Temizlik işçilerinde hepatit e seroprevalansı ve risk faktörlerinin araştırılması
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Hepatit E virüsü, küçük, tek sarmallı, zarfsız RNA virüsüdür. Virüs gelişmekte olan ülkelerde özellikle Asya, Afrika ve de Güney Amerika'da su kaynaklı akut hepatit E salgınlarına neden olmaktadır. Bulaş daha çok fekal oral yoldan kontamine içme suyu ile olmaktadır. Kişiden kişiye temas, önemli bir bulaş yolu olarak değerlendirilmemektedir. Gıda kaynaklı infekte hayvan ürünlerinin (iyi pişmemiş domuz eti vs) tüketilmesi bulaşta rol oynamaktadır. Kan transfüzyonu ile geçiş önemli bir bulaş yolu değildir. Gebelerde %20 fulminan seyreder. HEV enfeksiyonunun sık görülmesi coğrafik bölge, sosyoekonomik düzey, yaş ve farklı risk faktörlerine bağlı olarak büyük ölçüde değişir. En sık orta yaş grubunda görülmektedir. Ülkemiz HEV açısından endemik bölgeler arasındadır. Türkiye'nin 3 farklı bölgesinde yapılan bir çalışmada anti-HEV pozitifliği %6,3 bulunmuştur. 2001-2011 yılları arasında yapılan prevelans çalışmalarında erişkinlerde anti-HEV IgG pozitifliği bölgeler ve çalışma grupları arasında farklılık göstermekle birlikte %2-34 arasında bildirilmiştir.AMAÇ: Temizlik işçileri insan dışkıları ile kontamine olmuş su ve toprakla temas etme ihtimali yüksek olan, su ile en çok çalışan meslek gruplarındandır. Çanakkale ilinde daha önce yapılmış Hepatit E ile ilgili bir çalışma yoktur. Bu çalışma ile Çanakkale Onsekiz Mart Üniversite hastanesi temizlik personellerinde HEV antikor yaygınlığını saptayarak, Hepatit E için risk faktörü oluşturabilecek durumları araştırmayı ve ülkemizin seroepidemiyolojik verilerine katkı sağlanması amaçlanmıştır.YÖNTEM-BULGULAR: Çalışmamıza Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi hastanesinde çalışan 18-65 yaş arası 90 temizlik personeli ve kontrol grubu olarak 90 adet idari personel ve enfeksiyon hastalıkları poliklinik hastaları alındı. Çalışmaya dahil edilen tüm örneklemde HEV'e özgül IgG ve IgM antikor varlığı araştırılıp ve IgG sonucu pozitif çıkan serumlar, HEV-RNA açısından test edildi. Katılımcılara çalışma hakkında bilgi verilip ve onam formunu imzalayan katılımcılara Hepatit E için risk faktörlerini belirlemeye yönelik anket yapıldı.Çalışmamız Çanakkale ilindeki ilk seroprevelans çalışması olup, çalışma sonucunda mikroelisa yöntemiyle Anti-HEV IgG 13 kişide pozitif bulunup, anti-HEV IgG seropozitifliği %7,2 olarak saptandı. Bu oran ülkemizin ortalaması ile uyumlu, batı bölgelerine göre yüksekti. Hiçbir olguda Anti-HEV IgM pozitifliği saptanmadı. Seropozitif olan hiçbir olguda HEV RNA pozitifliği saptanmadı. Anti-HEV seropozitifliği yaş gruplarına göre değerlendirildiğinde 45 yaş ve üzeri kişilerde anti-HEV IgG seropozitifliği diğer yaş gruplarından daha yüksek (%21,7) bulundu. 5'ten fazla kardeşi olanlarda anti-HEV seropozitifliği %25 gibi yüksek bir oranda bulundu. Kardeş sayısı arttıkça seropozitifliğin de arttığı görüldü. Evin oda sayısı ile anti-HEV seropozitifliği değerlendirildiğinde istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı. Erkeklerde %11,6, kadınlarda ise %4,5 seropozitiflik bulundu, fakat fark istatistiksel olarak anlamlı değildi. Temizlik işçilerinde 7 kişide anti-HEV IgG pozitifliği (%7,8), diğer meslek gruplarında ise 6 kişide (%6,7) seropozitiflik saptandı. İçme suyu kaynağına göre seropozitiflik karşılaştırıldığında şebeke suyu, hazır su veya kaynak suyu kullananlarda sırasıyla seropozitiflik %5,6, %9,4 ve de %4,1 olarak saptandı. Gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Sosyoekonomik durumu kötü olan grupta %18 gibi yüksek bir seropozitiflik oranı olmasına rağmen, diğer gruplardan istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek değildi. Çalışmamızın sonunda cinsiyet, meslek, sosyoekonomik durum, evin durumu, yerleşim yeri, tuvalet tipi, sarılık öyküsü, kullanılan su ile seroprevelans arasında anlamlı ilişki saptanamadı. Parenteral ve cinsel temas ile zoonotik bulaşın HEV yayılımında önemli bir risk oluşturmadığı görüldü.SONUÇ: Erişkin yaşta olmak, kalabalık ortamda yaşamak, evin oda sayısının az olması, sosyoekonomik düzeyin düşük olması Hepatit E enfeksiyonu riskini artırmaktadır. HEV gerek toplum sağlığı, gerekse yüksek riskli, çocuk, yaşlı, gebe ve immunitesi zayıf hastalar için büyük önem arz etmekte ve mortalite ve morbidite nedeni olabilmektedir. Bu nedenle HEV bulaşını engellemek için risk faktörlerini belirleyip halkı