive effects of nation-state agenda which aims creating a uniform society and people that suppress different life styles. By the beginning of multi political party life, NGOs started flourishing, though its advancement paused during military coup times. After tentative hesitation during 1990s because of separatist terrorist threat, NGOs have approached the level of modern western democracies for last 10 years. (Çaha Ö. , 2012)In the field research part; following results have been reached: in the Ordu province NGOs are active in many different are as as it was anticipated beforehand. However it is under stood that participation in NGOs is not evenly distributed among all age groups in Ordu province. It is also observed that most important problems of NGOs are financial and legal constraints. It is also understood that NGOs have not yet embraced governance under standing, although they have long advocated its acceptance by public sector. A considerablepart of respondents believe that NGOs which participate public administration activities only seek their own interests. It is also observed that NGOs current performance is appreciated. Respondents also believe that NGOs do not show cooperative actions. It is also revealed that NGOs are very effective in the Ordu province and they change many public sector decisions, although this effectiveness still needs to be improved. The other result of the research shows that activities of NGO are more welcomed by respondents than those of political parties. Compare to other pressure groups, NGOs have relatively good reputation differently from past. Now, NGOs can be considered in the group of most effective three social and economic organizations.
Collections