Kan değişimi yapılan hiperbilirübinemili hastaların retrospektif olarak genel değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Giriş ve Amaç: Fizyolojik yenidoğan sarılığına kıyasla daha az sıklıktagörülen patolojik sarılık erken dönemde tedavi edilmediği taktirde kernikterus ilesonuçlanabilen önemli bir sağlık sorunudur. Yenidoğan sarılığının risk faktörleri ilebirlikte değerlendirilmesi ve etkili bir tedavi yöntemi uygulanması önemlidir. Ciddiyenidoğan sarılığında fototerapi (FT) ve kan değişimi (KD) en sık kullanılan tedaviyöntemleridir. Özellikle ciddi hiperbilirübinemide kan değişimi nörolojik sekellerinönlenmesinde hayati önem taşır. Bu çalışmada kan değişimi yapılan ciddihiperbilirübinemili hastaların demografik özelliklerini, klinik ve laboratuvarbulgularını değerlendirmeyi amaçladık.Materyal ve metod: Çalışmamızda Ocak 2013-Aralık 2015 tarihleri arasındaDicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi'nde kandeğişimi uygulanan hastaların dosyaları retrospektif olarak incelendi. Hastalarındoğum yeri ve doğum şekli, anne yaşı, doğum sayısı, akraba evliliği durumu, aileninyaşadığı yer, hastanın gestasyon yaşı, hastane başvuru yaşı, hastaneye başvurunedenleri, cinsiyeti, doğum ağırlığı, fizik inceleme bulguları, laboratuar incelemesonuçları, fotorerapi süresi, kan değişimi süresi, kan değişimi sayısı, kan değişimisonrası gelişen komplikasyonlar değerlendirildi. Tüm veriler hasta dosyalarındanretrospektif şekilde tarama yöntemi ile kayıt edildi.Bulgular: Çalışmaya yenidoğan sarılığı nedeni ile yenidoğan yoğun bakımünitesinde izlenen ve kan değişimi uygulanan 29 (%60.4)'u erkek ve 19 (%39.6)'ukız olmak üzere toplam 48 bebek dahil edildi. Bebeklerin 32 (%66.7)'sinin normalspontan vajinal yol ile16 (%33.3)'sının sezaryen yol ile doğduğu saptandı.Bebeklerin ortalama doğum ağırlıkları 3134.38±390.47 gr. olarak bulundu. Başvurusırasında bebeklerin ortalama yaşı 3.69±2.63 gün idi.Hastaların tümünde ciltte ve gözlerde sararma şikayetinin olduğu, sarılığa ekolarak 10 bebekte emme zayıflığı şikayetinin eklendiği, 4 hastanın ise inlemeşikayetlerinin olması üzerine hastaneye getirildiği saptandı. Hastaların 37'sinin(%90.2) hastanede, 4'ünün (%9.8) evde doğduğu öğrenildi.Annelerin ortalama yaşının 29.56±6.26 yıl (18-45) ve toplam gebeliksayısının 4±2 ve ortalama toplam doğum sayılarının ise 3±2 doğum olduğu saptandı.Ebeveynlerde akraba evliliği sorgulandığında ise 25 (%52.1)'inde akrabalıkilişkisinin olmadığı, 8 (%16.7) ailede akraba evliliği olduğu saptanmakla birlikte 15(%31.2) ailede ise dosyalarında akrabalık durumu hakkında bilgiye ulaşılamadıHastaların hastaneye başvuruları sırasında bakılan ortalama hemoglobindeğeri 13.9±3.79 g/dL, ortalama hematokrit değeri: 41.93±11.12 (%), ortalamatoplam lökosit sayısı 17.72±8.73(x10 3 /mm 3 )ve ortalama trombosit sayısı ise258.33±97.16(x10 3 /mm 3 ) olarak bulundu. Hastaların başvuruları sırasında bakılanortalama üre değeri 48.92±38.59 mg/dL, kreatinin;0.72±0.42 mg/dL, ortalamasodyum;141.83±8.26 mEq/L ve ortalama potasyum değeri ise 4.69±0.84 mEq/Lolarak bulundu. Hastaların başvuruları sırasında bakılan ortalama CRP değeri ise0.34±0.42 mg/dL olarak saptandı. Hastalar sarılık etyolojisi açısındanincelendiğinde; 10 hastada (%20.8) AB0 uyuşmazlığı ve 8 hastada ise (%16.7) Rhuygunsuzluğu saptandı. Kan değişimi uygulanan yenidoğanların beyin MRgörüntüleme tetkikleri değerlendirildiğinde; 