Türk romanında din ve inanç algısı (1934-1938)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Din, içerdiği ibadet ve inanç esaslarıyla birlikte insanlıkla var olan sosyal bir kurumdur. Fakat tarihi gelişim süreciyle asıl kaynağından uzaklaşarak tahrif edilebilir veya ortadan kalkabilir. Din olgusunun hükümetlerin uyguladıkları politikalarla da yakın bir ilişkisi vardır. İslamî referanslarla altı yüzyıl hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılmasından sonra yerine Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulmuştur. Anadolu toprakları üzerinde kurulan bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin çağdaşlaşma ve modernleşme yolunda yaptığı devrimlerin merkezinde laiklik ilkesi vardır. Tezimize konu olan 1934-1938 yılları arasındaki romanlara baktığımızda, yazarların tamamının dönemin laik politikasından etkilenmiş olduğunu görüyoruz. Bir kısım romanlarda dinî semboller karşıt güç olarak kabul edilmiştir. Kendisini yeni ideolojiyi savunmak mecburiyetinde hisseden memur yazarlar, özellikle hurafe inanışları kullanarak yeninin karşısında eskiyi değersizleştirmeye çalışmışlardır.Tezimizle ilgili belirtmek istediğimiz diğer bir husus dinî sembollerdir. Dinî semboller din ve inanç algısından kaynaklanır. Günümüzde sık sık kullandığımız, Allah, melek, namaz, ezan, cin, sihir, adak, şeytan, cami, başörtüsü, mevlit, yemin, kilise, manastır, Müslüman, Yahudi, Katolik gibi nice sözcükler, dinî semboller kapsamında değerlendirilir. Din diline ait bu semboller, edebiyat için önemli anlatı malzemesidir. Yazar/şair, duygu ve düşünce aktarımı için bu sembollerden yeri geldikçe yararlanabilir. Edebî eserlerde din dili, kimi zaman anlatının realist yönünü güçlendirmek için kimi zaman da anlatıya estetik bir değer kazandırmak için kullanılır. Dönemin inanç duygusu savruktur. Yazarların çoğu Anadolu halkının savrulan bu inancına yönelmiştir. Türk romanı belki de ilk kez bu kadar çok sayıda dinsizliğini açıkça ilan eden veya Allah'ın varlığını açıkça sorgulayan kahramanlarla tanışmıştır.Anahtar Kelimeler. Dinî Semboller, roman, inanç krizi Religion is a social instution existing with humanity as it includes belief and worship principles. But with historic progressing process it manipulates or dissappears by departing its original source. Religious phenomenon has relationship with states's political application. Instead of ottoman empire which governs six century with İslamic reference turkey republic estaplished. There is secularism in the center of turkey republic's becoming contemperary and modernized revolution. When we look the novels between 1934 -1938 years which are mentioned in our thesis, we see that all the writers are impressed politic of term. In some of novels religious symbols acceptes as opposite power. Officer writers who feels compulsory himself to defence new ideology, try to make formers wortless to news by using especially superstition belief. Other subject in thesis is religious symbols. Religious symbols derive from religion and belief perception. At the present time words used oftenly such as Allah, angel, salah, azan, elf, magic, vow, devil, mosque, veil, mawlid, swear, church, monatery, muslim, jew, catholics evaluated as a religious symbols. these religious symbols are important literature narration material. Writers/ poets can benefit from these symbols by the way to conveying feeling and thought. In our literary works, religious language are used sometimes to strengthen the realistic side of narration sometimes to give an esthetic value to the narration.Term's belief emotion is slovenly. most of the writers head toward the slovenly belief of anatolian public. Turkish novel may meet a lot of irreligiousness announcement or questionize the existence of Allah obviosly for the first time.Key words: Religious symbols, perception, belief crisis
Collections