Üç farklı maksiller genişletme apareyinin kök rezorpsiyonuna etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmanın amacı hızlı üst çene genişletmesi (HÜÇG), yarı hızlı üst çene genişletmesi (YHÜÇG) ve yavaş üst çene genişletmesi (YÜÇG) sonunda meydana gelen iskeletsel, dentoalveolar etkilerini incelemekle birlikte tedavi sırasında destek üst birinci küçük azı dişlerinde meydana gelen kök rezorpsiyonlarının Mikro-BT tarama yöntemi kullanarak incelemek ve karşılaştırmaktır.Üst çene genişletmesi ve üst birinci küçük azı dişin çekimi gerekli olduğu 30 birey, hızlı, yarı hızlı ve yavaş genişletme olmak üzere 10' ar bireyden oluşan üç gruba bölünmüştür. Lateral ve PA radyografiler tedavi başında (T1), genişletme sonunda (T2) ve pekiştirme sonunda (T3) alınmıştır. HÜÇG grubunda hyrax vidalı birinci küçük azı ve birinci büyük azı dişleri bantlı genişletme apareyi günde iki kere ¼ tur aktive edilmiştir. YHÜÇG grubunda akrilik bonded hyrax apareyi sutur açılana kadar sabah ve akşam ¼ tur, sutur açılması ile birlikte yeterli maksiller genişletme yapılana kadar her iki günde bir ¼ tur aktive edilmiştir. YÜÇG grubunda ise quad helix apareyi uygulanmış ve bireyler kliniğe gelerek aparey 20 günde bir aktiflenmiştir. 12 hafta süren pekiştirme periyodu sonunda üst birinci küçük azı dişleri çekilmiştir. Örnek dişler Mikro-BT (SkyScan 1172, Kontich, Belgium) ile taranıp ve görüntülerin analizi için yüksek kapasiteli bir çalışma istasyonu (Dell Precision T5500) rezorpsiyon krater hacimleri belirlemek için kullanılmıştır. HÜÇG grubunda ortalama aktivasyon 20±5 gün sürmüştür. YHÜÇG grubunda ortalama aktivasyon süreleri 43±7 sürmüştür. YÜÇG grubunda bireylerin ortalama aktivasyon süreleri 87±4 günlük bir periyot sonunda tamamlanmıştır. Kök yüzeyi total hacim olarak 8 grupta, bölgesel hacim olarak 12 grupta incelenmiştir. Bütün örneklerde diş köklerinin bukkal yüzeylerinde rezorpsiyon kraterlerinin yoğunlaştığı bulunmuştur. Total rezorpsiyon hacminde en fazla rezorpsiyon krater hacmi HÜÇG grubunda, devamında YHÜÇG grubunda ve en az resorpsiyon krater hacmi YÜÇG grubunda izlendi. Sefolometrik incelemede 21 parametreye bakılmış ve sagital değişikliklerde üç grup arasında önemli farklılıklar izlenmemiştir. PA grafi incelemede 8 parametreye bakılmış ve transversal yönde her üç grupta genişleme meydana geldiği ve gruplar arasında anlamlı farklılıklar izlenmiştir.Destek dişlerin kök yüzeylerinde daha fazla kuvvete maruz kaldığından HÜÇG grubunda en fazla rezorpsiyon görülmüştür. Bunu sırasıyla YHÜÇG ve YÜÇG grupları takip etmiştir. Rezorpsiyonun en fazla görüldüğü yerler kök yüzeylerinin sırasıyla bukkal, palatinal, distal ve meziyal olarak izlenmiştir. The aim of this study was to examine the skeletal and dentoalveolar effects of rapid maxillary expansion (RME), semi rapid maxillary expansion (SRME) and slow maxillary expansion (SME) and also assess and compare the root resorptions occurring in the supporting upper first premolar teeth during treatment by using the Micro-CT scan method.Thirty individuals that required maxillary expansion and upper first premolar tooth extraction were divied into three groups consisting of 10 individuals for rapid, semi rapid an slow expansion. Lateral and PA radiographies were taken at the beginning of treatment (T1), at the end of expansion (T2) and at the end of retention period (T3). In the RME group, the first premolar and the first molar teeth with hyrax screw were activated ¼ tour per twice a day with the banded expander apparatus. In SRME group, acrylic bonded hyrax apparatus was activated ¼ tour per every morning and night until the opening of suture. Upon the opening of the suture, it was activated ¼ tour per every two days until the sufficient maxillary expansion was gained. In SEM group, quad helix apparatus was applied and activated per every 20 days when subjects came to the clinic. After 12 weeks of retention period, the upper first premolar teeth were extracted. The teeth were scanned with Micro-CT (SkyScan 1172, Kontich, Belgium) and the images were analysed in a high capasity-workstation (Dell Precision T5500) to determine the resorption crater volumes.The mean activation duration lasted 20±5 days in the RME group. It was 43±7 days for SRME group and 87±4 days for the subjects of SEM group. Root surface was investigated in 8 groups as total volume and 12 groups as regional volume. In all samples, the resorption craters were concentrated on the buccal surfaces of the tooth roots. The highest resorption craters volume in the total resorption volume was observed in the RME group, followed by the SRME group and the least resorption crater volume was detected in the SEM group. There were 21 parametres in the cepholometric examination, there were no significant difference between the sagittal cahanges of three groups. There were 8 parametres in PA graphic examination, enlargement in the transversal direction were observed in all three groups and they were significantly different between groups.Since the supporting teeth were exposed to more force on the root surfaces, the most resorption was seen in the RME group. It was followed by SRME and SEM groups, respectively. The sites where resorption was most seen were the buccal, palatinal, distal and mesial surfaces of the roots, respectively.
Collections