Okul yöneticilerinin duygusal emek ve iş doyumu arasındaki ilişkiye dair bir inceleme
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada, okul yöneticilerinin öğretmenler ile ilişkilerindeki duygusal emek ve iş doyum düzeyleri arasındaki ilişki açıklanmaya çalışılmıştır. Okul yöneticisi, eğitim faaliyetlerinin yürütülmesinden öğrencilere, velilere, üstlere ve öğretmenlere karşı sorumluluk taşır. Sorumlulukları için zihinsel, fiziksel güçlerinin yanında duygusal güç harcamaları gerekir. Okul yöneticilerinin en çok öğretmenlerle iletişim kurdukları göz önüne alındığında, proaktif durumlarının öğretmenlere olumlu yansıması, beraberinde huzurlu çalışma ortamı, başarı ve çalışanlar ile birlikte kendisinde de iş doyumuna neden olacağı kaçınılmazdır. Hochschild `The Managed Heart` adlı eseriyle alan yazına giren duygusal emek Morris, Feldman, Ashfort, Humphery ve Grandey gibi araştırmacılar tarafından geliştirilerek günümüze gelmiştir. İşgörenlerin duygularını düzenlemeleri ve dışarıdan gözlemlenebilecek yüz ve beden hareketleriyle karşı tarafa yansıtmaları olarak tanımlanabilecek olan duygusal emek, çalışanların meslektaşları ve diğer paydaşlarla ilişkilerini biçimlendirir. İşgörenlerin işlerinden duydukları hoşnutluk veya hoşnutsuzluk olarak tanımlanan iş doyumu, bireylerin çalışma ortamında huzurunu ve dolayısı ile de performanslarını etkiler. Temelinde insan ilişkilerine dayanan örüntülerden oluşan okul örgütlerinde, hem duygusal emek hem de iş doyumu büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle, bu çalışmada Eğitim Yönetimi alan yazınında çokça çalışılmış olan iş doyumu, daha yeni bir kavram olan duygusal emek ile birleştirilerek okul örgütlerindeki insan ilişkilerine açıklık kazandırılmaya çalışılmıştır. Tarama modelinde ele alınan araştırmanın evrenini 2015-2016 öğretim yılında Çanakkale il ve ilçelerinde resmi ilkokul, ortaokul ve liselerinde görev yapan okul yöneticileri oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak Diefendorf ve arkadaşlarının `Duygusal Emek Ölçeği` ile `Minnesota İş Tatmin Ölçeği` kullanılmıştır. Çözümlemelerde, SPSS paket programı kullanılmış, gruplar arasındaki anlamlılık testlerinde p=0.05 düzeyi esas alınmıştır. Analizlerde, frekans, yüzde, ortalama, standart sapma, normal dağılım gösteren durumlarda t testi, ANOVA, normal dağılım göstermeyen durumlarda ise Mann-Whitney, Kruskal-Wallis testleri kullanılmıştır. Amaç ve alt problemlere bağlı olarak, okul yöneticilerinin duygusal emek gösterimlerinin samimi duygular, derin rol yapma ve yüzeysel yapma; iş doyumlarının içsel doyum ve dışsal doyum şeklinde çoktan aza doğru sıralandığı görülmüştür. Duygusal emeğin derin rol yapma boyutunda farklılaşma söz konusu olup erkeklerin kadınlara, evlilerin bekarlara, deneyimlilerin deneyimsizlere, müdürlerin müdür yardımcılarına göre daha fazla duygusal emek gösteriminde bulundukları tespit edilmiştir. Ayrıca, yüzeysel ve derin rol yapmada ilkokul, ortaokul ve lise yöneticileri arasında fark yokken, samimi duygular boyutunda fark olduğu; iş doyumunda ise cinsiyet, eğitim durumu, yaş, toplam hizmet süresi açısında bir fark yokken evli olan, unvanı müdür ile yöneticilik deneyimi fazla olan yöneticilerin iş doyumlarının fazla olduğu görülmektedir. Çalışma sonucunda, Çanakkale İl'indeki ilkokul, ortaokul ve lise yöneticilerinin öğretmenleri ile ilişkilerinde yüzeysel rol yapma gösterimlerinde bulunmadıkları görülmüştür. Bu durum hem okul ve okul yöneticileri hem de öğretmenler açısından olumlu ve istenilen bir sonuçtur. Duygusal emek konusunun, merkezi/mahalli seminerlerde yönetici ve öğretmenler ile paylaşılması, paydaşların kişisel ve mesleki gelişimlerine katkı saylayacaktır. In this study, the relationship between school administrators' emotional labour and job satisfaction levels in relation to teachers was tried to be explained.School administrators are responsible for the conduct of the educational activities to the students, the parents, the superiors and the teachers. School administrators need to spend emotional power in addition to their mental and physical powers for their responsibilities. When considered that school administrators communicate with teacher the most, it will be inevitable that proactive situations of school administrators reflected positively on teachers, peaceful working atmosphere, success and job satisfaction of school personnel with themselves. Emotional labor which was entered the literature with the 'Managed Heart' of Hocshchild comes nowadays by developed by researchers such as Morris, Feldman, Ashfort, Humphery and Grandey. The emotional labor which can be defined as the regulation of the emotions of the personnel and the reflection to the other side with the facial and body movements that can be observed from the outside shapes the relationship between the employee with their colleagues and the other shreholders. Job satisfaction which is defined as employees' satisfaction or dissatisfaction with their work affects the peace and performance of individuals in their working environment. Emotional labor and job satisfaction are of great importance in school organizations which are based on the patterns of human relations. For this reason, in this study it has been tried to clarify the human relations by combining job satisfaction which has been widely studied in the Educational Administration literature, with the emotional labor which is a newer concept.The population of the study which is examined by survey research is the school administrators who work in official primary, secondary, high schools in Çanakkale in 2015-2016 education year. In this study, 'Emotional Labor Scale' of Diefendorf et al. and 'Minnesota Job Satisfaction Scale' are used as a data collection tool. In the resolutions, SPSS package program was used and the significance tests between the groups were based on p=0.05 level. In the analyzes, frequency, percentage, mean, standard deviation; t-test and ANOVA in normal distribution cases; Mann-Whitney and Kruskal-Wallis tests in cases without normal distribution were used in this study.Depending on the purpose and sub problems, it has been seen that the emotional labor displays of school administrators are characterized as a sincere emotions, deep acting and superficial; job satisfactions have long been ordered in the form of inner satisfaction and external satisfaction. When differentiation in the aspect of acting deeply in emotional labor is a matter, it has been found that men were more likely to show emotional labor than women, and also married to single, experienced to less experienced, administrators to assistants. In addition, it is seen that there is a difference in sincere emotional dimension when there is no difference between primary school, middle school and high school administrators in superficial and profound role playing; in job satisfaction while there is no difference in gender, education status, age, total service duration, the job satisfaction of the managers who are married and who have more managerial experience with title administrator is found to be higher in job satisfaction. As a result of the study, it is seen that primary, secondary and high school administrators in Çanakkale did not show superficial role-plays in relation to teachers. This situation is positive and desired result for both school and school administrators and teachers. Sharing emotional labor issue with managers and teachers in central/local seminars will contribute the personal and professional development of shareholders.
Collections