Çanakkale Ezine ilçesinde borrelia seroprevalansının ve risk faktörlerinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Lyme hastalığı Ixodes cinsi keneler tarafından taşınan Borrelia burgdorferi sensu lato kompleksinin neden olduğu vektörel bir hastalıktır. Türkiye'de yapılmış bölgesel çalışmalar ile riskli popülasyonda %6-44 arasında, normal popülasyonda %2-6 arasında Borrelia burgdorferi antikor pozitifliği saptanmıştır. Bu çalışmanın amacı Çanakkale İli Ezine ilçesi kırsalında Borrelia seropozitifliğinin saptanması ve risk faktörlerinin incelenmesidir.Yöntem: Kesitsel tipteki bu araştırma 2019 yılında Çanakkale ili Ezine ilçesine bağlı tarım ve hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı üç köyde yürütülmüştür. Araştırma verileri, anket formu ve alınan kan serum örnekleri ile elde edilmiştir. Kan örneklerinde ELISA yöntemi ile anti-Borrelia IgG antikoru varlığı analiz edilmiş, pozitif ve ya borderline saptanan örneklere Immmunblot yöntemi ile doğrulama testi yapılmıştır. Bulgular: Çalışmaya 456 kişi dahil edilmiştir. ELISA yöntemi ile toplanan kan örneklerinin %2,2'si anti-Borrelia IgG pozitif ve %4,2'si borderline olarak saptanmıştır. Immunblot yöntemi ile seropozitiflik %2,4'tür (n=11). Cinsiyet, yaş, eğitim durumu, meslek, kene ısırığı öyküsü, keneden korunma yöntemleri kullanma vb. bağımsız değişkenler ile seropozitiflik arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmamıştır. Sonuç: Çalışmamızda Borrelia burgdorferi seroprevalansı %2,4 olarak saptanmıştır. B.burgdorferi seroprevalansının düşük düzeyde saptanması nedeniyle, Lyme hastalığının bölgemizde öncelikli bir halk sağlığı sorunu olmadığı düşünülmektedir. Ancak düşük de olsa var olması nedeniyle tamamen göz ardı edilmemelidir. Bu araştırmada Borrelia burgdorferi seroprevalansı ile ilişkili olabilecek bir risk faktörü saptanmamıştır. Bu durumun araştırma bölgesinin kırsal alan olması nedeniyle çevresel olarak kene ısırığı maruziyet riskinin yüksek olması ile ilişkili olduğu düşünülmüştür. Düşük sıklıkta da olsa bölgede bu patojenin saptanması nedeniyle kliniklerde Lyme hastalığı ile ilişkili olabilecek vakaların dikkatli değerlendirilmesi ve pasif sürveyansının yapılması önerilmektedir. Objective: Lyme disease is a vector borne disease caused by Borrelia burgdorferi sensu lato complex carried by ticks of the genus Ixodes. According to regional studies, antibody positivity was found between 6-44% in the risky population and 2-6% in the normal population. The aim of this study is to determine Borrelia seropositivity in Çanakkale Province Ezine district rural areas and to examine risk factors.Method: This cross-sectional study was carried out in three villages in Ezine district of province Çanakkale in 2019, where agriculture and animal husbandry were carried out intensely. The research data were obtained with a questionnaire and blood serum samples. The presence of anti-Borrelia IgG antibody in blood samples was analyzed by ELISA method, and verification test was performed with Immmunblot method on positive or borderline samples. Results: A total of 456 people were included in the study. 2.2% of the blood samples collected by ELISA method were anti-Borrelia IgG positive and 4.2% were borderline. Seropositivity with the immunblot method was 2.4% (n=11). There was no statistically significant difference between the variables such as gender, age, educational status, profession, tick bite history, using methods of protection from ticks, and seropositivity.Conclusion: In our study, Borrelia burgdorferi seroprevalance was found to be 2.4%. Because of the low detection of B.burgdorferi seroprevalence, Lyme disease is not considered to be a primary public health problem in our region. However, it should not be overlooked because of its low presence. In this study, a risk factor that could be related to Borrelia burgdorferi seroprevalence was not detected. This is thought to be related to the high risk of tick bite exposure environmentally, since the research area is rural. Due to the detection of this pathogen in the region, albeit with a low frequency, careful evaluation and passive surveillance of cases that may be associated with Lyme disease in clinics are recommended.
Collections