An investigation into the effects of mood and autobiographical memory on risk appraisal in adolescents
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Riskli davranışlar ve kimlik oluşumu ergenliğin ve beliren yetişkinlik dönemlerinin en mühim iki konusudur. Bu çalışmada, risk alma davranışları öz kimlikle yakından ilişkili olan benlik kavramı çerçevesinde ele alınmıştır. Çalışmanın birincil amacı olumlu ve olumsuz benlik kavramlarının risk alma davranışları üzerindeki etkisini hem doğrudan hem de risk algısı üzerinden dolaylı bir biçimde öztanımlayıcı anılar aracılığı ile incelenmesidir. Ayrıca, olumlu ve olumsuz öztanımlayıcı anıların hatırlanmasından sonra oluşacak duygudurumun benlik, risk alma davranışları ve risk algısı arasındaki ilişkiler üzerindeki moderatör rolü de araştırmanın birincil amaçlarındandır. Çalışmanın ana hipotezinin yanı sıra heyecan arayışı ve dürtüselliğin risk alma üzerindeki yordayıcı rolü ve olumlu-olumsuz öztanımlayıcı anılarda fenomenolojik karakteristikler ve uyandırdığı duyguları ele alan araştırma soruları da incelenmiştir. Veriler yaşları 17 ile 23 arasında değişen Ankara'nın farklı üniversitelerinde okuyan 113 öğrenciden toplanmıştır. Çalışmanın bulgularına göre öztanımlayıcı anılar ile risk alma ve risk algısı arasında anlamlı bir ilişki bulunmamaktadır. Literatürün aksine analiz sonuçlarına göre duygudurum ve risk alma davranışları arasında da bir ilişki bulunamamıştır. Ancak, araştırma sorularına odaklanan diğer analizlerin bulgularına göre heyecan arayışı risk alma davranışlarını yordamada dürtüsellikten daha iyi bir değişken olduğu ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca, olumlu ve olumsuz öztanımlayıcı anılar karşılaştırıldığında bazı fenomenolojik karakteristikler ve duygular arasındaki anlamlı farklılıklar araştırmanın önemli bulgularındadır. Risk-taking behaviors and identity is two of the biggest concerns in adolescence and emerging adulthood. In the current study, risk-taking behaviors were focused in the frame of self-concept which is a crucial part of identity. The primary aim of the study was to investigate both direct relationship of the positive and negative self-concept via self-defining memories (SDM) on risk-taking behaviors and indirectly through risk appraisal while the mood after recalling these memories moderating these two relationships. Beside of the main aim, there were few research questions that the study investigated. The present study investigated predictive roles of sensation-seeking and impulsivity on risk-taking. Moreover, the differences between positive and negative SDMs in terms of phenomenological characteristics and the emotions were other research questions that were focused. The data was collected from 113 students whose age range was between 17 and 23 from different universities in Ankara, Turkey. The results showed that there is no relationship between SDM and risk-taking either directly or indirectly through risk appraisal. Moreover, the study did not find any relationship between mood and risk-taking. For research questions, the results showed that sensation-seeking is a better predictor than impulsivity. Furthermore, results showed that there are several differences between positive and negative SDM both in terms of phenomenological characteristics and emotions.
Collections