Kronik pelvik ağrısı olan kadın hastalarda düşük yoğunluklu lazer terapisinin etkinliğinin değerlendirilmesi: çift kör, randomize, plasebo-kontrollü klinik çalışma
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amaç: Kronik ağrının bir çeşidi olan kronik pelvik ağrı (KPA); menstruasyon veya cinsel ilişki ile ortaya çıkmayan, gebelikle ilişkisi olmayan, aralıklı ya da sürekli olarak en az 6 aydır süren, alt abdomen veya pelvis bölgesinde görülen ağrıdır. Çalışmamızda erişkin çağdaki kadınlarda yaşam kalitesinde azalma ve iş gücünde kayıplara neden olan KPA tedavisinde LLLT'nin etkinliğini değerlendirmeyi amaçladık. Ayrıca, LLLT tedavisinin depresyon, anksiyete ve yaşam kalitesi ile ilişkisini değerlendirdik. Yöntem: Çalışmamıza, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Hastane'sine 01.10.2019-01.02.2020 tarihleri arasında başvuran,18-45 yaş arasında, vizüel analog skalaya (VAS) göre ≥5/10 düzeyinde kronik pelvik ağrısı (KPA) bulunan hastalar alındı. Objektif nedene dayandırılan ağrılı olgular değerlendirme dışı bırakıldı. Tüm olguların sosyodemografik verileri kaydedildi. Geliş sırasına göre randomizasyon şeması kullanılarak, basit randomizasyon ile, iki gruba ayrılan hastalarda, birinci gruba noktasına Düşük Yoğunluklu Lazer (LLLT) uygulandı İkinci gruba plasebo (sham) uygulandı. Uygulama karın bölgesinde 3 akupunktur noktasına, her bir seansta toplam 12 dakika 30 sn, 10 seans yapıldı. Hastalar; tedavi öncesi, tedavi bitiminde ve randomizasyondan 8 hafta sonra vizüel analog scala (VAS), Mc Gill-Melzack Ağrı anketi (MMAA), Beck Depresyon (BDÖ) ve Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ) ve Kısa-form 36 (SF 36) yaşam kalitesi ölçeği ile değerlendirildi. Elde edilen veriler SPSS 20.0 versiyonu ile analiz edildi.Bulgular: Çalışmaya alınan 19 hastanın yaş ortalaması 38.21±5.60 yıldı. Tedavi (n=11) ve plasebo (n=8) gruplarına göre yaş ortalamaları sırasıyla 38,91±5,20 ve 37,25±6,34 idi. Plasebo ve kontrol grubu yaş ve sosyodemografik özellikler açısından benzer bulundu. Tedavi grubunda tedavi öncesi (VAS1) ile tedavi bitişi (VAS2) arasında ve tedavi öncesi (VAS1) ile randomizasyondan 8 hafta sonraki (VAS3) ağrı değerleri arasında anlamlı farklılık tesbit edildi (p:0,003, p:0,003). Tedavi grubunda MMAA toplam skoru açısından; tedavi grubunda tedavi öncesi (MMAA1) ile tedavi bitimi (MMAA2) ve tedavi öncesi (MMAA1) ile postrandomizasyon 8. hafta (MMAA3) arasında anlamlı farklılık vardı (p: 0,037, p: 0,008). Tedavi ve plasebo grupları arasında VAS değerleri karşılaştırıldığında; tedavi başlangıcında farklı olmadığı görüldü (p:0.542). Tedavi bitiminde de değerler arasında fark gözlenmedi (p:0.083). Ancak postrandomizasyon 8. haftada, tedavi grubunda anlamlı iyileşme olduğu gözlendi (p:0.020). Her iki grupta MMAA ve BDÖ değerleri birbirleri arasında karşılaştırıldığında farklılık göstermedi (p>0.05). BAÖ değerleri arasında tedavi bitiminde, plasebo grubunda anksiyetenin bir miktar azaldığı (p:0.12) ancak postrandomizasyon 8. haftada tedavi bitimine göre belirgin artış olduğu görüldü (p:0.018). Yaşam kalitesi ölçeğinde, alt skor bazında düzelmeler gözlendi.Sonuç: Çalışmamızın sonuçları LLLT'nin KPA tedavisinde faydalı olabileceğini göstermektedir. Bu basit, non invaziv, ucuz ve güvenli tedavi daha fazla araştırılmalı ve bizim bulduğumuz olumlu sonuçlar daha büyük ölçekli ve çok merkezli çalışmalarla desteklenmelidir. Anahtar Kelimeler: Kronik pelvik ağrı, düşük doz lazer tedavisi, anksiyete, depresyon Objective: As a type of chronic pain, chronic pelvic pain (CPP) is a pain in inferior abdominal or pelvic area which has no relation with pregnancy and does not result from menstruation or sexual intercourse and lasts for at least 6 months that might be observed