Alkol kullanım bozukluğu olan hastalarda çocukluk çağı travmaları ve duygu düzenleme güçlüğünün araştırılması: Kesitsel kontrollü çalışma
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
GİRİŞ VE AMAÇ: Alkol kullanım bozukluğu, kişilerin yaşamı ve işlevselliği üzerinde önemli ölçüde etkiye sahiptir. Çocukluk çağında yaşanan travmaların ve duygu düzenleme becerisindeki güçlüklerin birçok psikiyatrik hastalıkla olduğu gibi alkol kullanım bozukluklarıyla da ilişkisi vardır. Bu çalışmanın amacı alkol kullanım bozukluğu tanısı alan bir grup hastada çocukluk çağı travmalarının yaygınlığını ve duygu düzenleme güçlüğünü araştırmak, sağlıklı kontrol grubu ile karşılaştırıp klinik özelliklerle olan ilişkisini değerlendirmektir.YÖNTEM: Alkol kullanım bozukluğu tanısı almış, eşlik eden madde kullanımı, demans, psikoz ek tanısı olmayan 37 hasta, arındırma dönemi tedavisinden sonra çalışmaya alınmıştır. Alkol kullanım bozukluğu olmayan ve araştırmaya alım ölçütlerini karşılayan yaş ve cinsiyet açısından eşleştirilmiş 37 sağlıklı kontrol grubu çalışmaya dahil edilmiştir. Vaka ve kontrol grubuna sosyodemografik veri formu, klinik değerlendirme ölçekleri (alkol bağımlılığı şiddet ölçeği, çocukluk çağı travmaları ölçeği, duygu düzenleme güçlüğü ölçeği) uygulanmış ve DSM-5 tanısal görüşme kılavuzu ile klinik değerlendirme yapılmıştır. BULGULAR: Çalışmaya alınan katılımcılarda AKB olan grubun %91,9'u, kontrol grubunun %89,2'u erkek, yaş ortalamaları vaka grubunda 41,8 ± 12,7, kontrol grubunda 39,9 ± 13,6 idi. Katılımcıların aylık gelirleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı ancak kontrol grubunun eğitim süresi daha yüksekti. Her iki grupta evli olan katılımcıların oranı yüksek bulundu ancak vaka grubunda boşanma oranları daha fazla saptandı. Klinik özellikler açısından yatarak psikiyatrik tedavi görme öyküsü, intihar girişimi sayısı, sigara ve psikoaktif madde kullanımı öyküsü, adli sorun yaşama ve ailede alkol kullanım bozukluğu yaygınlığı vaka grubunda daha yüksekti.AKB grubunda çocukluk çağı travmaları ölçek puanları (ÇÇTÖ) kontrol grubundan anlamlı ölçüde daha yüksek olduğu saptandı. Duygusal ihmal, fiziksel ihmal, duygusal istismar, fiziksel istismar ve cinsel istismar oranları vaka grubunda kontrol grubuna göre anlamalı ölçüde yüksek bulundu. AKB grubunda çocukluk çağı travma yaygınlığı açısından cinsiyetler arasında farklılık saptandı. Erkeklerde kadınlara göre duygusal ihmal ve fiziksel ihmal yaşama oranları daha yüksekti.Duygu düzenleme sorunları AKB grubunda kontrol grubuna göre daha fazlaydı. Açıklık, farkındalık, dürtü, kabul etmeme, amaçlar ve stratejiler alt kategorilerinin tamamında vaka grubunun kontrol grubuna göre daha çok güçlük yaşadığı saptandı.AKB grubunda psikiyatrik eş tanı oranı kontrol grubuna göre daha yüksek bulundu. Vaka grubunda en sık saptanan eş tanılar sırasıyla depresif bozukluk, anksiyete bozukluğu ve kişilik bozukluklarıydı.Vaka grubunda klinik özelliklerin çocukluk çağı travmaları ve duygu düzenleme güçlüğü arasındaki ilişki değerlendirildiğinde alkol bağımlılığı şiddeti ile duygusal istismar yaşama arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkili bulundu. Alkol bağımlılığı şiddetli olan kişilerde duygu düzenleme güçlüğü daha fazlaydı. Alkolizm şiddeti fazla kişilerde duygu düzenleme stratejilerinden dürtü kontrolünü sağlama alanında daha fazla sorun olduğu saptandı. Alkol kullanım bozukluğu riski değerlendirildiğinde çocukluk çağı travması risk etkeni olarak saptandı.TARTIŞMA VE SONUÇ: Bu çalışmada AKB olan olgularda çocukluk çağı travmalarının ve duygu düzenleme güçlüğünün özellikleri araştırılmış ve kontrol grubu ile karşılaştırılmıştır. Çocukluk çağı travmalarının ve duygu düzenleme güçlüğünün klinik özellikler ile olan ilişkisi değerlendirilmiştir.Çocukluk çağı travmalarının AKB grubunda daha fazla olduğu saptanmıştır. Çocukluk çağında yaşanan travmalar kişilerin daha kırılgan hale gelmesine neden olmaktadır. Kişiler alkolün rahatlatıcı ve sıkıntı giderici etkisinden yararlanmak için alkol kötüye kullanabilmektedir. Kendi kendini tedavi etme (self-medikasyon) hipotezine göre travmatik yaşantıların işlenmesi ve travmatik deneyimlerden kaçınabilmek için alkol kullanımı yineleyici bir özellik kazanabilmekte ve alkol kullanım bozuklukları gelişebilmektedir. AKB olan kişiler duyguların düzenlemesinde güçlük yaşamaktadır. AKB olan kişiler olumlu ve olumsuz yaşantıların değerlendirilmesinde sorunlarla karşılaşırlar ve duygusal yaşantılar AKB' da sıklıkla relapsın en önemli nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkar. Bu çalışmada AKB olan kişilerde duygu düzenleme stratejilerinin sağlıklı kontrollerden belirgin olarak daha bozuk olduğu saptanmıştır. AKB olan kişilerin en sık zorlandığı alanlar dürtü kontrolünü sağlamakla ilgilidir. Alkolizm şiddeti yüksek olan kişilerde hem çocukluk çağı travmalarının hem de duygu düzenleme güçlüklerinin daha fazla olduğu saptanmıştır.ANAHTAR KELİMELER: Alkol Kullanım