Polikistik over sendromlu hastalarda karotis arter intima media kalınlığının değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Polikistik over sendromlu (PKOS) hastalarda bazı aterosklerotik risk faktörlerinin arttığı bilinmektedir. Biz de çalışmamızda reprodüktif çağdaki PKOS hastalarında aterosklerozun subklinik belirteçlerinden olan karotis arter intima media kalınlığının (KİMK) artıp artmadığını ve bu hastalarda KİMK'i etkileyebilecek faktörleri araştırmayı amaçladık.Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Polikliniği'ne başvuran 18-40 yaş arası, 61 PKOS hastası ve 62 sağlıklı gönüllü alındı. Hastalar 2003 Rotterdam Kriterleri'ne göre PKOS tanısı alan kişilerden seçildi. Kontrol grubu ise benzer yaş grubunda, PKOS tanısı, hiperandrojenizmi ve bilinen sitemik hastalığı olmayan, menstruasyon siklusu düzenli olan kişilerden oluşturuldu. Her iki grubun demografik, antropometrik, klinik verileri kaydedildi ve biyokimyasal verileri retrospektif olarak elde edildi. Amerikan Ekokardiyografi Derneği'nin yayınladığı protokole uygun olarak B-mod ultrason ile KİMK değerleri ölçüldü ve tüm verilerin istatistiksel analizi yapıldı.Bulgular: İki grup arasında VKİ, bel çevresi, kalça çevresi, bel-kalça oranı ve boyun çevresi için anlamlı farklılık bulunmaktaydı (p<0,05). HDL, LDL, TG, açlık glukozu, açlık insülini, HOMA-IR, CRP, WBC ve PLT sonuçlarında iki grup arasında anlamlı farklılık bulunmaktaydı (p<0,05). Fakat total kolesterol, nötrofil-lenfosit oranı ve MPV sonuçlarında anlamlı farklılık bulunmamaktaydı (p>0,05). Sağ, sol ve sağ-sol ortalama KİMK sonuçlarında iki grup arasında anlamlı farklılık bulunmaktaydı (p<0,05) ve bunların ortalamaları PKOS olanlarda daha yüksekti. KİMK sağ-sol ortalamasının 2003 Rotterdam Konsensus Kriterleri'ne göre alt grup dağılımında PKO görünümü, adet düzensizliği ve hiperandrojenizmi olan ve olmayan gruplar arasında anlamlı farklılık gözlenmedi (p>0,05). 123 olgunun verileriyle yapılan korelasyon analizinde KİMK ile VKİ, boyun, bel ve kalça çevresi, bel-kalça oranı, HDL, trigliserit, açlık insülini, HOMA-IR, WBC, PLT ve CRP arasında anlamlı korelasyon izlendi (p<0,05). Sadece PKOS'luların verileriyle yapılan korelasyon analizinde KİMK ile VKİ, kalça çevresi ve CRP arasında anlamlı korelasyon izlendi (p<0,05). Fakat sadece kontrol grubu verileriyle yapılan korelasyon analizinde KİMK ile anlamlı korelasyonu olan veri yoktu (p>0,05). PKOS'luların verilerinden Backward modeliyle oluşturan en uygun multipl regresyon modeli olan VKİ ve DHEAS modelinde, VKİ bağımsız değişkeni ile KİMK bağımlı değişkeni arasındaki ilişkide istatistiksel anlamlı farklılık saptandı (Beta:0,351, p:0,006)Sonuç: Çalışmamızda aterosklerozun erken belirteçlerinden olan KİMK artışının PKOS hastalarında anlamlı şekilde arttığını saptadık. PKOS'lularda CRP, VKİ ve kalça çevresi artışının KİMK ile anlamlı pozitif korele olduğunu gördük. VKİ'nin hem korelasyon hem de regresyon analizinde KİMK üzerinde anlamlı etkisinin olması nedeniyle PKOS'ta diğer faktörlerden bağımsız olarak VKİ'nin KVH'lar için önemli bir risk faktörü olduğunu göstermektedir. KVH ve PKOS ilişkini anlamamız için, KİMK değerlendirmesinin de olduğu yüksek katılımlı, prospektif ve uzun dönem takipli kohort çalışmalara ihtiyaç vardır. Aim: It is a known fact that certain risk factors of atherosclerotic are increased in patients with Polycystic Ovary Syndrome (PCOS). It is targeted to research in this study whether carotid intima media thickness (CIMT), which is one of the subclinical markers of atherosclerosis, is increased or decreased in patients with PCOS and the factors that will affect CIMT in these patients.Material and Method: 123 patients aged 18 to 40 are admitted to outpatient endocrinology and metabolism clinic of Canakkale 18 Mart University Medical Faculty depending on the age range, medical condition and voluntary basis in total. 61 patients diagnosed with PCOS are determined whereas 62 patients comprise healthy and voluntary individuals. Additionally, the patients diagnosed with PCOS are defined according to 2003 Rotterdam Criteria. The control group is considered as individuals who are similar group of age, have regular menstrual cycles and those who do not present with PCOS, hyperandrogenism or underlying systemic diseases. The data of demographic, anthropometric and clinic features are registered. Likewise, biochemical data is obtained retrospectively. CIMT values are measured with B-mode Ultrasound in accordance with the protocol that American Echocardiography Association published. Statistical analysis of all data is established.Results: It was a statistical significance between the two groups in terms of BMI, waist circumference, waist-to-hip ratio and neck circumference (p<0.05). Similarly, it was a considerable difference in the results of HDL, LDL, TG, fasting glucose, fasting insulin, HOMA-IR, CRP, WBC, and PLT (p<0.05). However, there was no related or meaningful discrepancy in the results of total cholesterol, neutrophil lymphocyte rate, and MPV (p>0.05). Right, left and right to left CIMT results between these groups were found meaningful (p<0.05) and the average of these results were higher in those with PCOS. It was not observed any rational difference between those who have PCO appearance, menstrual irregularity and hyperandrogenism and those who do not in the distribution of subgroups based on 2003 Rotterdam Consensus Criteria (p>0.05). In the correlation analysis of 123 cases along with their data, it is noticed a meaningful correlation between CIMT and BMI, neck-waist-hip circumference, waist-to-hip ratio, HDL, TG, fasting insulin, HOMA-IR, WBC, PLT, and CRP (p<0.05). Merely in the correlation analysis of the data of patients with PKOS, it is noted a meaningful correlation between CIMT and BMI, hip circumference, and CRP (p<0.05). Conversely, only in the correlation analysis of the data of the control group, there was no data meaningful with CIMT (p>0.05). In BMI and DHEAS model, which is the most appropriate multiple regression model formed by the data of PCOS by means of Backward Model, it is detected a statistically meaningful difference in the relationship between BMI-dependent variance and CIMT-dependent variance (Beta: 0,351, p: 0.006).Conclusion: In this study, it is determined that the increase in CIMT, that is known as one of the early markers, has been increased in patients with PCOS. In addition to that, it is also seen that the rise in CRP, BMI, and hip circumference is meaningful and positively correlated with CIMT in patients with PCOS. In the regression and correlation analysis of BMI, BMI is a significant risk factor of CVDs for PCOS independently from other factors as it has a remarkable effect on CIMT. In order to ascertain the relationship between CVD and PCOS, it is needed to have cohort studies with high level of participation, prospective and long-term follow-up.
Collections