6 (%12.5) hastanın normal saptandığı, 5(%10.4)'inde kernikterus ile uyumlu MR görüntüleme bulgularının olduğu ve 37(%77.1)'ine de beyin MR görüntülemesi yapılmadığı saptandı. Hastalara uygulananortalama fototerapi süresi 4±1.9 gün olarak bulundu. Hastalardan 46 (%95.8)'sına birkez kan değişimi uygulanır iken; sadece 2 (%4.2) hastaya ikinci kez kan değişimiuygulanması gerektiği saptandı.Yenidoğanların başvuruları sırasındaki yaşları ile kan değişimi sonrasındatotal bilirubin ve indirekt bilirubin düzeylerindeki azalış ile negatif yönlü ve ortadüzeyde korelasyon olduğu saptandı (sırasıyla; p=0.001 ve p<0.001). Bununlabirlikte hastanede yatış süresi, kan değişimi kullanılan kan hacmi, kan değişimisüresi ve uygulanan fototerapi süresi ile bilirubin düzeylerindeki azalma arasındaanlamlı bir ilişki saptanmadı (p>0.05). Hastalardan 3 (%6.3)'ünün kan değişimisonrasında eksitus olduğu saptandı.Sonuç: Patolojik hiperbilirübinemi halen önemli bir sağlık sorunu olarakdevam etmektedir. Hiperbilirübineminin yenidoğanların önemli acillerinden biriolduğu bilinmelidir. Bu yüzden riskli bebeklerin tespit edilip, yakın takip edilmesigerekmektedir. Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin niteliksel ve niceliksel hızlıgelişimine rağmen hiperbilirübünemi nedeniyle yapılan kan değişim oranının yüksekolduğu görülmektedir. Bölgesel eğitim programları düzenlenerek hem sağlıkpersoneli hem de ailelere gerekli bilgilendirmeler yapılması gerektiğini ve erken tanıve tedavi yaklaşımı ile hem bilirübin ensefalopatisi oranı hem de kan değişimioranlarının düşürülebileceğini düşünüyoruz. Geç kalındığı taktirde kan değişimiyapılsa bile sonuç kronik ensefalopati yani kernikterus ile neticelenebilir.Hiperbilirübinemi yenidoğanların acillerinden biridir. Tüm yenidoğanlarınhiperbilirübinemi riskleri açısından yakın takip edilmesi önemlidir.Anahtar Kelimeler: akut komplikasyonlar, yenidoğan sarılığı, kan değişimi,kernikterus Background:The less common pathological jaundice compared tophysiological neonatal jaundice is an important problem that can result in kernicterusif not treated early stage.It is important to evaluate neonatal jaundice together withrisk factors and to apply an effective treatment method.In severe neonatal jaundice,phototherapy and exchange transfusion are the most commonly used treatmentmodalities. The aim of this study was to evaluate the demographic characteristics,clinical and laboratory findings of patients with severe hyperbilirubinemia.Materials and Methods:In this study, we retrospectively reviewed the filesof patients who were treated with exchange transfusion in the Neonatal IntensiveCare Unit of Dicle University Medical Faculty Hospital between January 2013 andDecember 2015.Birth place of the patients, type of birth, maternal age, parity,consanguineous marriage, family residence, gestational age, patient age at admissionto hospital, complaints of patients, gender, birth weight, physical examinationfindings, laboratory results, duration of phototherapy, the duration of exchangetransfusion, the number of exchange transfusion, and the complications afterexchange transfusion were assessed.Results: A total of 48 babies, 29 (60.4%) male and 19 (39.6%) female, wereincluded in the study in the neonatal intensive care unit for neonatal jaundice.32(66.7%) of the babies were born normal vaginally route and 16 (33.3%) were bornwith ceasearean