Bozukluğu, Çocukluk Çağı Travması, Duygu Düzenleme Güçlüğü, Klinik özellikler INTRODUCTION AND OBJECTIVE: The alcohol use disorder (AUD) has significant effects on the functionality of patients. As well as in many psychiatric disorders, the childhood traumas and emotional regulation difficulties have relationship with alcohol use disorders. The objective of this study is to examine the prevalence of childhood traumas and emotional regulation difficulties in patients diagnosed with AUD and to compare them with healthy control group, and to investigate the relationship with clinical features.METHOD: Thirty-seven patients who were diagnosed for AUD were involved in the study Patients who were diagnosed with dementia, co-morbid substance-use disorders or psychosis excluded. Patients were enrolled to the study after the detoxification treatment. Moreover, 37 healthy individuals who met the inclusion criteria in terms of age and gender were involved in the study. The sociodemographic data form, clinic assessment scales (alcohol addiction severity scale, childhood trauma scale, emotional regulation difficulty scale) were applied to the patients and to the control group. The clinical interview was performed using DSM-5 diagnostic interview guideline. RESULTS: The percentage of male subjects was 91.9 in AUD and 89.2 in the control group; the mean age of the patients was 41.8±12.7 years while the mean age of the control group was 39.9±13.6 years. There wasn't found statistically significant difference between the groups with regard to income levels, but the educational status level was higher in control group. In both groups, the percentage of married subjects was higher, while the rate of divorce was higher in the patient group. The hospitalization rates, history of psychiatric treatment, number of attempted suicide lifetime use of cigarette and psychoactive substances and history of criminal problems were, were higher in the patients with AUDs. In AUD group, the scores of childhood trauma scale (CTS) were statistically significantly higher than the control group. The rates of emotional negligence, physical negligence, emotional abuse, physical abuse, and sexual abuse were found to be statistically significantly higher in the patient group than the control group. The prevalence of childhood trauma was higher in the patients with AUD's. A statistically significant difference was found between genders in the patients group in terms of childhood trauma. The rates of emotional negligence and physical negligence were found to be higher among the male subjects. The emotional regulation problems were more frequent in the AUD group when compared to the control group. The patient group showed problems in all sub-categories (openness, awareness, impulse, non-acceptance, objectives, and strategies) of emotional regulation scale. In AUD group, the prevalence of psychiatric comorbidity was higher than the control group. In case group, the most frequent comorbidities were depressive disorders, anxiety disorders, and personality disorders.Considering the relationship of clinical features with childhood traumas and emotional regulation difficulties we found a statistically significant relationship between the severity of alcohol addiction and history of emotional abuse. The prevalence of emotional regulation difficulties was higher among the patients who had severity of addiction. Among the persons who had severe alcohol addiction, showed more impulsivity than the control groups. The childhood trauma was determined to be a risk factor in this study.DISCUSSION AND CONCLUSION: In this study, the characteristics of childhood traumas and emotional regulation disorder of the patients were examined and the results were compared with the control group. The relationship between childhood traumas, emotional regulation disorders and clinical features were also assessed.It was determined that the prevalence of childhood traumas was higher in AUD group. The traumas experienced in childhood may have a vulnerability for psychopathology as well as alcohol use problems. The individuals can misuse alcohol for self-medication According to the `Self-Medication` hypothesis, the traumatic experiences may lead to alcohol use and the alcohol use disorders can occur. The patients with AUD have difficulties in regulating their emotions. They face with problems in assessing the positive and negative experiences and the emotional disturbances are one of the most important reasons for relapse in AUD. In the present study, we found higher emotional regulation difficulties in patients with AUD than the control group. They showed more impulsivity problems than the control group. The severity of AUD manifested higher levels of difficulties in emotional regulation and they also had higher levels of childhood traumas.Keywords: Alcohol Use Disorder, Childhood Trauma, Emotional Regulation Difficulty, Clinical Features
Collections