Koroner anjiyografi uygulanacak hastaların işlem öncesinde yaşadıkları anksiyetenin azaltılmasında eğitimin önemi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Araştırma, ilk defa koroner anjiyografi uygulanacak hastaların işlem öncesinde yaşadıkları anksiyetenin azaltılmasında eğitimin öneminin değerlendirilmesi amacıyla deneysel olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemini, 01.03.2017- 17.04.2017 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı'nda yatan, gönüllü olarak araştırmaya katılmayı kabul eden, ilk kez anjiyografi olacak ve herhangi bir iletişim sorunu, psikiyatrik veya mental hastalığı bulunmayan 100 hasta oluşturmuştur. Araştırmaya katılmayı kabul eden katılımcılar 50 kişilik deney ve 50 kişilik kontrol grubuna yaş cinsiyet ve eğitim durumu gibi özelliklerin benzer olması bakımından randomize olmayacak şekilde (homojen biçimde) ayrılmıştır. Veri toplama aracı olarak; araştırmacı tarafından hazırlanmış `Gönüllü Bilgilendirme ve Onam Formu`, araştırmacı tarafından literatüre dayanarak hazırlanan `Hasta Tanıtım Formu`, Spielberger ve arkadaşları tarafından 1970 yılında geliştirilen ve N. Öner tarafından 1985 yılında Türk toplumuna uyarlaması yapılan `Durumluk - Sürekli Anksiyete Ölçeği (State - Trait Anxiety Inventory) ( STAI-I, STAI-II)`, araştırmacının literatüre dayanarak hazırladığı `Koroner Anjiyografi İşlemi Hasta Bilgilendirme Kitapçığı` kullanılmıştır. Elde edilen verilerin değerlendirilmesinde istatistiksel analizler için IBM SPSS Statistics 22 programı, Shapiro Wilks testi, Student t testi, Mann Whitney U testi, Kruskal Wallis testi, Wilcoxon İşaretli Sıralar testi Ki-Kare testi, Continuity (Yates) Düzeltmesi ve Fisher Kesin Ki-Kare testi kullanıldı. Anlamlılık p<0,05 düzeyinde değerlendirildi.Verilerin analiz sonuçlarına göre; sürekli anksiyete düzeyine ait veriler incelendiğinde, kadınların sürekli anksiyete puanlarının, hem deney grubunda (p:0,001; p<0,01) hem de kontrol grubunda erkeklerden istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek olduğu belirlenmiştir (p:0,008; p<0,01). Mesleklere göre deney grubunda sürekli anksiyete puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p>0,05). Ancak kontrol grubunda; mesleklere göre sürekli anksiyete puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklılıklar bulunmuştur (p:0,004; p<0,01). Farklılığın hangi meslekten kaynaklandığını saptamak amacıyla yapılan değerlendirmeler sonucunda; özel sektör çalışanı olanların sürekli anksiyete puanlarının, çalışmayan (p:0,034) ve emeklilerden (p:0,001) anlamlı şekilde yüksek olduğu görülmüştür (p<0,05; p<0,01).Durumluk anksiyete düzeyine ait veriler incelendiğinde, her iki grupta da eğitim öncesi durumluk anksiyete puan ortalamaları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmazken (p>0,05), eğitim sonrasında deney grubunda 47,06±9,88 olan durumluk anksiyete puan ortalaması 36,16±6,51'e kadar gerileyerek büyük bir düşüş gerçekleşmiştir. Kontrol grubunda ise; eğitim öncesinde 41,44±10,76 olan durumluk anksiyete puan ortalaması 41,40±10,68 seviyesine gelmiştir. Eğitim sonrasında kontrol grubunun durumluk anksiyete puan ortalamasında anlamlı bir değişme olmazken, deney grubu ve toplam katılımcıların durumluk anksiyete puan ortalamalarında beklenilen sonuca ulaşılmış ve istatistiksel olarak anlamlı bir düşüş gerçekleşmiştir (p:0,004; p<0,01). Kontrol grubunun eğitim öncesi sürekli anksiyete puan ortalaması, deney grubundan istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur (p:0,008; p<0,01).Çalışmadaki bulguların değerlendirilmesiyle elde edilen sonuçlara dayanarak, koroner anjiyografi uygulanacak hastalara işlem öncesi verilen eğitimin hastaların yaşadıkları anksiyetenin azaltılmasında olumlu etkisi olduğu belirlenmiştir. Koroner anjiyografi uygulanacak hastaların gereksinimleri belirlenerek, hasta eğitimini de kapsayacak hemşirelik yaklaşımının planlanması önerilmiştir. The objective of this experimental study was to evaluate the significance of patient education in reducing the anxiety experienced by the patients before the implementation of the coronary angiography. 100 patients, who were hospitalized in the cardiology department of Istanbul University Medical School between 01.03.2017 and 17.04.2017 for their first coronary angiography and had no communicational problems or psychiatric and mental diseases, consisted the sample group of the study. The patients, who have given their consent for the participation, were divided into two groups (50 patients in sample group and 50 patients in control group) without randomization but homogeneously regarding their age, gender and educational level. `Information and Consent Form for Volunteers` prepared by the researcher, `Patient Identification Form` prepared by the researcher considering the literature, `State-Trait Anxiety Inventory (STAI-I, STAI-II)` developed by Spielberger and his colleagues in 1970 and adapted by N. Öner to the Turkish population in 1985 and `Patient Information Booklet for the Coronary Angiography Intervention` prepared by the researcher considering the literature were used as data collection tools. The obtained data was analyzed with IBM SPSS Statistics 22 package software, Shapiro-Wilk test, Student's t-test, Mann-Whitney U test, Kruskal-Wallis test, Wilcoxon signed-rank Chi-Square test, YatesContinuity Correction and Fisher Exact Chi-Square test. p<0.05 was considered as statistically significant.According to the results of the data analysis, the investigation of the trait anxiety levels revealed that the trait anxiety level scores were significantly higher in women in both groups (experiment group: p:0.001, p<0.01; control group: p:0.008, p<0.01). Although, there was no statistically significant difference between the professions in the experiment group (p>0.05), the same parameter was statistically significant in the control group (p:0.004; p<0.01). We also evaluated the groups according to the professions with a significant difference and found out that thetrait anxiety scores of the individuals working in the private sector were significantly higher compared to the unemployed individuals (p:0.034) and retired individuals (p:0.001) [p:0.004 and p<0.01 respectively].Evaluation of the results of the state anxiety levels showed that there was no statistically significant difference regarding the mean value of the pre-instruction state anxiety scores in both groups (p>0.05). However, in the experiment group, the mean value of the state anxiety scores displayed a significant decline and dropped from 47.06±9.88 to 36.16±6.51 after the instruction. On the other hand, considering the control group, the mean value of the state anxiety scores, which was 41,44±10,76 before the instruction, dropped to 41,40±10,68 after the instruction. After the instruction, although the mean value of the state anxiety score did not show any significant change in the control group, in the experiment group, it displayed as expected a statistically significant decline in the mean value of the state anxiety score (p:0,004; p<0,01). Before the instruction mean trait anxiety score was significantly higher in the control group than the experiment group (p:0,008; p<0,01). In conclusion, based on results of the findings obtained in the study, we determined that the instruction given to the patients before the coronary angiography played a positive role in reducing the anxiety. We recommenddetermining the patients' requirements and to plan a nursing approach including patient education in patients, who will undergo coronary angiography.
Collections