route.The mean birth weights of babies were 3134.38 ± 390.47 gr.found.The mean age of the infants was 3.69 ± 2.63 days.All of the babies had yellowing of the skin and eyes. In addition to jaundice,it was determined that 10 infants complained of hassle and 4 children had complaintsof groaning. It was learned that 37 (90.2%) of the patients were born in the hospitaland 4 (9.8%) were born at home.The mean age of the mothers was 29.56 ± 6.26 years (18-45) and the totalnumber of pregnancies was 4 ± 2 and the mean total number of births was 3 ± 2births. When the consanguineous marriage was questioned in parents, it was foundthat there was no relationship in 25 (52.1%), 8 (16.7%) had consanguineousmarriages and 15 (31.2%) had no information about relationship status betweenmothers and fathers.The mean hemoglobin value of the patients during hospital admission was13.9 ± 3.79 g / dL, the mean hematoctrit value was 41.93 ± 11.12 (%), the mean totalleukocyte count was 17.72 ± 8.73 (x103 / mm3), and the mean platelet count was258.33 ± 97.16 (x103 / mm3). was found.The mean urea value of patients was 48.92± 38.59 mg / dL, creatinine; 0.72 ± 0.42 mg / dL, average sodium; 141.83 ± 8.26mEq / L and an average potassium value of 4.69 ± 0.84 mEq / L. Mean CRP valuesof the patients were 0.34 ± 0.42 mg / dL.When the patients were examined for theetiology of jaundice; 10 patients (20.8%) had AB0 incompatibility and 8 patients(16.7%) had Rh incompatibility. When the brain MRI examinations of newbornswho underwent exchange transfusion were evaluated; 2 (4.2%) patients were foundto be normal MRI results, 5 (10.4%) had MRI findings consistent with cernicterusand 37 (77.1%) had no brain MRI result. The mean duration of phototherapy was 4 ±1.9 days. 46 (95.8%) infants were treated with exchange transfusion once, whereasonly 2 (4.2%) infants had to be treated with exchange transfusion for the secondtime.Negative and moderate correlations were found with decreases in totalbilirubin and indirect bilirubin levels after the admission of newborns at the time ofadmission (p = 0.001 and p <0.001, respectively). However, there was no significantrelationship between the duration of hospital stay, the amount of exchangetransfusion blood volume, the duration of exchange transfusion and the duration ofphototherapy and the decrease in bilirubin levels (p> 0.05). Of the patients, 3 (6.3%)died afterexchange transfusion.Conclusions:Pathological hyperbilirubinemia is still an important healthproblem. It should be known that hyperbilirubinemia is one of the majoremergencies of newborns. Risky infants should be identified and followed upclosely. Despite the qualitative and quantitative rapid development of neonatalintensive care units, the rate of blood exchange due to hyperbilirubunemia is high.We believe that the regional education programs should be organized and necessaryinformation should be provided to the health personnel and families, and the rate ofbilirubin encephalopathy and exchange transfusion rates can be reduced with theearly diagnosis and treatment approach. If it is delayed, it may result in chronicencephalopathy (kernicterus). Hyperbilirubinemia is one of the emergencies ofnewborns. It is important that all neonates are closely monitored forhyperbilirubinemia risks.Keywords: acute complications, exchange transfusion, kernicterus, newbornjaundice
Collections