L2 English grammar through form focused instructional design
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İngilizce öğretiminin kalitesini iyileştirmek için başlatılan mevcut girişimleriden birisi, ikinci dil ediniminde karmaşık bir konu olan İngilizcenin yabancı dil öğrenme ortamında yapı odaklı öğretimin uygulanmasını içermektedir. Araştırmacı, yapı odaklı öğretimin yabancı dil olarak İngilizceyi öğrenen genç yetişkinlerin dil yeterliğini ve yazma aradillerindeki gelişimleri, ve hem öğrenicilerin hem de araştırmacı öğretmenin uygulamaya yönelik algıları üzerindeki etkiyi incelemek için bu çalışmayı gerçekleştirmiştir. Bu çalışmanın alana katkısı, edimsel çıkarıma (uptake) yer veren bir yapı odaklı öğretim modelini ön plana çıkararak alanyazındaki yerel bir boşluğu doldurmak olarak görünebilir. Karma araştırma yöntemlerine sahip olan bu çalışma, Türkiye'de bir devlet üniversitenin İngilizce hazırlık programında temel seviyede olan 40 öğrencinin katılımıyla yürütülmüştür. Deney grubunda 20 kişi yer almışken kontrol grubu da diğer 20 öğrenciden oluşmuştur. Deney grubundaki katılımcılar 12 hafta boyunca yapı odaklı öğretime maruz kalmışken bu süre zarfında kontrol grubundaki katılımcılar geleneksel İngilizce öğretim modeline tabi tutulmnuştur. Bu çalışmanın veri toplama araçları nicel açıdan testlerden, ve nitel açıdan ise öğrencilerle yapılan yarı yapılandırılmış mülakatlar, öz yansıtımlı edimsel çıkarım güdümlü öğrenici günlükleri ve öğretmen günlüklerinden oluşturulmuştur. Yapı odaklı öğretimsel uygulamaların genel etkisi altı farklı dilbilgisi konusu üzerinden incelenmiştir. Ayrıca, öğrencilerin genel yazma becerileri ve sözdizimsel karmaşıklık ilerlemeleri de analiz edilmiştir. Mevcut çalışma SPSS (Mac için 22. versiyon) parametric olmayan testler (Friedman ve Wilcoxon) üzerinden istatiksel olarak analizi yapılan ön-son-ve-gecikmeli-testlerin sonuçlarını ortaya koymaktadır. Bu sonuçlara göre yapı odaklı öğretimin İngilizceyi yabancı dil olarak öğrenen genç yetişkinlerin yeterliğinde özellikle yazma becerileri üzerinde az denilecek kadar olumlu etkisinin olduğunu göstermektedir. Öte yandan, nicel veriyi nitel veri ile desteklemenin sunduğu değer bu doktora araştırmasında hem öğrenici hem de araştırmacı öğretmenin gözünden yapı odaklı öğretimin olumlu etkisini desteklemiştir. Bu çalışmanın bulguları, yabancı dil olarak İngilizce öğretiminde yapı odaklı öğretimin yürütülmesinin hem öğreniciler için dile karşı çaba gösterme, keşifte bulunma, öğrenici izlencisini oluşturarak otonomi kazanma ve edimsel çıkarım üzerinden farketme (noticing) teknikleri gibi, hem de öğretmen açısından kendi mesleki gelişimine olan katkı ve motivasyon gibi birtakım olumlu bilişsel ve duyuşsal etmenleri ortaya koymaya çalışmaktadır. Son olarak, bu çalışma çeşitli yöntemsel ve eğitimsel uygulamaları tartışarak ileri araştırmalar için öneriler ile sona ermektedir. One of the current initiatives embarked on to ameliorate the quality of English language teaching involves the implementation of a complex issue in SLA; form focused instruction in an EFL learning environment. The researcher has carried out this study to investigate the impact of form focused instruction on young adult EFL learners' language proficiency and L2 interlanguage writing development, and both the learners and researcher teacher's perceptions towards the implementation. The contribution of this research to the field may seem to feature a form focused instructional model allowing room for uptake to fill the local gap in the literature. This study employing mixed-methods research design was conducted with the participation of 40 university prep class elementary EFL learners at a state university in Turkey. The experimental group comprised of 20 students while the control group consisted of another 20 participants. The participants in the experimental group were exposed to form focused instruction over 12 weeks while the ones in the control group were traditionally being subjected to lecture method. This study was instrumented with tests accounting for quantitative data collection tools, and semi-structured interviews with students, self-reflective uptake sheets driven learner journals, and teacher journals to incorporate qualitative instruments. The overall effect of form focused instructional interventions was examined on six different areas of grammar. In addition, students' overall writing skills and syntactical complexity development were analysed. This current study reports the results of pre-, post- and delayed post-tests statistically analyzed via non-parametric tests (Friedman and Wilcoxon Tests) employing SPSS (v.22 for Mac), which indicate that form focused instruction has a slight positive influence on young adult EFL learners' language proficiency, particularly L2 English writing skill. On the other hand, the merits of triangulating the quantitative results with those of qualitative ones contributed to the dissertation research by promoting the impact of form focused instruction through the lenses of both learners and the researcher teacher's. The findings of the study may seem to indicate that employing form focused instruction in EFL teaching has various positive cognitive and affective aspects both for learners such as engaging with language, making discoveries, developing autonomy by internalizing a learner-syllabus and noticing techniques via uptake, and for the teacher such as the contribution to his professional development and motivation. All in all, the study discusses several methodological and pedagogical implications and concludes with suggestions for further research.
Collections