Maksiller anterior dişlerin iki farklı yöntemle protraksiyonu sonucunda alveoler kemik kalınlığında meydana gelen değişikliklerin bilgisayarlı tomografi ile değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmanın amacı; yüz maskesi ile 2x4 utility protrüzyon arkının, pubertal gelişimi devam eden, maksiller keser dişleri kemik kaideye göre ileride konumlanmamış olan, hafif maksiller retrognati ve anterior çapraz kapanış ile karakterize Sınıf III maloklüzyona sahip hastalarda, maksiller keser dişler bölgesindeki alveoler kemik kalınlığı üzerine etkilerini bilgisayarlı tomografi kullanarak incelemektir.Araştırmamız 17'si erkek, 13'ü kız olmak üzere toplam 30 birey ile gerçekleştirildi. Hasta seçiminde tüm bireylerin; pubertal gelişimlerinin devam ediyor olmasına, hafif maksiller retrognati ve ön çapraz kapanış ile karakterize Sınıf III maloklüzyona sahip olmasına ve maksiller keser dişlerin kemik kaideye göre ileride konumlanmamış olmasına dikkat edildi. Birinci grubu oluşturan 15 hasta (5 kız, 10 erkek), yüz maskesi uygulanarak tedavi edilirken; ikinci grubu oluşturan 15 hasta (8 kız, 7 erkek) 2x4 utility protrüzyon arkı kullanılarak tedavi edildi. Her iki tedavi grubunda da 30 hastanın her biri için, tedavi başlangıcında ve maksiller keserlerin protrüzyonu tamamlandıktan 3 ay sonra, lateral sefalometrik filmlere ek olarak Bilgisayarlı Tomografi (BT) kayıtları alındı. BT ölçümleri, her iki grupta da tedavi başlangıcında ve keserlerin protrüzyonu tamamlandıktan 3 ay sonra, maksiller kesici dişlerin labial ve palatal alveoler kemik alanlarında, servikal seviyede, kök orta üçlü seviyesinde ve apikal seviyede olmak üzere 3 farklı alanda yapıldı.Çalışmamızın sonunda, her iki grupta da, maksiller keserler anlamlı şekilde protrüze oldu ve overjet anlamlı şekilde artış gösterdi. Keser protrüzyonundan 3 ay sonra, yüz maskesi grubunda, labial alveoler kemik kalınlığında anlamlı azalma meydana geldi. 2x4 protrüzyon arkı grubunda ise, labial alveoler kemik kalınlığı değerlerinin bir kısmında anlamlı düzeyde azalma oldu. Keser protrüzyonundan 3 ay sonra; her iki tedavi grubunda da, palatal alveoler kemik kalınlığında anlamlı azalma meydana geldi.Her iki tedavi şeklide; büyüme ve gelişim döneminde olan, aşırı iskeletsel düzeltime ihtiyaç duyulmayan hafif maksiller retrognati ve anterior çapraz kapanış ile karakterize Sınıf III maloklüzyona sahip bireylerin tedavisinde, meydana getirdikleri dişsel değişiklikler ile anomalinin düzeltilmesinde etkili olmuştur. Ancak alveoler kemikte yarattıkları değişim ile ilgili olarak; 2x4 protrüzyon arkı, dişin hareket yönünde meydana gelen apozisyon aktivitesinin rezorpsiyon aktivitesine biraz da olsa yetişmesine müsaade etmesi açısından, yüz maskesine göre biraz daha avantajlıdır.Anahtar sözcükler: yüz maskesi, 2x4 utility protrüzyon arkı, alveoler kemik kalınlığı, rezorpsiyon, apozisyon, bilgisayarlı tomografi, Sınıf III maloklüzyon The aim of this study is to evaluate the affect of face mask and 2×4 utility protrusion arch on the thickness of alveolar bone, on the maxillary anterior incisors region at Class III patients characterized by mild maxillary retrognatia, anterior crossbite, whose maxillary incisors didn?t placed further than the alveolar bone and who is at the pubertal maturation.Our research was performed with 17 boys and 13 girls, as a sum of 30 individuals. Attention was paid to all individuals that they are on the pubertal maturation period, have Class III malocclusion characterized by anterior crossbite and mild maxillary retrognatia and have not maxillary incisors further than the alveolar bone. 15 patients (5 girls, 10 boys) that form first group were treated with face mask while 15 patients (8 girls, 7 boys) that form second group were treated with 2×4 utility protrusion arch. In both treatment groups, computed tomography(CT) scans were taken additional to lateral cephalometric radiographs at the beginning of the treatment and 3 months after finishing the protrusion of maxillary incisors for each of 30 patients. Measurements of CT were done at three sites as cervical level, middle third root level and apical level at the beginning of the treatment and 3 months after finishing the protrusion of maxillary incisors for each group.At he end of our study, maxillary incisors exhibit significant protrusion and the overjet exhibits significant increase at each of groups. Labial alveolar bone thickness was significantly decreased 3 months after the protrusion of maxillary incisors at the face mask group. Some of the labial alveolar bone thickness values were significantly decreased at the 2×4 protrusion arch group. Palatal alveolar bone thickness was significantly decreased 3 months after the protrusion of maxillary incisors at the both of treatment goups.Both of the treatment type were effective on the correction of abnormalities with the dental changes that they caused on the treatment of patients with Class III malocclusion characterized with anterior crossbite, mild maxillary retrognatia that doesn?t need eccessive skeletal correction and who is at the pubertal growth and development stage. But about differences that ocur on the alveolar bone, 2×4 protrusion arch has few advantages than face mask in terms of allowing equalization of apositioning activity with resorption activity at the direction of teeth movement.Key Words: face mask, 2×4 utility protrusion arch, alveolar bone thickness, resorption, aposition, computed tomography, Class III malocclusion.
Collections