bilinçlendirilmesi, hijyen kurallarına uyumu sağlayıp, temel alt yapı koşullarını düzeltilmesi, temiz içme ve kullanma suyu temini sağlanmalıdır.ANAHTAR KELİMELER: Hepatit E virüsü, seroprevelans Hepatitis E virus is a small, single-stranded, enveloped RNA virus. The virus causes waterborne viral hepatitis E epidemics in developing countries, especially in Asia, Africa and South America. Mostly occurs fecal-oral transmission through contaminated drinking water. Individual contact is not considered an important way of transmission. Consumption of infected animal food products (etc poorly cooked pork) plays a contaminant role. Blood transfusion is not an important way of transmission. Hepatitis e have been reported 20% fulminant among pregnancies. The frequent occurrence of HEV infection varies greatly depending on geographical region, socioeconomic level, age and different risk factors. Most commonly seen in middle aged group. Our country is among the endemic regions in terms of HEV. In prevalence studies conducted between 2001 and 2011, the incidence of anti-HEV IgG positivity in adults was reported to be between 2-34%, varying between regions and study groups.OBJECTIVES: Cleaners are probably biggest working group on highly risk of contact with contaminated water and soil with human feces. There is no previous study on hepatitis E in Çanakkale city. Investigate the possible risk factors for hepatitis E by detecting HEV antibody prevalence in COMU cleaners and contribute to the seroepidemiological data of our country is aimed at with this study.METHODS: 90 cleaning staff between 18-65 years working in COMU hospital and 90 administrative staff and policlinic patients as control group were included in the study. For every person involved in the study HEV specific IgG and IgM antibody positivity were investigated. Serums with IgG positive were tested for HEV-RNA. Each person was informed about the study and a survey was conducted to determine the risk factors for hepatitis E to the persons who signs the consent form.RESULTS: Our study might be the first seroprevalence study in Çanakkale and in the results of study; anti-HEV IgG was positive on 13 people and the seropositivity of anti-HEV IgG was found to 7,2%. This ratio was higher than the western regions, close to the average of our country. Anti-HEV Ig M positivity was not detected in any case. None of the seropositive cases had HEV RNA positivity. When the anti-HEV seropositivity was evaluated according to age groups, the seropositivity of anti-HEV IgG over 45 years old was higher (45,7%) than the other age groups (21,7%). Anti-HEV seropositivity was found as high as 25% at participants with more than 5 siblings. Increased seropositivity was seen with the increase in sibling numbers. A statistically significant difference was found when the number of rooms and anti-HEV seropositivity were evaluated.Seropositivity was 11,6% in males and 4,5% in females, but the difference was not statistically significant. In 7 cleaners (%7,8) and 6 other person (%6,7) were found anti HEV IgG seropositivity. When the network water, branded water and spring water users anti HEV IgG seropositivity compared; results were found respectively %5,6; %9,4 and %4,1. There was no statistically significant difference between the groups. In poor socioeconomic status group IgG seropositivity was found high as %18 however statistically difference than other groups was not significant. As a result of our study, there was no significant relationship between seroprevalance and gender, occupation, socioeconomic status, house status, settlement area, toilet type, jaundice story, drinking water type. Parenteral intake, sexual contact and zoonotic transmission has no seen as an important risk factor of HEV spread.CONCLUSIONS: Being an adult, living in a crowded place, being in poor socioeconomic status and having low number of house room increases the risk of hepatitis E infection. HEV infection has great importance for community health, especially for high risk groups like child, elderly, pregnant and immunocompetent patients and possibly cause mortality and morbidity. Therefore, to prevent HEV infection; determining risk factors, ensure public awareness, obeying the rules of hygiene, corrections of basis infrastructure systems, supplying of clean usage and drinking water must be provided.KEYWORDS: hepatitis E virus, seroprevalence.
Collections