Kamu yönetiminde merkeziyetçi ve adem-i mereziyetçi düşünceler ışığında Türkiye`de yerel özerklik tartışmaları
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
20. Yüzyılın ikinci yarısından sonra toplumsal ve siyasal yönelimlerin günün koşullarına uyarlanma süreci de ivme kazanmıştır. Çoğulcu demokratik rejimlerin kökeni her ne kadar daha gerilere dayansa da, yaşanan iki dünya savaşı, demokrasiye fırsat verilmesi için iyi bir bahane olmuştur. Böylece katı merkeziyetçi yönelimler yerini daha katılımcı ve toplumsal karşılığı olan arayışlara bırakmıştır. Elinizdeki çalışmanın ana konusunu, Türkiye'nin merkeziyetçi yönetim yapısından kaynaklanan sorunları giderebilmek ve bu arada, bu merkeziyetçi zihniyetin ürettiği en önemli sorunlardan biri olan Kürt sorununa makul bir çözüm getirebilmek açısından ortaya atılan ve son yıllarda üzerindeki tartışmaların yoğunlaştığı yerel özerklik konusu oluşturmaktadır. Kürt sorunu özelinde yerel özerklik konusuna geçmeden önce ise, konu ile ilgili kavramsal ve tarihsel arka plan farklı açılardan analiz edilmiştir. Bu çalışmada öncelikle devlet yönetim sistemleri tek merkezli ve çok merkezli olarak iki boyutta ele alınarak, üniter ve federatif sistemlerdeki merkez yerel ilişkileri irdelenmiştir. İkinci bölümde, üniter yapı içerisinde ortaya çıkan özerklik ve bölge yönetim modelleri, idari yapı içerisinde farklı sorun alanlarına getirdikleri çözümlerle İspanya ve Fransa örneğinde ele alınmıştır. Türkiye'nin yönetsel yapısı Osmanlıdan günümüze devralınan sancılı bir mirasın izlerini taşıdığından, Tanzimatla başlayan merkezileşme eğiliminin, Cumhuriyetin ilanından sonra da giderek artan bir dozajda devam ettiği kurgusuna bağlanmıştır. Tezimizin son bölümünde Kürt sorunu bağlamında ele alınan özerklik tartışmalarının, üniter yapıya bağlı kalınarak üretilen özerklik formülasyonu ile aşılması yönünde önerilere yer verilmiştir.Anahtar Kelimeler: Yerel özerklik, Bölgeselleşme, Merkeziyetçilik, Kürt Sorunu Starting in the second half of the 20th century, the adaptation process of social and political orientations to the historical context has been accelerated. Even if the incubation period of the pluralistic democratic regimes goes back to the earlier dates, the experience of two world wars serves as a pretext to give an opportunity to democracy. Tough centralist orientations leave their places to the search of more participatory and socially accepted ones. In this circumstance, governmental systems of states have been approached in two dimensions, namely single-centered and multi-centered, and relations between centre and locality peculiar to Unitary and Federative systems have been examined. Besides, autonomy and regional governmental models emerge in Unitary structure have been dealt for the solutions that they bring for different problems in administrative structure through the cases of Spain and France. The example of Turkey inherited from the Ottoman Empire's a painful legacy to the present day and centralization trend starting with the Tanzimat after the proclamation of the Republic continued at a growing dosage that is conntected to the fiction. In this context, the proposals are given to the unitary power structure which has became chronic singular and the autonomy and regionalism formulations sticked to unitary structure and based on new management models of federation.Key Words Local Autonomy, Regionalism, Centralism, Kurdish Question
Collections