as episodic pain or constant pain. In this study, we aim to assess the efficiency of the low-level laser therapy (LLLT) in the treatment of CPP which cause workforce loss and loss in quality of life in adult women. Our study also evaluates the LLLP treatment's relation to depression, anxiety, and quality of life. Methods: Our study sample consists of patients applied to Çanakkale Onsekiz Mart University Hospital Physical and Rehabilitation Medicine out-patient clinic between October 1st, 2019 and February 1st, 2020; whose ages vary between 18 and 45, and have complaints regarding chronic pelvic pain (CPP) with a score of ≥5/10 according to the Visual Analog Scale (VAS). All the cases with an objective cause were excluded from evaluation. The sociodemographic data of all cases had been recorded. By using a randomization scheme based on the order of application dates of patients, with simple randomization, we had divided our sample into two. For the first group, we administered low-level laser treatment (LLLT) while the second group of patients received placebo (sham) treatment. We administered the treatment on three acupuncture spots on the abdominal region for 12 minutes and 30 seconds in each session, for a total of 10 sessions. While assessing our patients, we administered the Visual Analog Scale (VAS), the McGill Pain Questionnaire (MPQ), Beck Depression Inventory (BDI), Beck Anxiety Inventory (BAI), and the Short Form (36) Health Survey (SF-36) before the treatment, after the treatment, and 8 weeks after the randomization. Collected data were analyzed via package program SPSS version 20.0. Results: The mean age of the patients in our sample was 38.21±5.60. For those receive the treatment (n=11) the mean age was 38,91±5,20 while for those who received placebo (n=8) it was 37,25±6,34. We found out the treatment and the placebo group was similar in socio-demographic terms and in terms of mean group age. We determined a statistically significant difference after comparing the treatment group's pain scores received before the treatment (VAS1) and after the treatment (VAS2), and before the treatment (VAS1) and 8 weeks after the randomization (VAS3), (p:0,003, p:0,003). In terms of the MPQ total score of the treatment group, again a statistically significant difference was observed between the scores collected before the treatment (MPQ1) and after the treatment (MPQ2), and before the treatment (MPQ1) and 8 weeks after the randomization (MPQ3), (p: 0,037, p: 0,008). When we compare the VAS scores of the treatment group and the placebo group, no statistically significant difference was observed before administration of the treatment (p:0.542) and after the treatment (p:0.083). However, in the 8th week of the post-randomization period, we observed significant recovery in the LLLT treatment group (p:0.020). When we compared the MPQ scores and the BDI scores among each other in the two groups, no significant difference was found (p>0.05). When we consider the BAI scores, some decline in anxiety scores was observable in the placebo group after treatment completed (p: 0.12), while in the 8th week of post-randomization a significant increase in anxiety scores was recorded compared to the data collected right after the treatment ended (p: 0.018). The Short Form Health Survey showed some improvements in the subscale scores.Results: Our study showed that the LLLT can be quite useful in the treatment of chronic pelvic pain. Further researches are required on this simple, non-invasive, inexpensive, and safe treatment and our positive findings needs to be supported by large-scaled and multi-centered studies. Keywords:Chronic pelvic pain, low-level laser Treatment, anxiety, depression
Collections