1955-2011 yılları arasında Türkçe sözlüğe giren sözcüklerin kökeni, Türk diline uygunluğu ve kullanımı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tez çalışmasının amacı, 1955-2011 yılları arasında Türkçe Sözlüğe girensözcüklerin hangi dilden hangi yöntemle alındığının belirlenmesi, Türk Dili kurallarınauygunluğu ve yanlış üretilen sözcüklerin kullanım oranlarının belirlenmesidir. Araştırmadanitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseni kullanılmıştır. veri toplamayöntemlerinden doküman analizi kullanılmıştır. veri çözümlenmesinde nitel araştırmatekniklerinden betimsel analiz kullanılmıştır. Araştırmanın evreni Türk Dil Kurumu'nunyayımlamış olduğu sözlükler, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yayımladığı tavsiye yüz temel eserinyazarlarının romanları ve Orhan Kemal Roman ödülünü alan yazarların romanlarıdır.Araştırmanın örneklemi sözlük seçilmesinde amaçsal örnekleme yöntemi kullanılarak1955-1988-1998-2011 yıllarında Türk Dil Kurumu'nun yayımladığı Türkçe sözlüklerin 1955sözlüğündeki her harfin kapladığı sayfa sayısının %25'i örneklem olarak seçilmiştir. Yanlıştüretildiği belirlenen sözcüklerin kullanım oranlarının bulunması amacıyla seçkisiz örneklemeyönteminden yararlanılarak 1955 yılından sonra yayımlanmış olan ve MEB'in yayımladığıyüz temel eser içinden ve Orhan Kemal roman ödülü alan otuz bir yazarın otuz bir adetromanını seçtik.Yapılan çalışmada dönemler arasında sözcük ve sözcük grupları üretilirken Türkçedenyararlanma oranı nicelik olarak yükseldiğini gözlemledik. Ancak bununla birlikte sondönemlerde birleştirme yöntemi ile ağırlıklı olarak yardımcı filler kullanılmış, türetmeyönteminde ise ağırlıklı olarak ettirgen çatı eklerinden yararlanılmıştır. Dünyada gelişenbilim yeni kavramlarını karşılamak amacıyla kullanılan çeviri yönteminin oranının düşükkalmıştır. Bu nedenle Türkçe kullanım oranlarının artmış olması TDK'nin amacına ulaştığının göstergesi olarak düşünülemez. Yapılan çalışmada sözcük üretiminde yanlış üretilensözcüklerin büyük oranda yabancı ek kullanımından kaynaklandığı belirlenmiştir. Türkçeekler içinde sadece bir tane ek yanlış görevde kullanılarak yanlış sözcük üretimi oranınındüşük çıkması sevindiricidir. Yanlış üretilmiş olan sözcüklerin sadece bir tanesinin araştırılanotuz romanlar arasında bir romanda yedi kere kullanıldığı gözlemlenmiştir. Buradan hareketleyazarlarımızın yanlış üretilmiş olan sözcüklere ilgi göstermedikleri ortadadır.Sonuç olarak yayımlanan sözlüklerde Türkçe sözcük sayısı nicelik olarak arttığı,ancak nitelik olarak artışın düşük olduğu görülmektedir. Yüz yılı aşkın bir zamandır süren,dilin öz benliğine ulaşarak dünya dillerinin etkisinden kurtarılması amacının başarıyaulaşmadığını bize göstermiştir. Devamlı gelişen bilim ile birlikte yeni ortaya çıkan kavramlarıkarşılamanın yolu ödünçleme değil, Türk Dili'nin öz varlığından hareketle türetmedir.Geçmiş dönemlerde de bu çalışmalarla yeni girmekte olan sözcüklere engel olunamadığıçalışma sonunda ortaya çıkmıştır. Bu nedenle Türkçe sözcük oranını nitelik olarak arttırmakiçin en doğru yol öncelikle zaman olarak en son giren sözcüklerden başlayarak yeni üretilmişolan sözcüklere karşılıklar bulmaktır. Daha sonra geçmişte dilimize giren sözcüklerekarşılıklar bulunmalıdır. Bu çalışmaların kişilere veya siyasi düşüncelere göre değil bilimingösterdiği ilkelere göre yapılması gerekir.Anahtar sözcükler: Sadeleşme, sözlük, sözcük kökeni This thesis aims to determine the language in which words entered into the Turkishdictionary and in which method these words entered into the Turkish dictionary between1955-2011, to determine grammaticalness of Turkish language rules and the usage rates ofincorrectly derived words. Case study pattern which is one of the qualitative research methodswas used in this study. Of all the data collection methods, document analysis was used. Thedescriptive analysis which is one of the qualitative research techniques has been used in dataanalysis. This study depends on the words which have been published by Turkish LanguageInstitution, the novels of the authors of `one hundred basic works of advice` published by theMinistry of Education, and the novels of authors who received the award of Orhan Kemalnovels.The sample of the study was chosen as a sample of 25% of the number of pagescovered by each letter in the dictionary of Turkish dictionaries published by the TurkishLanguage Institution in 1955-1988-1998-2011. We selected thirty novels of the author whoreceived Orhan Kemal Novel Award from one hundred basic works published by Ministry ofEducation after 1955, using the simple random sampling method in order to find the usagerates of the words that were derived incorrectly. In this study, we observed that the rate of benefiting from Turkish was increasedquantitatively while generating the word and word groups between periods. However, inrecent periods, auxiliary verbs were mainly used by joining method, and affixes of causativevoice were used mainly in the derivation method. The rate of the translation method which is used to compensate for the foreign wordsused to meet the new concepts of developments in the field of developing science in the worldis low in the words that are increasing quantitatively. Therefore, the increase in Turkish usagerates cannot be considered as an indication that the Turkish Language Institution has achievedits aim. In the study, it was determined that the words produced incorrectly in Wordderivation were largely caused by the use of affixes from foreign languages. In Turkishaffixes, it is good to see that the derivation of the wrong word is low by using only oneadditional incorrect task. It has been observed that only one of the incorrect lexicalized wordshas been used seven times in a novel among the thirty novels studied. As far as we see, it isclear that our authors are not interested in the words that are lexicalized incorrectly.As a result, the number of Turkish words in the dictionaries published increases inquantity, but the increase in quality is low. It has been shown that the goal of saving thelanguage from the influence of the world languages has not been achieved by reaching its ownself-identity, which has lasted over a hundred years. The way to meet the new emergingconcepts in developing science day by day is to derive from the essence of Turkish language,not lexical borrowing. This study showed that the words entering the language could not beprevented with this kind of studies, in the past.Therefore, the best way to increase the Turkish word rate qualitatively is to findacception to newly produced words, starting with most recently entered words according totime. Then, we must find an acception to the words entered into our language in the past.These studies should be done not according to people or political thoughts, but according tothe principles of science.Keywords: Simplification, dictionary, the root of a word.
Collections